Yalçın AKDOĞAN
Çözüm sürecinde ‘sorumluluk çağrısı’ yapmak ne anlama gelir? Sorumlu davranmak ile siyaset yapmak, gazetecilik yapmak, hocalık yapmak, kanaat önderliği yapmak arasındaki ilişki nasıl kurulabilir?
‘Sorumluluk’ kime ve neye karşıdır?
Medya için ‘gerçeği ama yalnızca gerçeği yansıtmak’ sorumlu davranmak mıdır? Siyasetçi seçmenine, medya okuruna, hoca öğrencisine, sivil toplum temsilcisi kendi toplumsal kesimine yönelik mi sadece sorumluluk taşımaktadır?
Sorumluluk çağrısının bir anlam taşıyabilmesi bu gibi sorulara cevap aranmasını gerektiriyor.
Siyasetçinin sorumlu olması dediğimizzaman elbette sadece kendisine oyveren seçmen kitlesinin duyarlılıklarını gözetmesini anlamıyoruz. Buradaki sorumluluk vurgusu, varolan sorunların çözümüne yönelik makul ve rasyonel davranışlar sergilemesini, evrensel değerleri ve ülkenin çıkarlarını gözeterek tutum takınmasını ifade ediyor.
Siyasetçinin sorumsuz davranması, iktidarın her dediğine karşı çıkmak, beyazı siyah göstermek, muhalifine zarar verirken ülkeye ve millete zarar verecek sonuçlara sebep olmak şeklinde özetlenebilir.
‘AK Parti kaybetsin de ne olursa olsun’ yaklaşımı, ‘sorumlu’ bir siyasi tavır olamaz. Tahribat ve zarar verme ile siyasi rekabette alt etme aynı anlama gelmemektedir. Rakibinize zarar vermek için gireceğiniz yanlış ilişkiler ve izleyeceğiniz yanlış politikalar ülkenizi ve milletinizi büyük zararlara sürükleyebilir. CHP’nin özellikle Suriye konusunda sergilediği politika bunun güzel bir örneğidir. Ülkesine açıktan saldırı gerçekleştiren başka bir ülkenin yönetimiyle iş tutmak ‘sorumsuz’ bir siyasi tavırdır. MHP’nin çözüm sürecine karşı çıkma adına iktidarın her olumlu adımını sabote etmeye çalışması da aynı şekildedir. Ülkenin birlik ve bütünlüğü, milletin huzur ve barışı adına büyük riskler ortaya çıkaran bu sorunu aşmaya çalışan hükümeti engelleme girişimleri aslında bu amaca zarar vermektedir.
***
Medya açısından da ‘sorumlu yayıncılık’ın ne olduğu iyi anlaşılmalı ve tartışılmalıdır. İRA ve ETA örneklerinde sadece muhalefetin iktidarın yükünü nasıl paylaştığı, açık işbirliği geliştirdiği vurgulanmaz, aynı zamanda basının tavrı ve tutumu da vurgulanır. Bu tür sorunlarla baş edebilen ülkeler muhalefet kadar medyanın da ‘sorumlu’ davrandığı ülkelerdir.
Kamuoyunu bilgilendirme veya gerçeği ortaya çıkarma misyonundan ziyade iktidarla (değil muhalefet etme) mücadele etme misyonunu üstlenen bazı medya kuruluşları AK Parti iktidarına zarar vereyim derken ülkeye zarar vermektedir.
Köşe yazılarında Akil İnsanlar Heyeti’ni itibarsızlaştırmak için her türlü aşağılama kampanyasına başvuran bazı gazetelerin bu heyetlerin faaliyetlerini yansıtma biçimi de çok sorunludur. Akil İnsanlar bölgelerde yüzlerce kişiyle, kurumla, sivil toplum örgütüyle, akademisyenle görüşmekte, büyük kalabalıkların desteğini almaktadır.
Marjinal bir kısım grupların organize tepkilerini veya saldırganlıklarını büyük bir hadise olarak göstererek asıl fotoğrafı örtmek ‘sorumlu gazetecilik’ değildir.
Medya açısından ‘sorumluluk’ hem hakikati ve varolan haberi objektif ve doğru yansıtmaktır, hem de demokrasi, barış, kardeşlik, çözüm gibi ideallere sahip çıkmaktır. Çarpıtma, yalan haber, dezenformasyon ne kadar kötüyse; tahrik, tahrip, saldırganlık içine girmek ve çatışmayı, savaşı, ayrışmayı kışkırtmak da o kadar kötüdür. Değersizleştirme, itibarsızlaştırma, zarar verme, tahrip etme, sabote etme gibi amaçlar peşinde koşmak basın ahlakıyla örtüşen bir gazetecilik misyonu olamaz. Objektif olarak yapılan haberin, aktarılan bilginin istenmeyen bazı olumsuz sonuçlar doğurması başkadır, açıktan bu sonuçları doğurmak için çaba göstermek başkadır.
Gazeteciliğin altını oyan bu yayın anlayışı aynı zamanda basının içinde yaşayacağı demokratik atmosferin gelişimine yönelik çabalara da sekte vurmaktadır.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019