Aslı Aydıntaşbaş
Dili dışarıda, sürekli adrenalinle yaşayan güzel ve sorunlu ülkemiz, kararını verdi. Daha doğrusu, Devlet Bahçeli, sağ olsun, bizler için kararı vermiş oldu.
24 Haziran’da baskın seçim!
Kimse beni, son 48 saatte yaşadığımız olayların normal olduğuna inandıramaz. Hafta sonu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Avcılar ve diğer semtlerdeki ilçe kongrelerindeki konuşmalarını dikkatle dinledim. 2019 seçimlerinden söz ediyordu.
Pazartesi sabahı, sıradan bir haftaya uyandık. Piyasalar, erken seçim beklentisinden çoktan vazgeçmişti. Hükümetin teşvik paketinin etkileri tartışılıyordu. Millet yaz tatili hayalleri kurmaya başlamıştı.
Sonra Devlet Bahçeli’den seçim bombası geldi.
Önceki yazılarımda belirttiğim gibi Devlet Bahçeli’nin şu anda Türkiye’nin en ‘kudretli’ insanı olduğunu düşünüyorum. Partisinin oyları erimiş olabilir; ancak Tayyip Erdoğan’la yaptığı evlilikte eli çok güçlü. Rejimi, yani müesses nizamı temsil ediyor. Zamanında o köhne rejimi değiştirip dönüştürme iddiasıyla iktidara gelen Tayyip Erdoğan’ı kaşla göz arasında müesses nizamın yegâne cengâveri haline getirdi. Bahçeli, perde önünde küçük ortak olarak gözükse de aslında bu koaliyonun dinamiğinde, primus inter pares, yani ‘eşitler arasında birinci’ statüsünde.
Baskın seçim isteyen, Devlet Bahçeli. İyi Parti’yi ekarte edebilmek için haziran diyen, Devlet Bahçeli. Seçimin ne koşullarını ne de tarihini Tayyip Erdoğan belirledi.
Ben bu ilişkiyi, teşbihte hata varsa affeyleyin, 2010-2012 döneminde Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen arasındaki koalisyona benzetiyorum. Ön planda Erdoğan, ancak kadrolar ve politikalar, perde arkasındaki küçük ortaktan geliyor. Kim daha güçlü tartışılır. İkili anlaşamadıkları noktada, birbirlerinin etrafından dolanıyor. Her zaman ortaklıktan hazzetmeseler de, ‘kol kırılır yen içinde kalır’ diyorlar.
Şimdi yine başa dönelim... Son 48 saatte yaşadığımız tuhaf olaylar silsilesiyle ilgili 3 farklı teori duydum:
1. Malum, ‘Danışıklı Dövüş’ teorisi: Deniyor ki, Adalet ve Kalkınma Partisi, çoktan erken seçim kararını vermişti. Bunu Bahçeli’ye söyletti. Bu teori çok popüler olsa da, ben tereddütteyim. Çünkü Erdoğan, rol yapan biri değil. Bir ay önceki MYK’de erken seçim isteyen kurmaylarına “Kasım 2019’a kadar görevdeyim” diye ayar verdiğini biliyoruz. Salı günkü grup konuşmasını izlediyseniz, biraz afallamış olduğunu görebilirsiniz. Eğer ortada bir danışıklı dövüş varsa, bu Erdoğan’dan ziyade erken seçim isteyen AKP kurmayları ve MHP arasındadır.
2.‘Ekonomi Çöküyor’ teorisi: Deniyor ki, son gelen ekonomik rakamlar, çeşitli manevralarla ötelenen ekonomik krizin aslında çok yaklaştığını ortaya serdi ve bu tablo bir şekilde Erdoğan’a anlatıldı. Erken seçime direnen Erdoğan ikna edildi. Bu doğruysa yakın zamanda olmuş olmalı, çünkü daha iki hafta önce teşvik paketi açıklayan Cumhurbaşkanı’nın, ekonominin ‘toparlanacağı’ tezinde ısrarcı olduğu biliniyor. Kriz gelmeden seçim yapmak, seçime kadar, piyasayı paraya boğup pedal çevirmek. Bu mümkün. Ancak bunu, eylül, ekim ya da kasım ayında bir seçimle yapmak da mümkün. Neden alelacele 24 Haziran?
3. Derin devletten Kürt manevrası: Üçüncü teori ise en ilginç olanı. Henüz hükümet çevrelerinden doğrulatabilmiş değilim; ancak tamamen akıl dışı bulmuyorum. Buna göre Kürt seçmenini hızla kaybeden AKP, son dönemlerde Kürt politikasında bir yumuşama arayışı içindeydi. Burada söz edilen ‘yumuşama’, çözüm süreci benzeri ve HDP’yle yapılacak bir yumuşama değil de, Fırat’ın doğusuna çekilecek bir YPG ile normalleşme sinyalleri. Bu hamle, sadece Kürt seçmeni tutma açısından değil, uzun dönemde Türkiye’nin Suriye ve Batı’yla ilişkilerini de rahatlatma potansiyeli taşıyor. Tevatür o ki, Devlet Bahçeli bundan da rahatsız oldu ve başlamadan kesmek istedi.
Başa dönelim. Baskın seçim geliyor. Muhalefet son derece hazırlıksız. Tarihi belirleyen, stratejiyi çizen, Meral Akşener’i seçime sokmamaya çalışan hep Devlet Bahçeli.
Anlayacağınız güzel ve sorunlu ülkemizde 20 yıldır aynı terane...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018