Mehmet TIRAŞ

TIKANMA VE TAHAMÜLSÜZLÜK…
20.10.2025
249

Hepimizin malumu…

 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin; “Abdullah Öcalan Meclise gelsin DEM grubunda konuşsun, örgütünü feshettiğini, silahı bıraktığını açıklasın ve umut hakkından da yararlansın, çağrısından” sonra; PKK Lideri Abdullah Öcalan’da bu çağrıya sessiz kalmamış, örgütünü feshedeceğini ve örgüte silah bıraktıracağının açıkladı.

Kısa bir süre sonra da bir grup PKK’lı televizyonların canlı yayınladığı  Kuzey Irak’ta silahlarını  bırakarak yaktılar.

Televizyonlardan da izledik.

Siyasal iktidar sürece “Terörsüz Türkiye” adını koydu.

Sonra ne oldu?

Mecliste 51 Milletvekilinden oluşan adı ”Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu” kuruldu.

DEM ve CHP üyeleri sürecin çok ağır yürüdüğünden şikâyetçi oldular. 

Gerçekten de Bahçeli’nin açıklamalarının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen demokratikleşme yolunda, bir arpa boyu yol alınamadı.

Hukuksuzlukta da ağır bir ısrar var.

CHP: ”kayyumlara son verilmesini, sandık iradesine saygı duyulmasını, Belediye Başkanlarına karşı yürütülen operasyonların biran önce durdurulmasını, milli irade hırsızlığına son verilmesi konusunda” haykırıp durmakta.

DEM ise:

“Kürtçenin bir eğitim dili olması ve vatandaşlık tanımının değiştirtilmesi…

 Abdullah Öcalan’a umut hakkının (tahliye edilmeli) bir an önce tanınması ve cezaevinden çıkartılması.

Komisyon üyelerinin de Öcalan’la görüşmelere başlamalı” taleplerini her vesileyle tekrarlayıp durmakta.

 Siyasal iktidarın ise bu önerileri ciddiye almadığını hiçbir yasal düzenlemeden yana bir adım atmadığı görülüyor.

CHP Komisyona kerhen katılmış görüntüsü veriyor…

Diğer yandan da ülkenin değişik il ve ilçelerinde irade gaspına karşı “Hak-Hukuk-Adalet”  mücadelesi mitingleri yapıyor.

Sayısı 60’ı geçen mitingler devam ediyor.

Ama bu mitinglerde Kürt sorunun çözümü konusunda pek bir şey söylemiyor.

Komisyon üyesi de olan CHP Diyarbakır milletvekili Sezgin Tanrıkulu, katıldığı bir TV programında CHP olarak komisyona 25 maddelik  yazılı bir  öneri  verdiklerini söyledi ama  içeriğinden hiç söz etmedi.

Komisyonun şeffaf çalışmadığından ve yol alamadığından  yakınanlardan bir diğer komisyon üyesi DEVA partisi Genel Başkan yardımcısı Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen.

Ekmen 13 Ekim 2025 Tarihinde  T24’den Cansu Çamlıbel’e verdiği mülakatta “bu süreci Komisyon değil “Erdoğan, Öcalan ve Bahçeli” yürütüyor.

Bunların tabanları ve parti örgütleri, milletvekilleri, Belediye Başkanları dahil, hiçbir olumlu görüşte bulunmuyorlar ve liderimiz ne derse doğrudur anlayışında hareket ediyorlar.

Kürt coğrafyasında insanların komisyona olan güvenleri ve heyecanları gittikçe azalıyor.

Komisyonun bu çalışması böyle gitmez. Dilerim yanılırım…

Ama ileride tıkanır ve minvalindeki  endişelerini dile getiriyordu.

Ekmen “TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un;

Komisyon üyelerinin Kürt sorununun önündeki engellerin kalkması konusunda önerilerini,gündeme almıyor ya da  daha zamanı var diyerek geçiştiriyor”, diye de yakınıyordu.

Umutlar yüksek sinirler gergin.

Milliyetçilikle birlikte farklı mahallelerde siyasal tahammülsüzlük de artıyor.

Hatta Kürt hareketindeki bile kabul edilmesi zor bir tahammülsüzlük gözleniyor.

İmrallı heyetinin kıdemlisi ve Komisyon üyesi DEM milletvekili Pervin Buldan’ın Abdullah Öcalan’ın muhalif medyanın; “süreç üzerine yaptıkları eleştirilerinden çok rahatsız olduğunu.”

İktidardan bunların susturulmasını beklediğini açıklayıp; ”Yargı ve medya iktidarın elinde, yetkilerini kullanarak bunları susturmalı” anlamına gelen cümleler kurması ortalığı toz dumana kattı.

Bu açıklamalara muhalefet çok büyük tepkiye gösterdi.

Pervin Buldan gelen sert ve haklı tepkileri yatıştırmak ve düzeltmek için; “konuşmam bağlamından koparıldı, farklı yönlere çekildi” gibi klişe sözlere sığınsa da; sonradan bir açıklama daha yaparak “böyle konuşmamalıydım” diye bir özeleştiri yaptı.

Ancak garip olan ve kabul edilmesi mümkün olmayan başka gelişmeler de var.

Öcalan ve DEM’liler  yalnız Kürtlerin varlığını inkar edip ve tanımayanlara karşı değil; Abdullah Öcalan gibi düşünmeyen ve  Öcalan’ı eleştiren demokratlara karşı da, sosyal medya hesaplarından çok ağır suçlamalar yapıyorlar.

DEM’liler sanki Abdullah Öcalan’ı kutsuyorlar.

Hâlbuki bugün hakaret ettikleri insanlar daha düne kadar  “Kürtlerin en zor günlerinde yanlarında yer almış, desteklemiş kişiler.”

Abdullah Öcalan’ı eleştirenleri bir de “devlet dili ile konuşuyorsunuz” gibi yaftalamalar yapmıyorlar mı?

İnsan bunların hakaret, tehdit ve iftiraları karşısında donup kalıyor.

Söyleyecekleri son sözleri;

Sizde hiç mi ahde vefa yok”, veya “kadirşinas bilmez nankörler” demek oluyor.

Daha vahim bir durumu bir örnekle somutlaştırayım:

“Abdullah Öcalan’’ın politikalarının eleştirilmesini tahammül edemeyen ve Öcalan’ı kutsayanlar o kadar ağır saldırıyorlar ki, insanın aklı almıyor.”

Farklı düşündüğü için Öcalan’ı eleştiren,14 kitaplı tarihçi yazar eski Tarihi TKP’li Ayşe Hür’e sosyal medyada üzerinden edep dışı yapılan saldırılara, insanın inanası gelmiyor.

Ayşe Hür’e karşı Sosyal medya üzerinden yürüttükleri tehdit,iftira linç ve  edep dışı  sözleri insan okurken ürperiyor ve  utanıyor:

”MİT ve/veya  MOSSAD tarafından fonlanıyorsun.

Ya da “kasetin” mi var ellerinde.

İyi parti ve Zafer partililer gibi ırkçı ve faşistsin.

Gündemden düştün,ilgi çekmek  için Öcalan’a saldırıyorsun.

Menopoza mı girdin.”

Sadece hakaret değil, can güvenliğiyle de Ayşe Hür’ü tehdit ediyorlar.

Bu hakaret ve tehditleri Ayşe Hür sosyal medya hesabından paylaştı.

İnsanın  “edep yahu” diye bağırası geliyor.

DEM yöneticileri ise bugüne kadar; Ayşe Hür’e karşı yürütülen bu ahlak dışı sözler ve tehditler karşısında, ”Üç Maymunu oynadılar.”

Hiç Yakışıyor mu?

Hani siz, sizin gibi düşünmeyen ve farklı kültürlerden olanları bir zenginlik görüyor; çoğulculuk kavramından, hukukun üstünlüğünden, evrensel değerlerden, bireyin özgürlüğünden ve azınlık haklarından bahsediyor dunuz?

Yoksa sizde mi; “Hukuku,Evrensel değerleri kendi çıkarlarınız için geçici bir atlama tahtası” olarak kullanacaksınız?

Bu tahammülsüzlüğünüz nedir?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar