Mehmet TIRAŞ
Ülke gündemi o kadar yoğun ki:
-4 milyonu Suriyeli olmak üzere toplam 7 milyonu bulmuş göçmen sorunu…
-Her yıl 24 Nisan’da tekrarlanan “Ermeni soykırım” tartışması…
-Ekonomik tablo ise tam bir felâket…
Türk-İş Nisan ayı 4 kişilik açlık ve yoksulluk raporunu açıkladı. Açlık sınırı 5 bin 323 TL’ye yoksulluk sınırı ise 17 bin 349 Liraya çıkarken, asgari ücret 4 bin 253 lira olarak açlık sınırının gerisinde kaldı. Pazarda, markette fiyatlar el yakıyor, aldığınız bir gıdayı bir hafta sonra aynı fiyattan alamıyorsunuz. Fiyat istikrarı olmayınca insanlar bazı temel gıda ürünlerini stoklamak zorunda kalıyor; ay çiçek yağı, şeker ve un da olduğu gibi.
-TL bir yılda dolar karşısında yüzde 40 değer kaybederken, Lira yalnız dolar karşısında değil tüm para birimleri karşısında kan kaybediyor.
-Döviz ve altın tüm zamanların rekorunu kırıyor.
-Sürekli akaryakıta yapılan zamlar fiyatları yerinde durdurmuyor, özellikle de sebze ve meyveyi dar ve sabit gelirli insanlar ancak tane ile alabiliyor.
-İşsizlik, yoksulluk, açlık kol geziyor, bir avuç tuzu kuru insanın dışında toplumun yüzde 75’i geçinemediğini söylüyor.
-Gelir dağılımındaki adaletsizlik başka bir vahim tabloyu gösteriyor: AKP iktidara geldiğinde toplumun en varlıklı kesimi milli gelirin yüzde 39’nu alırken, 2021 yılı itibarı ile aynı varlıklı kesim milli gelirin yüzde 56’sını sahip.
-TÜİK’in verilerine göre son dört yılda 4 milyon insana yapılan sosyal yardım sayısı, 12 milyon insana çıkmış durumda.
-Bu kötü ekonomik tablonun üzerine bir de hukuksuzluk, adaletsizlik eklenince nefes alamaz duruma geldik.
Temel gıda fiyatlarındaki önlenemez yükselişi, toplumun her kesiminde çok büyük öfkeye neden olurken…
Bunları siyasetin dışında tutacakmışız, kim diyor?
Cumhur İttifakı ve yandaşı basın “gıdayı siyaset dışında tutalım, gıda fiyatları sadece bizde değil, dünyada artıyor” yalanına sarılıyorlar…
“Gıdayı siyaset dışı tutalım”, diyen besleme basın ve iktidar aveneleri…
Bağımsız ve tarafsız olması gereken yargıya, muhaliflerine karşı siyasi kararlar vermeye zorluyorlar.
Son örneğine 25 Nisan 2022 Tarihinde Gezi olaylarının kararlarında şahit olduk. Mahkeme heyeti “hukuki” değil “siyasi” karar verdi…
Mahkeme, dokuz yıldır tutuksuz yargılanan 7 kişiye 18’er yıl ceza verirken, 5 yıldır niçin tutuklu olduğunu kendisi de bilmeyen Osman Kavala’ya ise ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi. Anayasa Mahkemesinin ve AİHM’in suçsuz olduğuna karar vermesine rağmen bu ceza verildi.
Cezayı veren mahkeme heyetinden 3 hâkimden biri olan, hâkim Murat Bircan’ın 2018 yılında AKP’den Samsun milletvekili aday adayı olduğu ortaya çıktı. Murat Bircan 2020 yılında, avukatlıktan hâkimliğe geçiyor ve nasıl oluyorsa çok kısa sürede İstanbul Ağır Ceza Hâkimliğine atanıyor ve Gezi davasının üç hâkiminden birisi olarak görev veriliyor.
Hâkim Murat Bircan’ın biyografisi Gezi davasında çıkan kararın siyasi bir karar olduğunu tartışmaya bile gerek bırakmayacak kadar açık. 2016 yılından bugüne değin AKP’de siyaset, değişik dini cemaatlerde görev yapan avukatlardan 1341 savcı ve hâkim alındığı iddiası, Gezi davası ile teyit edilmiş oldu. Yargıda kadrolaşma siyasallaşmayı beraberinde getirdi.
Gezi davasının kararı içeride ve dış dünya kamuoyunda çok büyük bir öfke ile karşılandı.
Yurtdışından ve ülkenin dört bir yanında protesto edildi.
Vicdanları yaraladı.
Hatta AKP’nin ilk Başbakanı ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ”yargılama utanç verici, Türkiye’ye çok büyük kötülük” ifadesini kullandı. AKP’den iki dönem milletvekilliği yapmış Hüseyin Kocabıyık Gezi davasının mahkeme kararına karşı çıkan sosyal medya hesabından paylaşımı, Uşak Valisi olan eşi Funda Kocabıyık anında görevden alınarak merkeze çekildi.
AKP devlet partisine dönüşme yolunda hızla ilerlerken, devlet partisinden “yargı devleti” olma yoluna evirildiğini, Gezi davası sürecinde takındığı tutumdan anlaşılıyor.
Bu yol çok tehlikeli ve hayra alamet değil.
İktidar yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanmaya devam ederse, edecek gibi gözüküyor.
Muhalefetin kontrol edemeyeceği birikmiş toplumsal bir öfke var, açlık ve yoksulluk bu öfke ile buluşursa daha büyük sorunlar yaşanabilir. “Zor oyunu bozar”, diyerek insanlar sokağa dökülürse, dilimiz varmıyor söylemeye, ama bu gösteriler toplumda önlenemez sosyal patlamalara neden olur.
Allah korusun “bu bizim toplum olarak felaketimiz” olur.
Ne kadar muktedir olursanız olun bir gün hukuka sığınacaksınız.
Gelin hukuka dönün…
Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin mahkeme heyetine bağırır “Beni Adil Yargılayın” diye…
Mahkeme başkanı Saddam’a “Seni, senin çıkarttığın kanunlarla yargılıyoruz” der.
Kıssadan hisse…
Gıdayı siyasetin dışında tutalım diyenler, ilk önce yargıya siyasi kararlar verdirtmekten, muhalefeti de terörist görmekten ivedi olarak vaaz geçmeli.
“Yargıya siyasi kararlar verdirterek,
TÜİK’e enflasyon rakamlarını düşük gösterterek,
YSK’ya milli irade gaspı yaptırarak,
RTÜK’e muhalif medyaya ceza kestirerek, ekran karartarak ülkeyi yönetmezsiniz, bunu aklınızdan çıkartın artık.”
Köprüden önce son çıkış!..
Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet modeli olarak uygulanan bu ucube sistemden, ekonomik bunalımdan ve hukuksuzluktan kurtulmanın yolu “yarından tez erken seçime” gitmek…
Avrupa Birliği müzakerelerine dönerek…
Çoğulcu, katılımcı çağdaş demokrasiye geçmektir.
“Gıdayı siyasetin dışında tutalım diyeceksiniz, yargıyı da muhaliflerinize karşı sopa olarak kullanacaksınız.”
İnsan utanır biraz yahu!
Mehmet Tıraş/2 Mayıs 2022.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYADevlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu... 14.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025