Yıldıray OĞUR
Benim cici PKK’m
1.11.2011
4818
Aslında mesafesizlik de olabilirdi bu yazının başlığı.
KCK’dan gözaltına alınan ProfesörBüşra Ersanlı için hazırlanmış bir bildiri varönümde. Yüzlerce imzacının arasında tanıdığım, bildiğim, adalet ve basiretlerine güvendiğim ve hatta çok sevdiğim insanlarda var. Büşra Ersanlı’yı uzaktan tanıyorum ama sadece onlardan biri için bile imzalayabilirdim bu bildiriyi. Sadece Ergenekon’dan gözaltına alınan profesörler için aynı “kefilim, yapmış olamaz” bildirileri yayınlayanlar karşısında ilkesel olarak mahcup duruma düşmek istemediğimden imzalamadım.
O Türkiye hayat bilgisini biliyorum. Türk yargısı adaletinden sual olunması gereken bir yargıdır. Sadece son dört yıldır okuduğum hatta birkaçından yargılandığım berbat iddianamelerden biliyorum bunu. Büşra Ersanlı için ilk andan itibaren gazete köşelerine internet sitelerine düşen“Perinçek’in ilk karısının kardeşiydi”den, “İlk eşi Yahudi’ydi”ye kadar varan ‘gözaltı gerekçeleri’ bile adaletin neyin peşinde olduğunu gösteriyor. Ayrıca tamamını okumuş sabırlı insanlardan biri olarak ilk KCK iddianamesinde “herkesi bir çuvala doldur,zaten o çuvalda tanışır örgüt olurlar” hukuk anlayışının izleri de yeterince vardı. Umarım Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakolu, Ayşe Berktay bir an önce özgürlüklerine kavuşurlar.
Ama yine de bu yazının başlığı“mesafesizlik” olabilirdi.
Haberlerden anladığım kadarıyla Büşra Ersanlı, BDP’nin Siyaset Akademisi’nde“toplumsal cinsiyet” dersleri vermiş. (EğerTürkiye Cumhuriyeti’nin adı Türkiye Erkek Cumhuriyeti olsaydı, şüphesiz bu devleti yıkmaya teşebbüs suçuna girerdi.)
İşte tam burada en baştan beri söylediğim“mesafe” sorunu devreye giriyor. Ersanlı’nın derslerinde ne anlattığıyla ilgili henüz bir şey okumadık. Ama gazetelere sızan polis dinleme kayıtlarını okuyunca bu Siyaset Akademisi’nin müfredatı hakkında bir fikriniz oluşuyor. Anlaşılıyor ki “Başbakan’ın nasıl öleceği belli olmaz”dan, “Ateşkesi devrimci halk savaşında yığınak yapmak için ilan ettik”e kadar pek çok şeyin konuşulduğu bu akademide konuşulmayan tek şey siyaset.
BDP-KCK-PKK arasında en azından hukuken bırakılan mesafenin de ortadan kalktığı Akademi’de Ersanlı’nın bambaşka bir konuda ders vermesinin suç olmadığı açık
Ama mahkemeleri, savcıyı, polisi hiç ilgilendirmeyen ama esas sorulması gerekensoru şudur: Şiddetin bu kadar aleni olarak masada durduğu bir akademide ders vermek ahlaki midir?
Sadece Büşra Ersanlı için geçerli değil bu soru. Türkiye’de kendini demokrat,barışsever, solcu diye tanımlayan insanlariçin de geçerli.
MHP’nin Siyaset Akademisi’nde de bu kadar rahat ders verebilir miydi bu insanlar?Vermezlerdi. Çünkü MHP faşist ve milliyetçi.Peki, bir milliyetçi, faşist en fazla hangi kötülüğü yapabilir bize? Öldürür, değil mi?Evet, gerçekten de bir zamanlar MHP’nin silahlı kanadı Ülkü Ocakları öldürücüydü.Ama son 20 yıldır kız kavgasında adam dövmek, yurt kantinlerini kapatıp, çıkışta demir sopalarla “gomunist kovalamak”dışında neyse ki kimseyi öldürmüyorlar.Faşistliklerinin ise Bahçeli’nin salı günkü konuşmaları olmasa neredeyse hayatımızda bir karşılığı yok.
Peki PKK?
Son olarak Bingöl’de sokak ortasında çocuklarına bayram alışverişi yapan Hatice Belgin’i öldürdüler. Hem de başka bir kadının bedenini patlatarak. Birkaç hafta önce anne babalarının boşanma davasına giden dört yaşındaki Hiranur’u, 10 yaşındaki Elif’i, ve 13 yaşındaki Ferit’i arabayı süren amcaları ve onları koruyan beş polisle birlikte öldürmüşlerdi... Tabii bu arada hiç durmadan 19-20 yaşlarındaki askerleri, halı sahada maç yapan polisleri ve eşlerini...Kazan Vadisi’nde öldürülen PKK’lıların cesetlerini teşhise giden BDP Bitlis Milletvekili “Bir insan bir insana bunu nasıl yapar” dedi ya. Çukurca’da mayınla havaya uçurdukları (bir de videoya çektikleri) 10askerden binbaşıyla, çavuşun paramparça olmuş bedenlerini görenler de aynen öyle düşünmüştü.
Ya faşistlik? Başında Murat Karayılan’ın oturduğu KCK’nın, PKK’nın sivilleşme çabası olduğu iyimserliğini bırakıp, en azından sözleşmesini okumak kadar bir entelektüel cesareti gösterenler, karşımızda bayağı faşizan bir yapının olduğunu hemen anlamıştır. Hem de öyle dokuz ışık kadar loş değil, gerekirse Şivan Perwer konserini basacak kadar hayatı karartan örgütlü bir faşizanlık bu. Esad’a destek yürüyüşlerinde bayrak sallayarak dünyadaki yerini de seçmiş bir örgüt PKK.
Peki, bu yazının başlığı neden mesafesizlik olmadı? Çünkü Türkiyeli solcu,demokrat, barışsever aydınların, hadi son moda tabirle söylersek, “Kürt Hareketi” ile aralarındaki mesafesizliği daha iyi ifade edebilecek bir başlık bulamadım da ondan...
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025