Mehmet TIRAŞ
PKK tarafından dağa çıkartılan veya gönüllü olarak PKK’ya katılan çocukların anneleri dağdan çocuklarının dağdan getirilerek kendilerine teslim edilmesi için başlattıkları eyleme,birden başbakan Erdoğan HDP ve BDP’yi hedef alarak bu çocukları getirin anaların göz yaşların dindirin,eğer bu çocukları getirmezseniz ‘B’ ‘C’ planlarımızı devreye sokarız demesi;eylem yapan annelerin yanında yer almasının ardından birden 6 Haziran 2014 tarihinde Diyarbakır’da “Diyarbakır Çalıştayı” adında AKP’nin AR-GE Başkanlığının öncülüğünde üç bakanın katıldığı ve akil insanlardan oluşan ve bir kısımda KCK temsilcilerinin yer aldığı bir toplantı düzenlemesi çok farklı bir tartışma ile Lice’deki asker ile PKK’lılar arasındaki çatışmada iki direnişçinin ölmesi sıcak gündemimiz oldu.
Peki Başbakan birden böyle bir çalıştayı başlatmasına “Kürt Çalıştayı” diyebilir miyiz?Diyebiliriz..
Dileriz Diyarbakır’daki çalıştayın akıbeti Alevi çalıştayının akıbetine benzemez..
Bildiğiniz gibi AKP onlarca “Alevi Çalıştayı” düzenledi ama bir arpa boyu yol alınmadı en sonunda Caminin dışında başka bir ibadet yeri tanımayız diyerek Alevilerin kutsal mekanı olan Cem evini tanımadılar.
Peki Anadilde Kürtçe eğitimi kabul etmeyen,Koruculuk sistemini kaldırmayan,Kale kolların yapımına devam eden, bölgedeki isimleri değiştirilen yerlerin orijinal Kürtçe isimler verilmeden,bir yerde demokratik bir yol temizliğine girmeden bunlar nasıl olacak?
Ya PKK’nın taleplerini nasıl kabul edecek Başbakan Erdoğan?
PKK’nın Talepleri ney peki:
“Abdullah Öcalan’ın tahliye edilmesi ve ev hapsine çıkartılması”
“Ceza evlerinde bulunan on bin PKK’lı için şartsız genel bir af çıkartılması ve tahliye edilmeleri..Tahliyeleri yetmez bunlara istihdam imkanlarının yaratılması.”
“Dağdan inecek olan binlerce gerillanın gözaltı ve tutuklanmalarına engel olacak bir sorun olmaması ve evlerine gönderirken hayatlarını idame edecek bir iş olanaklarının yaratılması”
Tabi bu taleplerin yanında binlerce yerinden yurdundan edilen zorla köyleri boşaltılan evleri yakılan,göçe zorlanan insanların tazminat hakları hiç gündeme gelmiyor.
Bu kadar karışık ve çetrefil sorunların içinde birden Başbakanın Diyarbakır’da bir çalıştay başlatmasının asıl nedeni bu sorunları çözmek veya gündeme getirmek anlamında değil!.
Peki ney?
Açık söylemek gerekirse 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik,Kürtlerin yüzde 6-7 olan oylarını kendine çevirmenin taktikleri ve ilk turda Çankaya’ya çıkmanın yollarını arıyor Başbakan.
“Abdullah Öcalan’ın istediklerinin verilmesi karşılığında Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçimlerinde destekleyebileceklerini söylediğini hatırlayın. “
“17 -25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu Abdullah Öcalan’ın darbe olarak açıklaması bir başka ittifakın Erdoğan ile sürdüğünü gösterirken,BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 30 Mart seçimlerinde meydanlarda 17-25 Aralık operasyonunun Erdoğan’a karşı hırsızlık ve yolsuzluk operasyonu olarak okumasının çelişkisi de bir başka tezat oluşturuyor İmrallı ile BDP arasındaki politikada.
Başbakanın siyasi baş danışmanı havuz medyasının iki köşeli yazar ı Yalçın Akdoğan bir gazeteye verdiği söyleşide:”Abdullah Öcal çözüm sürecini ve bizi daha iyi anlıyor iyi ki televizyon vermişiz,Selahattin Demirtaş’ı anlamakta zorlanıyorum” diyordu.
Yalçın Akdoğan bunu diyor ama Kandil ,BDP,HDP tam bir ittifak içinde AKP’nin çözüm sürecini kendi siyasi ikbali için kullandığı konusunda bir ittifak içinde açıklamalar yapıyorlar.
Birde tabi çözüm sürecinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen olumlu olan dağdan ve çatışmada ölen askerlerin cenazelerinin gelmemesinin dışında bir arpa boyu yol alınamadı.
Çatışmasız ortamın olmaması kadar güzel bir şey yok,birde BDP heyetini bir yıla yakındır İmrallı-kandil arasında mekik dokumasının Kürt sorunun çözümü konusunda topluma yansıyan siyasi bir boyuta dönüşmemesi, barıştan yana olanların korkusu olarak sürüyor ve Kürtler Başbakan Erdoğan’ın bu sorunu çözmenin ötesinde oyalamaya gittiğini yüksek sesle dillendirmeye başladılar.
PKK Kalekolların yapılmasına Suriye Nusaybin sınırına duvar örülmesine karşı başlattığı eylemlerini, Rojova Kürtlerine AKP hükümetinin Suriye’de desteklediği İslami örgütlerin saldırması ve çoluk çocuk demeden katliamlar yapması, bölgede farklı bir siyasal ortamı ve çatışma ortamını yeninden yarattı.
Peşinden PKK’nın on beş gündür Diyarbakır-Bingöl kara yolunu kesmesi askerlerle çatışmaya girmesi Kürt sorununun saatli bir bomba olduğu bir kere daha kendini hatırlatır oldu,Licedeki çatışmalarda iki kişinin ölmesi bölgenin değişik kentlerinde sokaklar savaş alanlarına döndü.
Şunu da bilmek gerekiyor artık Kürdistan coğrafyasında PKK’nın kaçırdığı asker,subay ve sivillerin kurtarılması konusunda kaçırılanların yakınları devlete baş vurmuyor yakınlarının kurtarılması için;BDP ve HDP ’lilere baş vuruyorlar ve BDP’de bir heyet oluşturarak bunları PKK ile görüşerek kurtarıyor.Başbakanın çocukları kurtarın diye HDP,BDP ve PKK ya çağrısı da bunu teyit etmiyor mu?
Selahattin Demirtaş PKK tarafından kaçırılan bir astsubayın eşinin yardım için kendisini aradığını söylemesi artık bu bölgeye Kürtlerin hakim olduğunu ve yönettiğini göstermiyor mu?
Toplum Kürt sorununun çözümü konusunda Başbakanın B-C planının ne olduğunu merak ediyor; eğer Erdoğan’ın B-C planında askeri ve polisiye yöntemlerle şiddete baş vurmak ise vay halimize!.
Tekrar doksanlı yılların başına dönmüş oluruz Allah korusun.
Sahi yargının yürütmeye bağlandı bir yerde bu sorunlar hukuksuz nasıl çözülecek ,bir bilen var mı?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYADevlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu... 14.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025