Yıldız ÖNEN
15 Temmuz darbe girişimini örgütleyenler, Kürt sorununda savaş politikalarının işlerini ne kadar kolaylaştırdığını biliyordu muhtemelen. Savaş, savaşan güçlerin komutanlarına siyasi alana da müdahale etmek için cesaret veriyor. “Madem savaşan biziz, dar kafalı siyasilere mahkûm olmak zorunda değiliz” diye düşünen ilk darbeciler 15 Temmuzcular değil.
Savaşın ya da istikrarsızlık getiren çatışma ortamlarının bir başka özelliği ise toplumun geniş, en azından savaştan doğrudan etkilenen kesimleri açısından derin bir umutsuzluk yaratması. Bu umutsuzluk, darbe eyleminin kurtarıcı, toparlayıcı bir misyonu olan bir girişim olarak algılanmasına neden olabiliyor.
Türkiye’de 2013-2015 yılları arasında, daha önce eşine rastlamadığımız bir çözüm süreci deneyimi yaşandı. Bu deneyim, pratik kazanımlarının neler olduğunu bir yana bıraksak bile, Kürt sorunun toplumun her kesiminde her boyutuyla tartışılmasını sağlayan muazzam bir gelişmeydi. Silahların yerine, ucu açık bir şekilde çizilen bir yol haritası devlet tarafından “planlanmış” olsa da diyalog yönteminin devreye girmesi, Kürt halkının haklarının ve bu hakların nasıl güvence altına alınacağının kamuoyu önünde açıktan tartışılması, siyasal demokrasiyi gümbür gümbür geliştirmese de sınırlarını güvenceye alan, güç veren bir hamleydi.
Çözüm ve diyalog ortamı siyasetin, savaş ve çatışma ortamı apoletlilerin elini güçlendirir. Tam da böyle oldu. Cizre, Sur, Lice... Bütün bu şehirlerde yaşanan gelişmeler, savaşın başlamasından bir süre önce mitinglerde, şehir merkezlerinde patlayan bombaların yarattığı yıkım, korku ve hayal kırıklığıyla birleşerek Türkiye’nin siyasiler tarafından yönetilemediği duygusunun, toplumun en az bir kesiminde hakim hale gelmesine yardımcı oldu. Darbecilerin başarısızlığının nedeni, bu duygunun darbe yapmak isteyen askerlere toplumsal bir destek sunmaya yetecek kadar motive edici olmamasıydı. Savaş, siyasilerin ipin ucunu kaçırdığı yönündeki toplumsal algının yerleşmesi ve güçlü bir Erdoğan karşıtlığı, darbecilerin hem cesaret bulacakları hem de insanların kendilerini destekleyeceklerini düşündükleri bir zemin yarattı. Bu zeminin, sadece bir iki yerde darbecileri destekleyenlerin alkış tutması dışında sokak hareketine dönüşmemesi bizleri yanıltmasın, darbe mekaniği devreye girdi bir kez. Darbe mekaniğini ortadan kaldırmanın tek yolu var: demokrasi mekaniğini devreye sokmak. Bunun ise Kürt sorununda savaş politikalarına son vermeden mümkün olmadığını biliyoruz. Barış ve demokrasi, darbe mekaniğinden sonsuza kadar kurtulmanın da şifresidir.
Yıldız Önen
(Sosyalist İşçi)
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.04.2021
11.03.2021
19.06.2020
8.06.2020
30.05.2020
24.05.2020
12.05.2020
26.04.2020
31.03.2020
18.02.2020