Mehmet TIRAŞ
İnsan banyoya girince başını sabunlamaya başlayınca saçının gür olduğu yere sabunu sürer;saçın olmadığı yerde sabun köpürmediği gibi kel başta sabunu tutmakta zordur.
Kıl,insan vücudunun her tarafında çıkar ama her yere de yakışmaz; başa,kaşa ve kirpiğe yakıştığı da tartışılmaz bir güzelliği vardır.
Saçın insan simasında en güzel yakıştığı yerlerden biri baştır, kadın-erkek fark etmez,kaş ve kirpikte durması da ayrı bir güzellik ve çekiciliği şarkılara,şiirler,manilere konu olmuştur..Sırma saçlı,kalem kaşlı,kirpikleri ok gibi kadına övgü güzel sözler söylenir.Erkek için ise, çatık kaşlı pos bıyıklı gibi.Bıyık, ayrı bir tartışma konusu olur genelde bıyıklı olanlar Ortadoğulu,Asyalı erkeklere özgüdür,Batı ve ABD de çok nadirdir erkeklerin bıyık bırakması..Bizim gibi Asyalı ve Ortadoğulu az gelişmiş toplumlarda erkekler;sakal ve bıyık üzerinden imaj yaratıp mesajlar verir,bu dini veya siyasi olmak üzere..Çember sakallı,top sakal,badem bıyıklı ve ya sarkık bıyık tipleri vardır.Bıyığın erkekte çevre kirliliği yarattığı mizah konusu olmuştur bıyığı sevmeyen kadınlar tarafından.Bazı kadınlarda, erkelerin bıyığının dudağına ve başka bir yerine değmesinin kendisinde şehvet duygularını tetiklediğini söylerler.
Kıl için, kılda kıymet olsa götte bitmezdi,diye de ,kılın arsızlığı dile getirilirken ayrık otuna benzetilir, bazen kıl insan vücudunun her yanında çıkması bakımından.Kadınlara ağda sorunu yaşatan kıldır.Ağda yapmaktan sıkılan bir kadın isyan eder ve öfkesini bir maniye döker:yudum yudum kirlendi/yoldum yoldum kıllandı,diye..Kıl, o kadar arsızdır ki,burun içinden tutunda, kulak deliklerinin içine kadar pıtrak gibi vücudun her tarafında çıkar.Dökülmesinin istemediğiniz yerden de kendiliğinden kaybolur.Saçın döküldüğü yer kel kalır,dişin düştüğü yer çukur kalır.
Saç dökülmeye başlamasıyla birlikte beyazlaşmaya da başlar,ilk önce erkeklerde faullerinin altından başlar beyazlamaya, kadınlarda ise saç diplerinden beyazlaşır. Erkeklerin saçları dökülür ama sakalları tam tersi gürlüğünü köseler hariç olduğu gibi korur yaşı kaç olursa olsun, beyazlaşması da sakalın başa göre daha geç beyazlaşır.İnsanın en geç beyazlaşan kaşlarıdır,kirpiklerin beyazlaştığını ise hiç fark edemezsiniz.Kellik erkeklerde çok büyük kompleksler yaratır saç ektirmeler,peruk takmalar gibi kelliğini kapatmanın yollarını arar olurlar.Bazı erkekler saçlarına ak düşmesini kabullenmedikleri için sık sık boyarlar.Erkeğin saç boyamasını bitkinin boyanması gibi sevimsiz olduğu çok tartışılır ama;kadının saçını boyamaması da yadırganır,bakımsız bir kadın için;aşk duyguları körelmiş, kendini salmış ve tam kocasının kendisini aldatmaya davetiye çıkartıyor,diye de yorumlar yapılır kadınlar tarafından.
Kadının kelliği bir kadın için kabullenilecek bir olay değildir psikolojik olarak.Kadın saçlarıyla ayrı bir güzel görüntü oluşturur.Kısa saçlı kadınlar erkekler tarafından güzel de olsa pek fark edilmezler.Şarkılara konu olmuştur uzun saçlı kadınlar;yar saçların lüle lüle/yar benziyor beyaz güle,diye devam eder şarkı.
Kadın için saçı uzun aklı kısa,diye de benzetmeler yapılmıştır.
Hayvanlarda tüf değiştirme vardır ama pek dökülme görülmüş değildir,tabi kanatlılar ve memelilerin arasında tüf çok farklı değişir mevsimlerine göre değiştiğini fark ederiz ama en çok evcil hayvanlarda bunu gözlemleriz..Kanatlılar ve yabani hayvanlarda ancak bilimsel çalışmayla öğreniriz.
Suda yaşayanların tüysüzdür deri değiştirmesi hakkında ise hemen hemen hiçbir bilgiye sahip değiliz.
Kellik insan simasını bozan saç dökülmesinden ileri gelir ama insan yaşamında çok değişik fıkralara öykülere,deyişlere konu olmuş ve olmaya da devam ediyor.
Kellik üzerine çok benzetmeler yapılır çok şeyler söylenir ama kel denilince akla erkekler gelir, kadınlarda da kellik oluşur ama genetik olarak pek yaygın değildir.
Kel kız- kel oğlan gibi hikayeler öyküler vardır.
Kel kız yıkandın mı,tarandım bile demiş.
Kelin merhemi olsa başına sürer.
Tut kelin perçeminden.
Kel başa şimşir tarak.
Kel değilim ki anlım görünsün.
Kör kelliğinden yakınmaz imiş.
Keller bonkör olduğu kadar da aksi olurmuş.
Kel ne berbere uğrar ne de tarak taşırmış.
Şapkayı en çok keller takar,dört mevsimde başından çıkartmazlar hatta yatarken de takkeyle yatarlarmış.
Psikolojik olarak başı kel olanlar var olan bir tutam saçıyla, kel olan yerini kapatmaya çalışır.
Kadınlar sevdikleri kel erkekleri ve erkek çocuklarını keltoşum benim, diye severmiş.
Severek evlendiği delikanlı kel ile kızın arasında yaşanan bir aşk fıkrasıyla yazıyı sonlandıralım:
Kız gelin olmuş evlendiği gün kocası hiçbir şey yapmamış aradan birkaç gün geçmiş yine oğlanda hareket yok,kız dayanamamış teyzesine durumu açmış; evleneli on beş gün oldu daha bana bir şey yapmadı,hatta öpmüyor bile,konuşuyor ondan sonra da arkasını dönüp yatıyor, demiş..Teyzesi,kızım biraz sende çekici giyin tahrik et demiş, deneyiminden yola çıkarak yol,yöntem göstermiş, aradan bir zaman geçmiş teyzesi sormuş kıza ne oldu,diye?
“Aynen devam ediyor,teyzeciğim” ne yaptımsa hiç bir hareket yok.Teyzesi,tamam oğlanın dayısına durumu açalım başka çaresi yok derler..
“Olayı duyunca oğlanın dayısı şaşırır, merak etmeyin bu akşam onunla konuşurum”,der kızın teyzesine.
Yeğenini alıp bir meyhaneye gider dayısı bir iki kadeh attıktan sonra,”yeğenine karını seviyor musun” diye,sorar?
“Dayı sevmez miyim” bunu nereden çıkarttın, sevmesem evlenir miydim,der..
“O zaman niye s…miyorsun” lan?
“Ne suç işledi ki ” dayı!..
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025