Yıldıray OĞUR
Perinaz Yaman Batman’ın ünlü bir aşiretinin mensubu, ailesinin aralarında petrolün de olduğu ticari işlerinin başında olan bir iş kadını. Batman’da yaşıyor. Bugün köşemi Perinaz Yaman’ın bir süre önce yazdığı bir yazıya bırakıyorum. Daha iyi anlatılmazdı:
Bu satırları evlatları olan bir anne, bu topraklarda yaşayan köklü bir ailenin kadını olarak, acı ve gözyaşları içerisinde yazıyorum size.
Evlatlarımızı kaybediyoruz, çocuklarımızı kaybediyoruz, kızlarımızı, erkeklerimizi kaybediyoruz.
Teker teker kaybediyoruz yeniden. 55 bin insanımızı kaybettik, son otuz yılda yüz bine yakın insanımız sakat, milyonlarca insanımız yoksulluk içerisinde göç etmek durumunda kaldı. Bu sadece bir göç değildi kelimelerle izah edilemeyecek büyüklükte dramların da hikâyesiydi aynı zamanda.
Büyük şehirlerin getolarında kaybolan yüz binlerce çaresiz insanın da hikâyesiydi. Hiçbir geleceği olmayan gençlerin kızların acımasız hayat şartlarında bedenlerinin ve ruhlarının paramparça edilmesiydi de. Yaşadık bunları gün be gün ve çaresizce.
Bunlar yetmedi mi bizlere, sizlere. Daha ne kadar acı çekeceğiz daha ne kadar 16-20 yaşlarındaki evlatlarımızı toprağa vereceğiz? Yoksa onlar sizin evlatlarınız olmadığı için mi şiddet dışında bir arayışa izin vermiyorsunuz.
Dünün devleti diyordunuz inkâr, asimilasyon ve katliam yapıyor, bize siyaset yapma imkânı bırakmıyor. Demokratik haklarımızı kullandırmıyor diyordunuz, ya şimdi?
Elinizi vicdanınıza koyun. Daha dün 6 milyon oy aldınız. 80 milletvekili kazandınız, o aşılmaz dediğiniz yüzde 10 barajını aştınız Türkiye’nin her yerinden insanlar size oy verdi hem de sizinle müzakere eden bir lidere düşmanlık stratejisi uygulamanıza rağmen.
Bugün iktidarın hataları yanlışları diyorsunuz. Peki siz neden doğrusunu yapmıyorsunuz? Neden aklınıza şiddet dışında hiçbir şey gelmiyor? Neden siyaset yapıyorsunuz siz?
Neden meclistesiniz? Neden belediyelerdesiniz? Neden siyasi parti kurdunuz?
Sorunlarımıza siyaset ile değil şiddet üzerinden çözüm arayacaktınız ise sizin dünün devletinden ne farkınız var? Onlar da dün insanların enselerine kurşun sıkıyorlardı şimdi siz insanları enselerinden vuruyorsunuz. Onlar ev yakıyordu şimdi siz yoksulların araçlarını iş yerlerini ekmek teknelerini yakıyorsunuz. Onlar dün “herkes Türk’tür” diyorlardı bugün siz “herkes pkk”lidir diyorsunuz. Sizin Kürtlere, bizlere bu topraklarda yaşayanlara huzurlu bir gelecek vadetmeniz gerekirken bugün yine insanlarımız sizi o bir ucube olan devrimci halk savaşınız yüzünden tekrar göç etmeye başlıyor. Bu mu bize sunduğunuz özgürce yaşam söyler misiniz?
Hiç mi etrafınızda gerçek dostunuz yok? Demiyorlar mı size daha bir ay önceden hem dünyada hem de Türkiye de herkes sizi terörizm tanımından çıkarmaya çalışıyordu, ya şimdi tekrar bir terör örgütü olarak gerek ABD gerekse de AB ülkelerinde görülmeye başlandınız. Bu mu doğru strateji?
ABD yönetimi sizin bu kör şiddet politikanız nedeniyle PYD’yi bile taktik ilişki kurulan bir örgüt gibi görüyor. PYDyi bile harcadınız. Kabul edin en ilkel strateji hatasını yaptınız. Etrafınızda tek bir dost bırakmadınız .Tabii İran ve Suriye hariç. Onlar da asla Kürt dostu olmayan iki zalim devlet.
Bu kadar mı bir körlüğe kapıldınız sizden tek bir şey istendi tek bir şey;
“Türkiye’ye karşı silah kullanmaktan vazgeçin!”
Bu cümle hepsi bu.
Türkiye’nin Kürtlerle bir düşmanlığı yok. Bunu Peşmergeleri eğitmesinden. Kobani’ye ağır silahları sokmasından biliyorsunuz. Hatta 6-8 Ekim gibi vahşi saldırınız sonucu 50 insanımızı katlettiğinizde geçmiş devlet gibi yapmadı, Öcalan aracılığıyla saldırıları durdurmanızı istedi.
Eğer dünün devleti olsaydı o gün taş üstünde taş bırakmazdı. Bunu en iyi sizin bilmeniz gerekiyor. Ama bilmezlikten geliyorsunuz. O kibriniz sizi kör etmiş. Artık êdî bese.
Hepimize ve kendinize daha fazla acı yaşatmadan Türkiye’ye karşı silah kullanmaktan vazgeçin. Siyasi gücünüz bunu yapabilecek durumdadır.
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025
30.08.2025