Gökhan BACIK
Çarşamba akşamı Ankara'da bomba patladığında Kızılay'da bir kitapçıdan çıkmıştım. Patlamanın sesi ile insanlar bir dalgaya dönüşüp bilinçsizce sağa sola koşuşturmaya başladılar. Taksiye binince şöför “Abi bunların hepsi Suriye'den kaynaklanıyor.” dedi. Taksici haklıydı.
Arkasında hangi örgüt çıkarsa çıksın altı çizilmesi gereken bir nokta var: Ankara patlaması -daha önceki pek çok patlama gibi- “Suriye meselesi” ile ilgili terör olayıdır. Başka bir ifade ile bu patlamaların “kök nedeni” Suriye'de olup bitenlerdir. O nedenle Türkiye'nin “Suriye savaşında” neler yaptığı ve bundan sonra neler yapacağı hayati önemdedir.
2011 yılında Suriye'de karmaşa başladığında “hayati bir hesaplama” hatası yapıldı. Bu o kadar büyük bir hataydı ki sonuçları çok uzun süre Türkiye'yi etkileyecek. Hata şuydu: “Suriye'de bir rejim değişikliği için mücadeleyi başlatmanın Türkiye'nin 900 km sınırı olan bir ülkede çok uzun süre devam edecek ve içinde bin bir türlü grubun, örgütün türeyeceği bir kaosa yol açacağı öngörülemedi.” Türk dış politikasında sonuçları uzun süre olumsuz etki üretmiş hata yapma geleneği maalesef vardır. Turgut Özal da örneğin Irak-Kuveyt savaşında sonuçları bugün bile bizleri etkileyen bazı hatalar yapmıştı. Adnan Menderes'in de Cezayir'deki Fransız zulmü lehine BM'de aldığı tavır büyük bir hataydı! Ancak muhtemelen Suriye krizinde yapılan hesap hatası bütün Cumhuriyet tarihinin en büyüğü olmaya aday. Burada bazı konuların altını çizmek gerekiyor:
İlk olarak, Rusya, uçağı düşürüldükten sonra Türkiye'ye karşı kapsamlı bir dış siyaset izliyor. Rusya, fiilen Türkiye'nin Suriye'deki “kazanımlarını” sıfırladı. Ancak bu kapsamlı dış politikanın bir adım ötesi var: Rus devleti alenen Türkiye'den bir tür “intikam almak için pusuya yatmış” bir görüntü veriyor! Türkiye'de Rusya üzerine çalışan “nadir isimlerden” olan Dr. Fatih Özbay, gazeteci Ruşen Çakır'a verdiği mülakatta aynen bunu söylüyor. Peki, Rusya planlı olarak Türkiye'nin Suriye “bataklığına” bodoslama girmesini istiyor olabilir mi?
İkinci olarak, Türkiye için Suriye'de yaptıkları ilk defa gördüğümüz şeyler. Rejimi değiştirmeye çalışmak, bazı gruplara destek vermek… Dolayısıyla Türkiye ilk defa sıcak bir çatışmanın “cephe ülkesidir”. Türkiye'de yaşayan hiçbir nesil böyle bir şey görmedi. Cephe ülkesi olduğunuz zaman topraklarınıza silahlı gruplar yerleşir, ülkenizin bir kısmı istikrarsızlaşır, krize yakın bölgede devlet kontrolü zayıflar. En kötüsü cephesi olduğunuz “savaşın düzensiz uzantıları” ülkenizin değişik yerlerinde görülür. Pakistan'da, Afganistan'da, Lübnan'da, Irak'ta insanlar buna alışmıştır. Bir zaman sonra ülkenizde terör olaylarına yahut ülkenizin bir kesimindeki kargaşaya alışmış halde yaşamaya başlarsınız. O nedenle hem Türkiye'de yaşayan insanlar hem de ülkenin hükümetinin bunun farkında olması lazım. Ülkeler özgürdür ve isterlerse bir savaşın “cephe ülkesi” olurlar ancak bunun bir “maliyeti” vardır. Yüzde yüz haklı olarak dahi bir ülkede savaşın parçası olursanız o savaşın karşı tarafındaki aktörler size zarar vermek için adım atar! Suriye krizine bu şekilde müdahil olmak isteyen bir hükümet ve bu hükümeti destekleyen büyük bir seçmen kitlesi vardır. O nedenle popüler açıdan ifade edersek artık “yeni bir Türkiye” var ve bunu var eden ortalama vatandaşın Suriye kaynaklı terör olaylarına “eski Türkiye” refleksi ile tepki vermesi anlamsızdır! Nasıl deprem kuşağında bir ülke olarak deprem ile yaşamaya alıştıysak, aynı biçimde arkasında büyük bir toplumsal mutabakat olan bu yeni dış politik doktrinin olumlu ve olumsuz sonuçlarına da alışacağız!
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2025
27.05.2025
24.03.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
27.01.2025
3.12.2024
19.11.2024
7.11.2024