Mehmet TIRAŞ
15 Temmuz ”darbesinin” üzerinden neredeyse on yıl geçti.
Siyasal iktidar muhalefetin de desteğiyle 20 Temmuz 2016 Tarihinde Olağan Üstü Hal (OHAL) ilan etti.
OHAL üçer ay süre ile yedi kez uzatıldı ve 2 yıl sürdü.
O 2 yılı anımsamaktan ziyade hiç unutmamak gerek…
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, ilk ağızda 26 KHK yayınladı.
Kimi kaynaklara göre “Kamudan 111 bin 240,asker,memur,öğretmen ve polis ihraç edildi.
32 bin 240 kamu görevlisi de açığa alındı.”
CHP’nin raporuna göre ise kamudan 150 bin kişi atılırken,52 bin kişi de tutuklandı.
Adli rakamlarda bir başka ürkütücü tablo çizdi.
*169 bin kişi hakkında adli işlem başlatıldı.
*Bunlardan 50 bini tutuklu yargılanırken.
*43 bin 439 kişi adli kontrol kararı şartı ile toplam 91 bin 843 kişi ise serbest olarak yargılanıyordu.
*8 bin 87 kişi de firari olarak aranıyordu.
*Tutukluların 169’u general,8 bin 815’i Emniyet mensubu ve 24’de Vali olarak” kayıtlara geçti.
*Yargı mensuplarından, adli ve yargıda görevli 2 bin 280 hakim ve Cumhuriyet savcısı ile Yargıtay’da görevli 105 üye, Anayasa Mahkemesi’nde görevli 2 üye,HSYK’de görevli 3 üye olmak üzere toplam 2 bin 431 kişi tutuklandı.”
15 Temmuz’da ne oldu?
O kadar çok karanlık nokta, o kadar çok cevapsız soru var ki…
Zaman zaman sarsıcı itiraflara rastlıyoruz:
”HSYK Başkan vekili Mehmet Yılmaz,6 Nisan 2018 Tarihinde Akşam Gazetesi yazarı Murat Kelkitlioğlu’na verdiği röportajında “15 Temmuz’u 16’sına bağlayan gece saat 01.00’de “2 bin 740” yargı mensubunun görevine son verdik” diyecekti.
Bu da yargının nasıl ele geçirildiğinin ve “15 Temmuz’un da bir kontrollü darbe olduğunu” göstermiyor mu?
-Darbeden” sonra geçen zaman içinde neler oldu?
*Kuvvetler Ayrılığını askıya aldılar.
*11 HDP’li ve 1 CHP’li milletvekili tutuklandı.
*74 HDP’li Belediye Eş Başkanı tutuklandı ve yerlerine kayyımlar atandı. Tutuklanan Belediye Başkanlarından 36’sı kadındı. Darbeden en fazla bedel ödeyenler yine her zaman olduğu gibi Kürtler ve demokrasi güçleri oldu.28 HDP il Başkanı ve 89 İlçe Eş Başkanı tutuklanırken. HDP’nin 780 il ve ilçe yöneticisi cezaevlerine atıldı.
-Darbe siyasal iktidara muhalif olan şirketleri de vurdu.
*Türkiye’nin 43 ilinde faaliyet gösteren 966 şirkete el konuldu ve TMTF’ye devredildi.
*4 bin 887 kuruluşun mal varlıklarına el konuldu.
-Darbeden siyasal iktidara muhalif Medya ve sivil toplum örgütleri de, paylarına düşeni aldılar.
*110 medya kuruluşu çıkartılan KHK’lerle kapatıldı.
*167 gazeteci tutuklanırken…
*2 bin 500 gazeteci işsiz kaldı.
*715 Gazetecinin de sarı basın kartı iptal edildi.
*Üniversitelerden 450 akademisyen işten uzaklaştırıldı.
*6 bin derneğin kapısına kilit vuruldu.
*OHAL süreci boyunca ortalama her gün 304 kişi işinden oldu.
*OHAL ilanı ile grev,direniş,gösteri,yürüyüş ve kapalı salon toplantıları yapılması şöyle dursun;festifallere ve aşure dağıtılmasına bile güvenlik nedeniyle izin verilmedi.
*Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan biz OHAL’i “ıvır-zıvır” diye tanımladığı “grev ve direnişleri” önlemek için çıkarttık diyordu.
*OHAL ilanı ile Mahkemeler siyasal iktidarın talimatıyla hareket etmeye başladı.
*Tutukluluk hükümlülüğe dönüştü. Mahkemeler adalet dağıtmadı, muhaliflere karşı tutuklama yaptı. Hala da bu yönteme devam ediyor.
Bu konuyu AYM eski Başkanlarından Haşim Kılıç sık sık dile getiriyor.
Burada durumu somutlaştırmak için bir parantez açalım:
“Darbe ile tutuklananlardan birisi de 30 yıl İstanbul üniversitesinde profesörlük yapan Mehmet Altan’dı.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu Mehmet Altan’ın tutuklanması şöyle dursun karakola bile çağrılmayacağına karar verdi.
Anayasa’nın19,26 ve 28. Maddelerinin devlet tarafından ihlal edildiğini hüküm altına aldı.
Tarih 11 Ocak 2018 idi, üzerinden 7 yıl geçti..
Anayasa’nın 153.Maddesi gereğince mahkemenin bu karara hemen uyması ve Mehmet Altan’ı derhal tahliye etmesi gerekiyordu.
Hukuk felaketi ve anayasal suçlar bundan sonra sökün etti.
Cumhurbaşkanın Hukuk danışmanı Mehmet Uçum hemen CNNTürk televizyonuna çıkarak Mehmet Altan tahliye edilmemesi gerektiğini söyledi. Mahkemeye açıkça anayasayı çiğneme çağrısı yaptı.
Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım karara bir göz bile atmadan AYM üyelerinin dosyaya hakim olmadığını rahatça iddia bile etti. Halbuki ihlal kararında dosyanın tümünün incelendiği vurgulanmaktaydı.
Şimdilerde ağır bir hastalıkla boğuşan Eski Adalet Bakanlarından dönemin hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ sabahın 7.30’unda twit attı. AYM’nin yerel mahkemeleri baskı altına aldığını, yerel mahkemelerin AYM’nin kararlarına uymaması çağrısında bulundu. Ve sonunda İstanbul 26.Ağır ceza Mahkemesi Anayasa’yı yok sayarak AYM kararına uymadı,suç işleyerek Mehmet Altan’ı 6 ay sonra istinaf tahliye etti. Tahliye eden heyet dağıtıldı. Anayasaya uymak suç oldu. Ardından Yargıtay,AHİM ve AYM kararlarına uymanın anayasa gereği olduğunun altını çize çize berat kararı verdi.AHİM ve AYM ve Yargıtay Altan’ın hak ihlaline uğradığına karar vermiş olmasına rağmen; dönem sırasında özel olarak oluşturulmuş gibi duran seçili irade mahkemeler de anayasayı yok saymaya devam etmekte. Altan’a karşı mağduriyet üretme görevi şimdi Danıştay’da .
Danıştay’da anayasayı yok saydığı için, aradan 7 yıl geçmesine rağmen Mehmet Altan göreve başlatılmadı.”
Demokrasi güçleri “15 Temmuz’a kontrollü darbe deyince” siyasal iktidar ve ortağı ateş püskürüyor ama durum ortada…
Burada karanlık bir gariplik,cevapsız bir garabet yok mu?
15 Temmuz kontrollü darbe değilse, “siyasi ayağını” niye bir türlü ortaya çıkartmıyor sunuz?
Darbe girişimi sırasında Genelkurmay başkanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dı.
Darbeyi niye önleyemedikleri için sorgulanacakları yerde ;Hulisi Akar’ı Savunma Bakanı, Hakan Fidan’da Dışişleri bakanı oldu.
Dizi dizi acayiplikler…
Yığın yığın soru…
Mecliste kurulan “15 Temmuz darbe komisyon raporu” neden genel kurula getirilemedi?Bu rapor meclis içinde nasıl kayıp oldu?
Hiç mi sorumlusu yok?
Ama KHK’lılara eziyet devam ediyor.
DEM Kocaeli milletvekilli Ömer Faruk Gergerlioğlu,”Haklarında beraat kararı veya takipsizlik kararı verilmesine rağmen, göreve başlatılmayan “KHK’lı sayısının 30 bin kişi olduğunu” açıkladı.
Bu insanları göreve başlatılmaması, yargı kararlarını tanımamak olmuyor mu?
Hani Türkiye bir hukuk devletiydi?
“Kontrollü darbeden” sonra on yıldır gün geçmiyor ki; Anayasayı yok sayan ve AYM ve AİHM kararlarını uygulamayan ve milli iradeyi tanımayan bir hukuksuzluk yaşanmasın.
15 Temmuz sonrası Ülke hala OHAL dönemi yaşıyor ve çıkartılan KHK kararlarıyla yönetilmeye devam ediyor.
Yeri gelmişken sahi soralım “15 Temmuz“ neydi ve bu kimin işine yaradı?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025