Mehmet TIRAŞ
Haklı olarak gündemde Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bölgemizdeki iç savaşların sınırımıza dayandığı yerde bu yazı nereden çıktı diyenleri duyar gibiyim.
Ama Soma maden ocağındaki 301 işçi Katliamı için parlamentoda çıkan iş kazları ve maden ocaklarıyla ilgili çıkması gereken ve çıkmazsa maden kazalarının önlenmesi imkansız olan “Yaşam Odası” gibi can alıcı bir konuyu gündeme getirmeyi çok önemli gördüm ve CHP’li milletvekillerin İLO’nun zorunlu saydığı maden ocaklarındaki “yaşam odaları” için verdiği önergeyi AKP’liler reddettiler..
Halbuki Soma katliamının ardından Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,Başbakan,AKP’nin bakanları maden ocaklarındaki kazaları önlemek için gelişmiş demokratik ülkelerdeki standartları ve İLO’nun kararları doğrultusunda yasal düzenlemeler yapacaklarının sözünü vermişlerdi,hatırlanacağı gibi.
Adına maden sektöründe yaşam odası, kaçış odaları ve sığınma odaları diye adlandıran maden de çalışanların olmazsa olmazı olan bu odaları, peki AKP zorunlu olmasını istemezken,başta işçi sendikaları ve Necip Türk basını niye bunu gündeme getirmez,televizyon kanalları haber yapmaz,köşesinde kaleminden kan damlayanlar, buna kalem oynatmaz?Çünkü Erdoğan bir şeyi istemiyorsa o işi ya kapatacaksınız ya da unutturmanın yolu olan soğutma yöntemine gideceksiniz,havuz medyasının tetikçi esnaf takımı da bunu yapıyor.
301 işçiye mezar olan Soma maden ocağında 20 tane “yaşam odası” olsa idi, şimdi 301 işçi yaşıyor olacaktı.
Peki neden maden ocaklarında zorunlu olması gereken yaşam odası kanunu çıkartılmadı?
Yaşam odası zorunluluğu getirilmeyerek Maden ocağını işletenlerin karı düşünüldü,çalışan işçilerin can güvenliği değil.
Yaşam odalarının maliyeti yüksek bir harcama gerekiyor 301 işçinin katledildiği Soma maden ocağında eğer 20 yaşam odası olsa idi,bu işçilerin ölmeyeceğini uzmanlar açıklıyor,emsal olarak ta gelişmiş ABD ve AB birliği ülkesinden örnekler veriyorlar.Bu ülkelerde tam 50 yıldır maden kazalarında işçi ölmüyor.
20 tane yaşam odasın maliyeti 5 milyon dolar tutuyor bu parayı vermek istemeyen maden ocağını sahipleri, bu zorunlu “kaçış odalarını” zorunlu olmaktan çıkarttılar ve AKP’li milletvekillerinin oylarıyla CHP’nin önergesi reddedildi Başbakanın söz vermesine rağmen..AKP’li milletvekilleri önergeyi Erdoğan’ın bilgisinde reddettiler bu da böyle biline.
Yaşam odalarının çıkartılmaması üzerine kıyameti koparması ve üretimden gelen gücünü,örgütsel potansiyelini kullanması için sokakları işgal etmesi gereken sendikaların, üzerinde tam bir ölü toprağı serpilmiş vaziyette.Kitlesel bir tepki vermek şöyle dursun basına bir açıklama zahmetinde bile bulunmuyor sendikalar ne kadar acı bir şey değil mi?İşçi sınıfımın örgütüne bak!.
Bizde iş kazlarında ölümlerin başını inşaat sektörünün arkasından ikinci sırayı maden ocaklarındaki işçi ölümleri alıyor.
2014 yılının ilk altı ayında 946 işçi iş kazalarında öldü.
Buna kaza mı cinayet mi demek gerekir, insan tanımlamakta zorlanıyor ama işçiler de ölmeye devam ediyor, hem de hız kesmeden her yıl artarak.
12 yıllık AKP iktidarında tam 14 bin 500 işçi ölmüş.
Ortalama her gün artık soma katliamından sonra dört işçi ölüyor, altı işçi de sakat kalarak iş göremez duruma düşüyor.
Gerçekten insanın aklı almıyor demokratik gelişmiş ülkelerde maden ocaklarında kazlarda işçi ölümlerinin sıfır olmasına rağmen, bizde bu ölümlerin durdurulması için,ne bekleniyor yüzlerce toplu ölümlerin yerini binlerce toplu işçi ölümleri mi almalı?
İşçi ölümlerini protesto eden hak arayan işçiye Soma’da gel buraya İsrail dölü deyip tokat atıp,başbakanı yuhalarsan tokadı da yersin diyen bir zihniyet, bu yaptıklarının bedelini ödemiyorsa,gerçek özgürlüğün sahipleri ayağa kalkıp onun sendikal örgütü üretim gelen gücünü ve örgütsel potansiyelini kullanmıyorsa, ne yaşam odası zorunlu hale getirilir ne de bu işçi ölümleri durur.Her şey duyarlı olmaktan ve sahiplenmekten geçer, yoksa gerisi fasa fiso!.
Başbakan’ın neden AB’den uzaklaşıp Şanghay beşlisinin içinde yer almak istediği daha iyi anlaşılmıyor mu ,bu işçi ölümleriyle ve yaşam odasını çıkartmamakla!.
AB üyesi ülkelerinde olan iş kazalarının 7 katıyla Türkiye olarak ilk sıramızı kimseye kaptırmaz iken, Çin’den sonra da dünyada ikinci sıramızı da koruyor, İLO’nun kara listesindeki yerimizi de değişmiyor.
İş kazlarındaki ölümleri bu işin fıtratında var diyen bir başbakan,yaşam odalarının işçiyi kurtaracağına inanır mı?
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025