Mehmet TIRAŞ
Savaş, çocukların yetim kaldığı, okulların kapandığı, insanların can güvenliğinin olmadığı, suların akmadığı,hava yerine insanların barut teneffüs ettiği, sosyal hayatın bittiği, ışığınız olduğu halde geceleri aylarca karanlıkta bomba düşecek korkusu ile sabahın ışığının beklendiği,açlığınızı,ağrınızı- sızınızı unutturan sağ kalmanın mücadelesini verdiğiniz korkulu günlerin adıdır.
Aklınızdan bile geçirmediğiniz savaştan kaçarak yerini yurdunu terk edip, dilini ve kültürünü bilmediğiniz bir ülkeye sığınarak, yaban ellerde mülteci olarak yeni bir hayata tutunmak, aç sefil sokaklarda yatıp kalktığınız bir yaşamında yeni adıdır.
Yaşamın geleneğinin bozulduğu gençlerin yaşlıları değil de yaşlıların gençleri toprağa verdiği…
Toplu ölümlerin, toplu mezarların kazıldığı bir süreçtir savaş.
Savaşlar insanlığın doğumundan ölümüne kadar değişmez korkulu rüyası olmuştur.
İnsanoğlu yaşamı boyunca savaşların sonuçlarını bertaraf etmek için ne kadar mücadele verse de, savaşların üstesinden gelememiştir.
Savaş denilen bu vahşet yakın bir tarihte de sonlandırılacak gibi gözükmüyor.
Savaşlar tarih boyu hep “yoksulluk, açlık, gözyaşı, kan” getirmekle kalmamış, insanlığa unutulmaz acılar ve ıstıraplar yaşatmıştır.
Savaş karşıtı barıştan ve eşitlikten yana olan medeni toplumlar “demokrasi ve hukukla ”savaş ortamını etkisiz hale getirmenin mücadelesini verseler de…
Başta silah tüccarları ve gayrimeşru yoldan haksız kazanç sahibi olan güçler, savaş ortamlarını çıkarları için hep canlandıran politikalar üretmekten de geri durmamışlardır.
Küresel Askeri harcamalar da bunu gösteriyor:
1998 yılında 1 Trilyon dolar civarında olan küresel askeri harcamalar %90 oranında artarak,2019 yılı sonunda 1.9 Trilyon dolara yükselmiştir. 2023 yılında ise askeri harcamaların 2.1 Trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Yeri gelmişken 50 Milyar dolar ile insanlığın açlık sorunun çözüldüğünü de hatırlatalım.
Türkiye’de bu sürecin parçası oldu:
İnsanların refahı için harcaması gereken milyar dolarlar savaşlarda heba olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’da itiraf etmişti:
Kürt sorunundan kaynaklanan son 40 yılda PKK ile Güvenlik güçlerinin düşük yoğunluklu silahlı çatışmalarda;”1 Trilyon dolar geniş tabanlı ticari kaybımızın olduğunu, bunun 300 Milyar Doları sıcak nakit para” diyen Partili Cumhurbaşkanı,40 yılda silahlı çatışmada ölen güvenlik güçleri ve PKK sayısından bahsetmiyordu…
Aynı Erdoğan:
Suriye ile süren 8 yıllık çatışmalarda savunma harcamasından ve Suriye’de ölen asker sayısından da hiç söz etmiyordu.
Gelişmiş zengin ve sosyal ülkeler “yoksulluk ve açlığı milimize ederken”, kendilerinin dışında gelişen savaşların içinde olmasalar da, savaşın sonuçlarından dolaylı da olsa etkileniyorlar.
Savaş çevre kirliliği gibidir nerede olursa olsun sonuçları, er-geç sonunda her ülkeye yansıyor.
Savaştan ülkesini terk eden sayıları milyonlarla ifade edilen mülteciler bunun en somut örneğidir.
İnsanoğlu “ortak payda da buluşamadığı ve paylaşamadığı”, için savaşlardan ders almadığını gösteriyor.
-Birinci Dünya savaşı 1914-1918 yılları arasında dört yıl sürdü ve 10 milyon insan ölürken…
-6 yıl süren 2.Dünya savaşında ise 52 milyon insanın hayatını kaybederken, savaşta kayıp olan insan sayısı da bilinmemektedir.
1989 yılında Sosyalist sistemin dağılması ile soğuk savaşın bittiği, yeni bir çağ dönüşümünün ortaya çıkması ile savaşsız bir dünyanın yapılanmaya geçeceği hayali kurulsa da; bu hayal kısa süre sonra yerini 2011 yılında “Arap Baharı” olayları, savaşların fitilini tekrar ateşledi.
Türkiye’nin Suriye’ye ilk hareketi 22 Şubat 2015’te “Şah Fırat Operasyonu” ile gerçekleşirken 8 yıl sürdü.
Rusya’nın 24 Şubat 2022 Tarihinde Ukrayna’nın ‘Kırım bölgesini işgali’ ile sıcak çatışmalara dönüşmesi, üçüncü dünya savaşı mı olacak, tartışmalarını gündeme getirirken bu işgal ve çatışmalar hız kesmeden devam ediyor.
HAMAS terör örgütünün 6 Ekim 2024 Tarihinde İsrail’e bir gece yarısı uykuda yatan savunmasız insanlara saldırarak 1.400 masum İsraillinin ölümüne neden olmasının ardından…
7 Ekim 2023 Tarihinde İsrail’in Filistin’e misilleme yaparak bugüne kadar çoluk- çocuk, yaşlı demeden 44 bin Filistinli insanın ölümüne neden olurken, bu saldırının soykırıma dönüştüğüne tanık olduk ve İsrail saldırılarını Lübnan’a yönelmesi ve savaşı Orta Doğu coğrafyasına taşımıştır.
İsrail Tüm Orta Doğu ülkelerinin korkulu rüyası oldu.
İsrail’in savaşı Orta Doğuya taşıması, Suriye iç savaşının yeniden başlaması ile “yeni bir mülteci göç dalgası”, endişesi ile toplum olarak ivedi ve toplumsal sorunumuz olan “Açlık ve Yoksulluğu” konuşamaz olduk.
16 Milyon emeklinin ve kamuda çalışan binlerce memur ve işçiler ne kadar zam alacağını, çalışan nüfusun yarısının asgari ücretten maaş alması ve asgari ücretin ne kadar olacağı beklentisi sürerken.
Türk-İş 2024 Kasım ayı ”Açlık ve Yoksulluk Rakamlarını” açıkladı:
“4 Nüfuslu bir ailenin açlık sınırı “20 bin 432 Lira olurken”,”4 Nüfuslu bir ailenin yoksulluk sınırı ise 66 bin 553 TL’ye” yükseldiğini…”
Böylece açlık sınırı ile asgari asgari ücret (17 bin 2 lira) arasındaki makasın 3 bin 429 Liraya çıktığını belirtiyordu.
Toplum da bir avuç tuzu kuru insanın dışında, milyonlarca emekliyi, asgari ücretle geçineni, dar gelirliyi korkutan bir başka sorun ise; toplumun en varlıklı %1 kesimi milli gelirin yüzde 40’nı almasıdır.
Savaşlar sadece yoksulluk ve açlığı tetiklemiyor gelir eşitsizliğini de bozuyor.
Onu da Dünya Bankasının raporundan okuyalım:
Dünya Bankası “2024 yılı Yoksulluk, Refah ve Gezegen Raporuna Göre”,Türkiye Avrupa’da gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke konumunda açıkladı.
Tarihte hiçbir savaş insanlığı açlıktan ve yoksulluktan kurtarmış değildir.
İsrail’in başlattığı ucu açık savaşın nerede duracağı, Suriye iç savaşının nereye evrileceğini yeni bir mülteci göç dalgası olur mu, şimdilik bilmiyoruz?
Türkiye olarak bu savaşlar bize nasıl yansıyacak onu da zaman gösterecek.
Dileriz korktuğumuz başımıza gelmez.
En kötü barış en şaşalı savaştan bin kat iyidir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ZEHİRLENMELER “GIDA TERÖR” DEĞL Mİ?
1.12.2025 - İBB İDDİANAMESİ…
24.11.2025 - HUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR?
17.11.2025 - İŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ…
11.11.2025 - EN BÜYÜK MAĞDUR “KHK” LILAR…
10.11.2025 - MUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”,
3.11.2025 - ALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ…
27.10.2025 - TIKANMA VE TAHAMÜLSÜZLÜK…
20.10.2025 - SİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU…
13.10.2025 - “DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE…
6.10.2025
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























osman
sayın yazar israil terör devleti demeye dilin varmıyor da hamas a terör örgütü demeye vicdanın nasıl razı oluyor. 1400 israil liyi öldürdüğü haberinin kaynağı kim onu da açıkla bilelim. pkk ya terör örgütü diyormusunuz.