Mehmet TIRAŞ
Bu ülkenin gündeminin tutturmak hava raporundan zor,bir gündem üzerine yazmaya kalkarsınız daha yazıya başlamadan bomba denilecek bir gündemle sarsılırsınız..
Başbakan Erdoğan’ın Konya konuşması başlı başına bir yazı konusu:”kuvvetler ayrılığı önümüzde engel” demesi yenilir yutulur bir söz değil demokrasilerde. Bu köşeye takip edenler hatırlarsa ben sık sık Erdoğan’ın “muhalefetsiz ve hukuksuz bir demokrasi” istediğini yazıp duruyorum.
Çünkü Erdoğan demokrasiyi çoğunluk ve seçim kavramından başka bir kuralını, ilkesini kabul etmiyor, seçimlerden birinci çıkan parti her şeyi belirlesin demek istiyor.
Neyse ben yoksulluk ve karakış üstüne düşüncelerime döneyim.
Kışın gelmesiyle haberler pek değişmez aslında biraz bir yıl önceki haberlerle karşılaştırdığınızda;okullar kar nedeniyle iki gün kapatıldı,şu kadar köye ve mezraya ulaşılamıyor ve haber alınamıyor,yetkililer yoğun bir çalışma içindeler, lodostan soba zehirlenmeleri,doğal gaz sızıntısından ölen insanlar,buzda kayıp düşerek kol bacak kırılmaları,yolda ve dağda mahsur kalmalar,kayak merkezinde kayıp olmalar,bunlar bilinen çetin geçen kış haberleridir ve değişmez değişeceği de yoktur..
Kara toprağın beyaz örtüyle kaplanması farklı bir renk ve psikolojik havaya sokar insan karın yağması.
Kar, en çok doğanın neresine yakışır, diye bir soru sorulsa ben tereddütsüz “dağa” derim. Kar, tabiatın her yerine yakışırı ama dağda başka bir görünümü vardır. Çünkü dağın beyaz örtüyle kaplanması sanki güzel bir kızın gelinliği giymesi gibidir, o kadar şık ve güzel görünür dağda kar.
Karın yağmasıyla güzel manzaralar gösterilir,kart postallık resimler gibi manzaralar kaplar adeta insanı içine çeker ama o beyaz bir zehirdir aynı zamanda hazırlıklı olmayan insanlar için kar..ölümü de sessiz ve tatlıdır,soğukta ölecek insanın ilk önce uykusu gelirmiş.Halk arasında derler ya:”donarak mı ölelim,yanarak mı?”
Kış mevsimi gelip soğuklar kapıya dayanıp yolları kar kapattığın da,beyaz örtünün yoksul kesimi esir aldığı zaman benim içimi bir tedirginlik kaplar oturduğum ve yattığım yer ne kadar sıcak olursa olsun,içim hiç ısınmaz.
Hele bir de büyük kentlerde evsiz sokaklarda yatıp kalkan insan manzaraları televizyon ekranlarında gördükçe,içim bir hoş olur kendimi kontrol edemeyecek kadar duygusallaşırım.
Taşıma usulüyle eğitim manzaraları ülkenin değişik bölgelerinden gelen görüntüler ve haberler ,yolda kalmış servis arabalarını minik ellerini üfleyerek itmeleri yok mu; insanı insanlığından utandıracak kadar etkiler.
Bir toplumun yoksulluğunu ve adaletsizliğini çetin kış şartlarında,doğal afetlerde görürsünüz.Siyasetçinin atıp tutmalarını ve foyalarını da ortaya çıkartır.
Gelir dağılımının adaletsiz olduğu yerde, kış zengin mevsimi olarak yaşanır.
Diyeceksiniz ki,doğa görevini yapıyor sende önleminin al kardeşim,soğuk-sıcak,deprem,yanar dağın volkanı,denizin tusinamisi,kasırga ve bütün doğa afetleri hakkında bilgiye sahip değilseniz,düşmanınızın yapmadığını yapar tabiat ve kundaktaki bebeği de öldürür .
S anki benim mor sümbüllü bağım var zemheri ayında gül ister benden,diyerek merhamet duygusu olmayan doğaya mı isyan ediyor,ozan!..Yoksa aşık oldu kadın mı zemheri ayında gül istedi,ozandan,tabi bilemiyoruz.İnsan oğlu kaderinden şikayet ettiği kadar iklim şartlarından da hep şikayetçi olmuştur,çünkü insan doğanın ayrılmaz bir parçasıdır.
Yazının konusu olan kışla gelen yoksulluğa ve adaletsizliğe dönelim biz..
Yukarıda kısaca değinmiştik; bir toplumun yoksulluğunu ve adaletsizliğini çetin kış şartları ve doğal afetlerin toplumun büyük resmini ortaya koyuyor,diye..
Bir ülkede 12 milyon insan günde iki dolar ile geçiniyorsa bu resmi TÜİK raporu, başka araştırmalar bu rakamın 15 ile 17 milyon olduğu iddia ediliyor.20 milyon çalışanın yarısının sosyal güvenceden yoksun ve asgari ücretle çalıştığı,yılda iş kazalarında bin kişi ölüyorsa,27 AB ülkesinden olan iş kazalarının 7 katı fazla iş kazaları oluyorsa ve uluslar arası Çalışma örgüt(İLO) tarafından kara listeye alındıysanız;dünyanın gelir dağılımı bozuk üç ülkesinden birisiyseniz,kayıt dışı ekonominin yüzde 48 olduğu,52 milyon seçmeni olan ama 3 milyon gerçek vergi mükellefinin olduğu,bankalardaki toplam mevduatın yani bankalara yatan paraların yüzde 48’i, 51 bin kişinin ise;felaket telalığı yapmaya gerek var mı?U ülke de terör biter mi,adalet adil dağılır mı?
Böylesi insan vicdanını sızlatan adil olmayan ekonomik sosyal politikaların olduğu ülkede “terör” her zaman yer bulur ve her an iç çatışmalara davetiye çıkartmaz mı?
Bir de dünyanın en pahalı benzinin tüketildiği ve telefon görüşmesinin yapıldığı yerde, doğal gazı da bir hesapladığınızda, ardından gelen çetin kış şartlarının olduğu yerde; çetin geçen kış mevsimine mi isyan edersin, yoksa seni yönetenlere mi?
Ne yapalım çokta hevesli değiliz olumsuzlukları yazmaya ama bir düşünce adamı iseniz bunları ıskalama lüksünüz yok.
Siyasette ikbal arıyor, siyasetçinin sofrasından kalkmıyor, onun medyasında kalem oynatan tetikçilik yapan, akçeli işlerle uğraşan biri iseniz; bunları görmek ve göstermek istemezsiniz, bizim de farkımız bu olsa gerek.
Adil bir gelir dağılımın olmadığı yerde, çetin geçen kış şartlarını takdiri ilahi diye geçiştiremezsiniz?
Bu toplum Zemheri ayında sizden gül istemiyor!.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025