Yalçın AKDOĞAN
31 Mart yerel seçimleri bitti ama gerilimi bitmedi. Vatandaştan oy alabilmek için ‘cici çocuk’ pozlarında konuşan kimi siyasetçiler ‘külhanbeyi’ pozlarında konuşmaya, önüne gelene efelenmeye ve tehditler savurmaya başladılar.
Meğer herkesi kucakladığı ve son derece mülayim bir siyasetçi olduğu iddia edilen Ekrem İmamoğlu tumturaklı tehditler savurabiliyormuş. Hem de CHP’nin çok hassas olduğu (!) medyaya karşı, hatta kişilik haklarının simgesi olan aileye karşı…
İmamoğlu, medya gruplarının sahibi ailelere açıkça gözdağı verdi. Gazete veya televizyonların yayınlarını eleştirmek veya tavırlarını konu almak yerine, doğrudan kişilere ve onların ailelerine yöneldi. Basın özgürlüğünden dem vuran demokrasi havarileri ise seslerini çıkaramadı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere birçok CHP’li ise YSK’yı hedef tahtasına oturtmuş durumda. Kılıçdaroğlu, “Ya demokrasi adına karar verilecektir ya da demokrasi yargıçlar tarafından katledilecektir” sözleriyle beğenmedikleri bir karar çıkarsa demokrasi katliamı olacağını, bunun faturasının da yargıya çıkacağını iddia ediyor.
Oysa devam eden hukuki süreç, seçimin mütemmim cüzüdür. Seçimden ve sandıktan maksat, milletin iradesinin görülmesi, hakkaniyetli bir şekilde tecelli etmesidir. Yapılan itirazlar bu hakkaniyetin gölgelenmeye çalışılmasına, milletin iradesinin yanlış aksettirilmek istenmesine karşıdır. İtirazın amacı millet iradesini engellemek değil, tecelli ettirmektir.
Kılıçdaroğlu’na benzer şekilde İP Genel Başkanı Meral Akşener de ancak kendi istedikleri sonucu milli iradenin tecellisi olarak gördüğünü belli ediyor. Ona göre demokrasi, sandıktan kendi istedikleri sonucun çıkmasından ibaret…
Akşener, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ‘biz kazanmazsak sandığın anlamı yoktur’ gibi bir anlayışta olduğunu iddia ediyor ama bir cümle sonra asıl kendisinin istemediği bir sonucu demokrasi olarak görmeyeceklerini belirtiyor.
Daha vahimi ise Akşener’in, “Türkiye tersi bir durumla karşılaştığında demokrasi perdesini kapatır” sözleridir. Bu açık bir tehdit ve kabul edilemez bir tavırdır.
Muhalefet sözcülerinden kimisi dış güçler üzerinden baskı kurmaya çalışıyor, kimisi demokrasi dışı yollara imada bulunuyor, kimisi basını tehdit ediyor, kimisi YSK’yı…
Sandık istediği sonucu verirse demokrasi büyük bir erdem, vermezse demokrasiyi falan hak getire…
AK Parti’yi isteği sonuç çıkmadığı için ‘mızıkçılık yapmakla’ suçluyorlar ama kendileri istediği sonucu alabilmek için tehditler savuruyorlar…
Şunun öncelikle çok iyi bilinmesi gerekir: Hukuk ve demokrasi birlikte işler ve birbirini tamamlar. Hukuku yadsıyarak demokrasiyi yaşatamazsınız, demokrasi olmadan hukuk adalet üretmez.
YSK, hukuk ile demokrasi arasındaki bu hassas dengede önemli bir kurumdur.
Seçim hukukunu gözetmeden demokrasi tecelli etmez. Bugün AK Parti’nin yapmaya çalıştığı seçim hukukunu işletmek ve adaleti sağlamaya çalışmaktır.
Sandıktaki iradenin hakkıyla çıkmasını istemek en temel adalet taleplerinden biridir. Oy gaspı, hak gaspıdır, demokrasinin temel taşlarını havaya uçuran büyük bir siyasi cinayettir.
Akşener’in hırçınlık ve gerginlikle savurduğu tehditler demokratik bir siyasete hizmet etmiyor. Hiçbir şehir belediyesini kazanamamak, sadece CHP’nin değirmenine su taşıyan parti olmak, silinip gideceğini düşündüğü MHP karşısında silinip gitmek elbette moralini bozuyor olabilir. Ama siyaset uzun soluklu bir uğraştır ve uzun soluklu olabilmek de sorumluluk ve sağduyu ile davranmayı gerektirir.
Sözün özü, Türkiye’de demokrasi perdesini kapatmaya kimsenin gücü yetmez ama hangi siyasi anlayışların perde kapatacağını hep birlikte görürüz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019