Aleviler devlet tarafından inançları ve kültürleri yok sayılan,baskıya uğrayan, Sünni çoğunluk tarafından aşağılanıp dışlanan üç farklı topluluklardan  tarih boyu biri olmuştur.

Bu üç kesimden  birisi Alevilerdir,biri Gayri Müslimler ve diğeri de Romanlardır yani Çingeneler.

Kürtler olmadı mı diye tepki gösterenleri duyar gibiyim; Kürtler devletten baskı görmüştür ama  toplumdan değil..Birde Kürtlerle Türkler arasında kız alıp  verilmesi problem değildir, istisnalar dışında..

Bu üç kesim bu coğrafya da hep ikinci vatandaş muamelesi görmüşlerdir.

Aleviler bu toprakların  en yerleşik halklarından olan,sayıları 15 ile 20 milyon olduğu iddia edilen taleplerini hep demokratik yoldan aramış; binlerce çoluk çocuk,kadın yaşlı  demeden toplu katliamlara uğramış,Dersim’de,Kahramanmaraş’ta,Çorum’da,Sivas’ta ve Gazi ve Gezi olaylarında bedel ödeyenlere  geriye dönüp baktığınızda;yakılmış, sürgüne gölerilmiş ,yerinden yurdundan edilmiş, hayattan kopartılmış, sakat kalmış; daha kötüsü yaşadığı toplumda mahremleriyle aşağılanıp dışlanmış,kamusal haklardan mahrum edilmiş ama yine de elinebir mantar tabancası bile almamış bukadim halkın, bu baskılara  nereye kadar sabredeceğini hiç düşündünüz mü?

Aleviler deyim yerindeyse tam bir sabır taşı..

Aleviler yaşadıkları yerlerde hiçbir dönem huzur ve güven içinde olmamışlardır. Alevileridemokratik yoldan haklarını aramaya kalktıklarında; ülke içinde bir kargaşa ve siyasal gerginlik yadakaos ortamı doğsa,çatışmalar olsa, bu hemen Alevilere yansır; karanlık güçler tarafından kapıları işaretlenir,  geçmişte yaşadıkları kanlı olaylar hatırlatılır.

Bu korkular  ışığında Aleviler İstanbul’da meydanlara çıktı ama yandaş medya görmedi,merkez medya ve görenlerde üçüncü sayfa haberi yaptılar.

8 Şubat 2015 Tarihinde İstanbul Kadıköy İskele Meydanında binlerce kişinin katıldığı, Alevi Dernekleri ve Eğitim-Sen  “Laik,bilimsel,anadilinde eğitim ve demokratik yaşam için dayanışma ve birlik” mitingi düzenledi.

Bu mitingde öne çıkan taleplere baktığımızda şöyle sıralanıyordu:

“Bütün inanç ve kimliklerin talepleri karşılananına kadarmücadelemizisürdüreceğiz”

“Zorunlu din dersi insan hakları ihlalidirzulümdür, işkencedir” gibi evrensel olan temelhak ve  özgürlükleri öne çıkartıyorlardı.

Bu mitinge, CHP, HDP’ liler ve demokrasiden yana olan  güçlerde destek verdiler..

Aleviler ve demokrasiden yana olanlar; zorunlu din dersini protesto edenlerbir kararlarını açıklarken;13 Şubat 2015 tarihinde  çocuklarını bir gün okula göndermeme kararı aldılar.

AKP’e  13 yıllık iktidarı boyunca 7 sefer Alevi çalıştayı düzenledi, Alevilerin talepleri doğrultusunda dişe dokunur, gözle görülür bir tane taleplerini hayata geçirmediler.

En sonunda Erdoğan, Alevilik Aliyi sevmekse bin kere Aleviyiz diyerek ciddiyetten uzak bir açıklama yaptı..

Erdoğan Alevilerieğer kardeş görüyorsa Alevilerin ibadet yeri olan Cem evini tanır ve  ziyaret eder?

Bir başka sorumuz Erdoğan’a; bu ülkede kardeşlikten sık sık bahsediyorsunuz; çoğunluk olan Sünni topluma  çağrıda bulunun,Alevilerle kız alın verin akraba olun diye, diyebilir mi?Asla..

Alevilerin taleplerinin başında gelen ve olmazsa olmazlarından biri  Cem evlerini;AKP’e Diyanet İşler Başkanlığına(DİB) sordu;DİB’da, biz Caminin dışında bir ibadet yeri tanımayız diye açıklama yaparak fetva verdi.

Erdoğan’da DİB’in bu fetvasını destekler bir görüşle Alevilerin bu talebini yok saydı ve saymaya da devam ediyor.

Bununla Erdoğan kalmadı 2011 genel seçimlerinde tam 7 ilde meydanlarda binlerce kişiye koro halinde, CHP Genel BaşkanıKemal Kılçdaroğlu’nun Aleviliğine vurgu yaparak yuhalattı.

Gezi olaylarında polis kurşunuyla yaralanan  ve sonra ölümüyle Gezinin sembolü olan 16 yaşındaki Berkin Elvan’ınannesini meydanlarda yuhalattı.

Erdoğan’ın mezhepçi söylemlerinden bir konuşması var ki;Alevinefretini dışa vuran Reyhanlı’da bombalı otomobil saldırısında ölenler için; benim Reyhanlı’da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu,demesi yenilir yutulur bir açıklama olmasa gerek.

Yıllarca Alevilerin yaşadıkları köylere  cami yaptılar; şimdi ise kentlerde bir başka Sünnileştirme ve Alevileri yok sayma politikası uygulanıyor..

Medyanın ve siyasilerin pek gündemine girmiyor ama biz bu  önemli konuya dikkat çekelim;kentsel dönüşüm altında yapılan projelerde nüfus oranına göre cami sayısına yer verirlerken, bir tane Cem evinin kentsel dönüşü projesinin içinde yer almaması tesadüf olmasa gerek, bu bir Sünnileştirme,Alevileri yok sayma politikası değil mi?

Gerçekle yüzleşelim ve soralım Alevilerin yerine kendinizi koyun ,siz olsanız ne yaparsınız?

Alevilerin suçu Kürtler gibi silahlanmaması mı,yoksa binlerce canları vererek barış yolunu seçmesi mi?

Alevilerin yaşam tarzı,inancı ve kültürü;ırk,din ve mezhep üzeninden politika yapan ve hayata bu açıdan bakan  muhafazakârlarıhep rahatsız etmiştir..

Din referanslı hareket edenler için kendi hakları gündeme geldiğinde çoğunluk üstünden bakarak bir insan hakkı olurken; Alevilerin talebi ise bu çevreler tarafından Sünni geleneğin ve değer yargılarının, İslam dininde bunu yeri yoktur diye karşı çıkmaları, ne kadar samimiyetsiz olduklarını da ortaya koymuyor mu?

Peki Aleviler nereye kadar sabredecek?

Suçları Kürtler gibi ellerine silah almamaları mı?

Erdoğan’ın toplumun her kesimine din ve mezhep üzerinden format atmasını bu çağda ne aleviler kabul eder ne de toplumun muhalif olan kesimleri..

Yarına sarkıtmadan, Alevilerin ve toplumun değişik kesimlerin taleplerini; temel hak ve özgürlükler boyutunda hukuksal güvenceye kavuşturun.

Yoksa iç güvenlik paketi altında getireceğiniz yasaları çıkartırsanız, var olan kutuplaşmayı sıcak çatışmaya dönüştürürsünüz.

Lütfen Alevilerin çığlığına ses verin!

Yarın geç olmadan.