Kendine öz güveni olmayan birey olamaz.

Kendi söylediğine inanmayan karşısındakine inandıramaz.

İnsan ilişkisinin sigortası güvendir.

Güvenmediğiniz hiçbir kişiyle ne ortaklık yapar ne de mücadeleye soyunursunuz.

Her şey insanı sevmekle başladığı gibi insana güvenmekle de devam eder.

İnsan yaşamında ve insan ilişkisinde ‘ciddiyet’ diye bir kavram vardır.

Yalansız ilişki organik ürün gibidir,bu ilişkide bir samimiyet vardır..

Nasıl kimyasal maddelerin girdiği yerde doğal olan ürünlerin tadı bozuluyorsa,yalan da insan ilişkisinde  insanı çürümeye götürür..Bilgisayarı nasıl virüs bozuyorsa, yalanda insanı bozar ve doğal olmaktan çıkartır kendini olduğundan fazla gösterir.

Bir insan yalan söylemeye başladı mı artık zıvanadan çıkar karakter olarak hiçbir şeye sınır koyamaz, her işine ve sözüne bir yalan ve hile bulmaya çalışır.

Yalana,hırsızlığa,şiddete,uyuşturucuya,kumara ve istismara başladınız mı artık bunun sınırı ve ölçüsü yoktur.Yalan turşuya benzer, turşu iştah açtırır ama beslenmeye bir katkısı yoktur.Yalanın küçüğü büyüğü yoktur,derler ya, yalancının evi yanmış kimse inanmamış.

Yalan haddinizi de bildirmez ,davetsiz misafir rolü oynattırır size..Davetsiz misafir ev sahibinin sofraya davet edermiş.

Ne iş yaparsanız yapın, başta kişiliğiniz önde gelir, eğer güven vermiyorsanız,alemi cihan olsanız tüm yetenekleriniz körletir ve çevrenizi daraltır, farkına varmazsınız ama kendinizle yüzleştiğinizde bunu fark edersiniz,fark ettiğinizde de iş işten geçmiş olur.

Güven başlı başına bir markadır,bu kişinin kendisine olduğu gibi yaptığı işine de yansır.

İnsanlar niyetinin ve mücadele etmesinin karşılığını mutlaka alır ve görür.

Kendini nasıl biliyorsan karşındakini de öyle bilirsin bu değişmez bir anlayıştır, dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın.

Dürüstlük demode olmayan bir kavramdır,dürüstlüğünüz yaşam boyu sürdürecekseniz ki,öyle olmalı, yapılacak tek şey saydam olmak ve gayri meşru işler yapmamaktır.Gelirini belgelemeyen insan karanlık işler çeviren kayıt dışı ekonomiyle hayatını idame eder.Yalan söyleyen insan da ayıp olur duygusu kaybolur ve arsızlaşır.

Lenine sormuşlar, hayatında en çok nerede zorlandın,diye?

“Fakirlik onurumu korumada zorlandım kadar hiçbir şeyde zorlanmadım,hala da zorlanıyorum” diye yanıtlar.

Temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir maddi geliriniz yoksa hayata tutunmanız imkansızdır.

Kendine faydası olmayanın kime ne faydası olur.

Dürüst olacaksınız fakat abdal olmayacaksınız, bunu nasıl belirleyeceksiniz?

Dayanışma içinde olacaksınız ama asalak beslemeyeceksiniz.

Tasarruflu ve bilinçli bir tüketici olacaksınız ama cimri olmayacaksınız.

Örgütlü olacaksınız ama ne ideolojinizin esiri ne de inancınızın körü.

Siz, nerede duruyorsanız aldığınız kararlar durduğunuz yeri belirler.

insanoğlu kavun değil ki koklayasın,insanoğlu çiğ süt emmiş ne yapacağını bilemezsin,diye, halk arasında yaşamdan çıkartılmış sözler vardır.

İnsanı tanımak kadar zor bir şey yoktur.

Atalar demiş ya, bir kişiyle arkadaşlık yapacaksanız onunla alış-veriş yapın,yolculuk edin ne mal olduğu ortaya çıkar.

Söyle arkadaşını bana  kim olduğunu söyleyeyim.

Edebiyat ve sanat, insanı tanıma ve anlatma maharetidir. Sanat ve edebiyat doğuşundan bugüne sarkan sürece  kadar canlılığını koruması, insanlığın tarihsel serüveninden beslenir.

Edebiyat ve sanat ayna gibidir hiç bir şeyi gizlemez,gizlemediği gibi gölgede de bırakmaz.

Edebiyat ve sanatın hangi dalı veya koluna bakın mutlaka kendinizden bir şey bulursunuz.

Her bireyin sevdiği bir müziği, filmi, tiyatrosu,kitabı, şiir vardır;bunları seyrederek,okuyarak veya dinleyerek kendi içine ıslık çaldırır insana edebiyat ve sanat.

Edebiyat ve sanata uzak olan siyasiler,toplumsal dönüşümlerde ve insanlığın tarihinin gelişimi konusunda bihabersiz güncel olan üzerinden,konuştukları için çok inandırıcı olamazlar.

Sanat ve edebiyat bir toplumun eğitim düzeyi ve gelişmişliğiyle atbaşı gider,edebiyat ve sanat insana inanmadığı yolda yürütmez.

Plan ve programı olmayan, ilkeler üzerinden hayata bakmayanın; hedef büyütmesi ve kendini ciddiye aldırma şansı yoktur.

İnsanın beğenmeme lüksü var ama yerine ne önerdiğinizle bir anlam kazanır.

Beğenmediğinizin yerine,daha iyisini koyamıyorsanız ciddiye alınmazsınız.