Halil BERKTAY
Peki, son zamanlarda sadece kötü şeyler mi oluyor siyaset sahnesinde ? Bir, bu soruyu soralım; iki, bu karmaşıklığa maksimalist bir tür “sol”culuğun nasıl yanıt verdiğine eğilelim.
* Eski (eski dediysek, öyle çok gerilerde de değil, alt tarafı geçen yıl kendi yaratmaya kalkıştığı bir “kriz”le istifasına kadar görevde olan) genelkurmay başkanı İlker Başbuğ da Ergenekon soruşturmaları bağlamında önce mahkemeye çağrıldı ve sonra tutuklandı. Az şey değildi bu, çünkü evet, silâhlı kuvvetlerin direncinin kırılmış olmasına karşın, 55 paşayı arkasına alıp verdiği “boru” ve “kâğıt parçası” demeçleriyle Başbuğ, militarizmin ve askerî vesayetin meydan okuyuşunun çok önemli bir simgesiydi.
* Hiç kimse unutmuş olamaz; 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde, “yetmez ama evet” pozisyonuyla çok dalga geçilmişti, evet çıkarsa 1980’in 12 Eylülcüleri yargılanır mı sanıyorsunuz, hahaha, hiç buna imkân var mı diye. Ama asla olmaz denilen oldu işte; 12 Eylül askerî darbesi ve rejiminin sorumluları, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’dan, daha aşağılardaki bazı polis şeflerine kadar, kimisi anayasal düzeni zorla devirmekten, kimisi işkence ve başka zulümlerden yargılanmaya başladı. Kuşkusuz burada en önemli mesele, lider kadronun anayasal düzeni “tağyir, tebdil ve ilga”ya teşebbüsle suçlanmasıdır. Daha önce Ergenekon çerçevesinde giderek daha üst düzey paşalar tutuklandıkça hep bu Türkiye tarihinde bir “ilk” dedik. Doğruydu da. Fakat şimdi bu, hepsinden önemlisi. Çünkü sadece darbe hazırlıkları içine girenlerin çok deşifre olurlarsa yakalanacaklarını değil, daha teorik olarak, TSK İç Hizmet Nizamnâmesi’nin ünlü “Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi” ifadesinin anayasanın üzerinde bir anayasa sayılamayacağı, darbe gerekçesi olamayacağı ve geçmiş darbeleri mazur göstermek için de kullanılamayacağı doğrultusunda net bir hüküm niteliği taşıyor.
* Cumhuriyetin resmî bayramları, öncesi (Jön Türk Devrimi) ve sonrasını, ya da bütün diğer alternatifleri silip yok etmek uğruna, sadece ve sadece Kemalist Devrimin dönüm noktaları etrafında örgütlendi ve (içeriğiyle de giderek yeknesaklaşan) ideolojik sadakat ayinlerine dönüştürüldü. Hattâ ilk verilen isimleri yetersiz bulunmuş olmalı ki, zaman içinde bu adlar şişirilip daha haşmetli kılındı –(her şey büyür ve hyper’laşır, Urfa Şanlıurfa, Maraş Kahramanmaraş olur, elli metrelik bayraklar dikilmeye başlarken), 19 Mayıs da 1938’de “Gençlik ve Spor Bayramı”yken, 12 Eylül 1980’den sonra “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” oldu. Uygulama da değişti; benim orta ve lise yıllarımda hâlâ daha kırık dökük törenlerken, 12 Eylül’den sonra anti-komünizm bir yana bırakılıp, (o zamanlar Hıncal Uluç’un alkışladığı bir adımla) kitlesel rejimantasyonun daniskasını bilen Sovyetler Birliği’nden uzmanlar da getirildi ve o fakir görünümlü merasimler tepeden tırnağa modernize (militarize) edildi; tribünlerdeki onbinlerce gencin ellerindeki panoları ânında, senkronik biçimde değiştirilmesiyle oluşup insana “işte disiplin !” dedirten “muhteşem” tablolar böyle ortaya çıktı. Ama eski haliyle de, yeni haliyle de asıl yaşayanların, orta öğrenim gençliğinin içten içe nefret ettiği bu kollektivist endoktrinasyon gösterileri nihayet kaldırıldı. Bundan böyle (Ankara hariç) ülke çapında böyle stadyum törenleri yapılmayacağının açıklanması, resmî ideolojiyi ayakta tutan ezberlenmiş tekrar ritüellerinden birinin sona ermesi demek oldu.
* Sosyalizm tartışmasına geçici bir ara vererek bütün bunları yazmama yol açan, Millî Güvenlik dersinin iptali kararı, bu çerçevede “münferit bir olay” olmaktan çıkıyor ve daha fazla anlam kazanıyor. Demilitarizasyon bitmiş değil, demek ki; devam ediyor ve hattâ askerî vesayet rejiminin kültürel dayanaklarına kadar uzanıyor.
Özetle, siyaset yekpare değil, kovuk kovuk. Bizzat AKP’nin ve hükümetin siyaseti yekpare değil, aynen böyle kovuk kovuk. İyisi de var, kötüsü de. Bir mağarada Uludere’yi örtbas etme gayretleri, yanındaki mağarada Evren’in yargılanması, yanındaki mağarada “kâğıt” ve “boru” sözlerinin Başbuğ’a yedirilmesi, bir diğer mağarada Denktaşlaşma ve Ermeni düşmanlığı, onun yanındaki mağarada Millî Güvenlik derslerinin kaldırılması “oturuyor”.
Bu koşullarda, en olmayacak şey, en temel hatâ, en problemli zihniyet yapısı, bu karmaşıklığa bir yekparelik, tekdüzelik gibi bakmak. Doğru yapılan şeyleri desteklemek, kötülüklere, yanlış işlere karşı çıkmak lâzım. Örneğin Taraf da hep bunu yapıyor zaten. Ne ki, başta sözünü ettiğim, maksimalist, kendine “devrimci” sıfatını yakıştıran (benim devirmeci diyebileceğim), sözcük dağarcığı ve düşünce tarzı “kahrolsun” üzerine kurulu bir “solcu” türü hiç anlamıyor bunu. Kimisi (faraza bir insan hakları savunucusu) internette, İlker Başbuğ’un tutuklanmasından hiç heyecan duymadığını anlatıyor. Başka biri, Başbuğ’un Uludere’yi örtbas etmek için “tam da şimdi” tutuklandığını öne sürüyor. Sırf Türk Eğitim-Sen değil, Eğitim Sen de 19 Mayıs törenlerinin kaldırılmasına karşı çıkıyor (ruhları bu denli devletçi ve milliyetçiymiş meğer). Geçtim; hiç olmazsa 12 Eylül faşistlerinin yargılanmasına sevinelim, değil mi ? Yok, hayır, o bile bize haram. Neden ? İddianame kötüymüş, sola çok yükleniyormuş, dolayısıyla yanlış ve haksızmış da ondan. Sonuçta bu, iyi ve önemli bir dâvâ sayılamazmış.
Bu sonuncu nokta çok önemli, çünkü bizi bir kere daha, bu “sol”un kendi kendisiyle hiç yüzleşmemişliğine getiriyor. Ve bu illüzyon, tantanalı alınganlığına karşın sığlığından yeni örnekler vermeyi sürdüren Nabi Yağcı için de geçerli. Maalesef.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024