Mehmet TIRAŞ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları aleyhinde hazırlanan İddianame, sekiz ay sonra İstanbul Cumhuriyet Baş Savcısı Akın Gürlek tarafından 11 Kasım 2025 Tarihinde açıklandı.
İddianame 3890 sayfadan oluşuyor Ekrem İmamoğlu’na istenen ceza ise, 800 yıl ile 2352 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianameyi okumayı gözüne kestiremeyenler yapay zekâdan yardım istemişler:
“Yapay zekâ da iddianamede iddia edilen ne paranın kaynağına, ne de casusluk suçunun belgesine rastlamadığına varmış.”
İddianame; inandırıcılıktan uzak yolsuzluk, rüşvet, gizli tanık, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyenden tutunda…Casusluk’a kadar uzanan ne ararsan var içinde misali, iddialar havada uçuşuyor.
Siyasal iktidar yanlısı yazılı ve görsel medyada iddianame açıklandıktan sonra, her akşam canlı yayınlarda, neredeyse saat ve zaman mefhumu tanımaz bir şekilde, ekranlarda tartışmalar gırla gidiyor.
Tartışmalar da trajikomik olaylara tanık oluyorsunuz.
İddianamenin hararetli savunucularından biri “bir kere yalan söylesem ne olur” diyerek söylediklerini yalanlıyor. Bu kişi AYM ve AİHM kararları Selahattin Demirtaş’ın suçsuz olduğuna karar vermesine rağmen,bu zat Demirtş’a hala terörist demeye devam ediyor.
Önce ”iddianameyi bir mahkeme kararı gibi” ele alıp okumaya başlıyorlar…
Ardından bu bir iddianamedir, mahkeme kararı değil deyip hiç kimse hüküm giymediği sürece suçsuz diyorlar…
”Suç kişiyi bağlar” aile karıştırılmamalı deyip masumiyet karnesine de dikkat çekiyorlar.
Peşinden tekrar iddianameye dönüp,tutuklu olanlar hakkında asırlık ceza istenen başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere; insanların fotoğraflarını toplu olarak ekrana veriyorlar.
Ardından Ekrem İmamoğlu’nun resmini tek olarak ekranda dakikalarca tutup; iftiraya, hakarete, suç örgütü liderliğine uzanıp yaftalamaya başlıyorlar.
Daha iddianame mahkeme tarafından kabul bile edilmemesine rağmen; dosyada ismi geçen herkesi suçlu ilan edip örgüt elemanları diye yargısız infaz yapıyorlar.
Hedef gösterdikleri ve suçlu ilan ettikleri kişiler hakkında yargının aleyhlerinde vermiş olduğu bir cezanın olmadığı akıllarına bile gelmiyor.
Tutuklu olan bu insanları ekranlarda fotoğraflarını verirken sanki; “bu kişiler tutuklu değil de, devlet tarafından haklarında yakalanması için kırmızı bülten çıkartılmış,aranan suçlu kişilermiş gibi tanıtıyorlar.”
Muhalefet ve muhalif medya, yandaş medyanın bu tartışmalarını yargıyı etkileme ve kamuoyunu yanıltma olarak yargıya taşıdığında; ”savcılık düşünce kapsamında gazetecilik faaliyeti olarak değerlendiriyor.”
Muhalefet ve muhalif gazeteciler yaparsa yargıyı etkileme,savcıyı hedef göstermeden dava açılıyor. Muhalefetin haber ve yorumlarına erişim engeli getiriliyor.
Adalet bakanı da iki de bir Türkiye bir hukuk devleti demiyor mu?
Hükümet yanlısı onlarca televizyon kanalı aynı saatte yayına başlayarak, iddianame üzerinden tam bir algı operasyonu yapıyorlar.
Ekranlarda ve köşelerinde söylemeye dilleri varmıyor ama yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarında karşılarına çıkan; Muhalif Belediyelere yapılan operasyonların ve Belediye başkanlarının görevden alınması “hukuki değil, siyasi bir dava olduğunu” veriler ortaya koyuyor.
Siyasal iktidarın seçmenlerine bu davanın “hukuki mi,siyasi mi” diye de sorulduğunda; yüzde 50’ye yakını ”siyasi olduğu” doğrultuda yanıt veriyor.
Yandaş bazı medya kuruluşları istemeyerek te olsa bunu haber yapmak zorunda kalıyorlar.
Bu davanın siyasi olduğunu ve yargının da talimatla dava açtığını sağır sultan bile biliyor.
AYM’nin kararlarına alt mahkemelerin uymadığı, siyasal iktidarında yargı kararlarını uygulamadığı… Kuvvetler ayrılığının askıya alındığı bir ülkede kim bu davanın hukuki olduğuna inanır ki…
Yargıya olan güven dip yapmış durumda ve yüzde 20’lerde olduğunu, Haşim Kılıç gibi eski AYM başkanı ve Yargıtay onursal Başkanı Sami Selçuk söylüyor.
Ana muhalefet partisi CHP ve demokrasiden yana olan güçler başından beri İBB davasının “bir siyasi dava olduğu” konusunda ısrar ediyorlar.
CHP’nin başlattığı “millet iradesine sahip çıkıyor mitingleri” bunun canlı örneği değil mi?
CHP’nin Mart 2025 tarihinde başlattığı İstanbul ve ülkenin değişik il ve ilçelerinde yürüttüğü sayısı 70’i bulan, kitlesel mitingler toplumun her kesiminden destek görüyor.
CHP’nin mitinglerine katılanlar sadece CHP seçmeni veya sempatizanı değil.
Demokrasiden ve hukuktan yana olan,iradesine sahip çıkan, sandıkla gelen sandıkla gitsin diyen kitlelerin ortak sloganı haline gelen “hak, hukuk,adalet” diye meydanlarda haykırmıyorlar mı?
CHP’de bu mitingleri büyük bir başarıyla da yürütüyor hakkını teslim edelim.
Karşılığını da alıyor ve her araştırmada CHP birinci parti çıkıyor.
Bu mitingler demokrasi ve hukuktan yana olan insanlara umut oluyor.
Hukuktan uzaklaştıkça nasıl hiçbir konuda inandırıcı olamıyorsanız; İBB iddianamesinde de inandırıcı olamayacaksınız.
Toplumun büyük bir kesimi,siyasal iktidarın sandıkta yenemediği siyasi rakiplerini yargı yoluyla bertaraf etmek istediğine inanıyor.
Asrın lideri demedi mi İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder.
Bu iddianame toplumda İstanbul’u CHP’den geri alma; Ekrem İmamoğlu’nu da yargı yoluyla yasaklı hale getirip siyasetin dışına atma ve siyasi bir proje olarak görülüyor.
Anayasanın yok sayıldığı bir ülkede,seçmen iradesini gasp ederek seçim kazanamazsınız.
Bunu Kürt illerinde yıllarca uyguladınız ve bir arpa boyu yol alamadınız.
Bundan hiç mi ders çıkartmadınız?
İBB “İddianamesini” iktidar ve medya gücü ile topluma “bir mahkeme kararı gibi anlatırsanız” topluma ve yeryüzüne “Rezil Rüsva” olursunuz.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025