Mehmet TIRAŞ
15 Temmuz kontrollü darbe ile başlayan ve 2018 yılında partili Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra; Kuvvetler ayrılığı devre dışı bırakıldı.
Böylece “15 Temmuz yargısı” iş başı yaptı.
Ülke hukuk devleti olmaktan uzaklaşmaya başladı.
Siyasal iktidar muhalefeti rejim karşıtı ilan eder oldu.
Ülkeyi yönetenler yargıyı muhaliflerine karşı sürekli sopa olarak kullanmayı sıradanlaştırdı.
Eşit vatandaşlık hukuku askıya alındı.
Mahkemeler adalet dağıtmayınca…
Mahkemeler siyasal işaretlere uygun tutuklama merkezleri haline döndü.
Bir ülkede yargı talimatla karar veriyorsa ülkede mahkemelerin “Birer canlı giyotin” gibi görev yapmaları da doğal sonuç haline geliyor.
Yaşadığımız da bu değil mi?
Siyasal iktidarın talimatı ile muhalif siyasetçilere yapılan yargı operasyonlarının ardı arkası kesilmez oldu ve tutuklamalar Sürek avına dönüştü.
Muhalif belediyelere kayyımlar atanarak milli irade yok sayılınca, kayyımlar olağan hale geldi.
Hukuktan uzaklaşmanın bedelini toplum olarak özgürlüklerden tutun, her alanda en ağır bedelini öder olduk.
Çok ağır hukuksuz bilanço var ve sürekli ağırlaşıyor.
Hep anımsatırım.
Örneğin, ülke de yargı kararları uygulanmıyor ki,toplu iş cinayetlerinde, madenlerde, inşaat sektöründe ve tren kazalarına sık rastlar olduk.
Bu toplu cinayetler ve kazalar tesadüf olamaz…
Her gün bu ülkede 6 işçi iş cinayetinden ölürken,8 işçi de sakat kalarak iş göremez duruma düşüyor.
2002-2023 yıllar arasında 32.564 kişiyi iş cinayetlerinde kaybettik.
Depremlerde ise sadece 6 Şubat 2023 yılında Maraş depreminde 53 bin 724 vatandaşımız molozların altında kalarak imar affının bedelini ödediler.
Bugüne kadar Depremlerde,yangınlarda,toplu maden kazalarında hiçbir yetkili istifa etmedi,görevden alınmadı ve kimsede ceza almadı ve unutturuldu.
Son 15 yılda 4808 kadın, erkekler tarafından katledildi bu cinayetleri hatırlayan var mı?
Çünkü bu ülkede hukuk işlemiyor, hukuk işlemeyince insanların da can güvenliği olmuyor.
Böyle olunca da toplu cinayetlerin ve kazaların önü alınamıyor.
21 Ocak 2025 Tarihinde ülkenin tanınmış kayak merkezi Bolu Kartalkaya’da beş yıldızlı otelde çıkan yangında; ölen 78 kişinin yanarak ölmesi bir yangın kazası değil, düpedüz bir cinayet.
Göreceksiniz, geçmişte olan toplu iş cinayetlerde ve kazalarda olduğu gibi, hiçbir yetkili istifa etmeyecek, görevden alınmayacak birkaç kişi gözaltına alınacak ceza almadan tahliye edilecek ve olay kapanacak.
Hukuku yok sayarak hiçbir sorunu çözemediğimiz gibi toplu cinayetleri de önleyemeyiz.
Hukuk devletlerinde böylesi toplu vahşi cinayetlerini medya ve muhalefet gündeme getirir, yargıda peşini bırakmaz yetkili ve sorumlu olanları cezalandırır.
Bunlardan bizde de var amma…
Talimatla görev yapan Yargı bunların enselerinde boza pişiriyor.
Dünyada basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 155’ci sıradayız…
Hukuk endeksinde ise 173 ülke arasında 147’ci sıraya gerilemiş durumdayız.
Hukuku yargı eliyle boğmak ekonomiyi de vurdu ve ekonomi krize girdi.
Halkta sefalete mahkûm oldu.
Yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanan siyasal iktidar deniz tükenince; bu sefer de açlığın yoksulluğun kol gezdiği ülkede ekonomiyi gündemden nasıl uzak tutarım politikasının arayışına girdi.
Aslında hepimizin bilip yaşadığı kâbuslar bunlar değil mi?
Hukuku yok saya saya çöküyoruz, çürüyoruz.
Hâlbuki çare belli…
Toplum olarak “güneşi perdeleyen karanlığı aydınlığa “ çevirmenin yolu “hukuk devletine geri dönmek” çeteleşmekten vaz geçmektir.
“Hukuku ortak payda olarak” kabullenmektir.
Görüldüğü gibi hukuk olmayınca hiçbir sorun çözülmüyor daha da kötüye gidiyor.
“Hukuku devletten çıkartırsanız mahkemeler adalet dağıtmaz”, bütün kamu kurumlarına güven duyulmaz, siyasal iktidar da hiçbir sorunu çözemez.
Partili Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra dişe dokunur bir tane toplumsal sorunumuz çözülemediği gibi…
Toplum olarak “refah ve özgürlüklerimiz” daha kötüye gitti.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025