Mehmet TIRAŞ
7 Haziran Genel seçim sonuçlarından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan bir ara susar gibi oldu.
Bizde artıkErdoğan sandık sonuçlarını içselleştirir, toplum olarak normalleşir, gerçekle yüzleşirizve Erdoğan’da anayasal sınırlarına çekilir ülke normale döner diye bir beklentiye girdik
Ama ne gezer huylu huyundan vaz geçer mi?
17/25 Aralıkta yargıya darbe yapmışErdoğan,makas değiştirerek ilk önce Deniz Baykal ile görüşüp gündem belirleyip, TBMM başkanlığında izlediği stratejiyle MHP’yi muhalefet partisi olmaktan çıkartıp, AKP’nin yedek gücüne dönüştürdü ve partisinin adayını Meclis başkanlığını kazanınca Erdoğan, tekrar siyaset sahnesinde yer almaya başladı.
Erdoğan’ın MHP ile görünmez bir ittifak içerisinde siyaset yaptığı ortayaçıkıyor, bunu daTBMM’nin başkanlıkseçiminin sonuçları göstermiyor mu?
Erdoğan, MHP’ye olan siyasi yakınlığını, bunu da HDP Gaziantep milletvekili Celal Doğan ile kaçak saraydaki görüşmede dile getiriyor; bizim tabanımızla MHP tabanı birbirine yakındırlar koalisyon hükümeti olacaksa AKP-MHP arasında olmalı diyor.
Bu itiraf Erdoğan ile MHP’nin çözüm süreci diye bir şey yoktur,bu çözüm sürecini sürdürmek PKK’yı meşrulaştırmak anlayışıyla kesişmesi, tesadüf olmasa gerek!
Dolmabahçe mutabakatı diye bir şey yoktur diyerek Erdoğan yine esip gürlemeye başladı..
Çözüm süreci olmazsa olmazlarımızdandır deyip, hatta bu süreci başka bir adla zenginleştirerek sahiplenen Erdoğan; bu bir kardeşlik projesidirdiyerek,baldıran zehri içeceğim demesininereye koyacağız. Erdoğan’ın Kürt sorunu açısından geldiği nokta bir tezat oluşturuyor ,bu da bir Erdoğan klasiği haline geldi.
MHP’eile Erdoğan’ın Kürt sorununa bakışı ve HDP’yi ortak düşman ilan etmeleri, Erdoğan’ın birden çözüm masasını devirmesi, her türlü yoruma açık değil mi?
Peki AKP genel başkanı Davutoğlu’nun çözüm süreci bizim olmazsa olmazlarımızdan sözünü nereye koyacağız veya Erdoğan’ı nasıl aşarak çözüm sürecinin de içine alan koalisyon protokolünü, Davutoğlu nasıl hayata geçirecek, bu da ayrı bir soru olarak karşımıza çıkıyor.
Dolmabahçe mutabakatının Erdoğan’ın bilgisi ve her aşaması telefonla bilgilendirilerek yürütüldüğünü, hatta oturma sırasının bile Erdoğan’a anlatıldığını öğreniyoruz..Bu haberi de Cumhuriyet Gazetesi Genel yayın yönetmeni Can Dündar 19 Haziran 2015 tarihli köşesinden öğrenmiş olduk.
Davutoğlu’nun önünde en büyük engel CumhurbaşkanıErdoğan’dır.Erdoğan’ı bay pas ederek,anayasal sınırına çekmesikoalisyon hükümetinin programına yazdırması kolay bir şey değil.
Erdoğan’a söz orucu tutturmadan bu ülkede ne sorunlar çözülür, ne sular durulur ne de normalleşme olur..Ne de koalisyon hükümeti kurulur.
Erdoğan anayasal sınırların içinde kalmayı kabul etmeyen, gerekçesi de beni halk seçti tezine savunan ama anayasanın değişmediğini reddeden, parlamenter sistemi neredeyse işine göre uyarlayan ve karar alması için işletmiş bir karaktere sahip,bu açıdan Allah Davutoğlu’na sabırlar versin işi çok zor.
Koalisyon hükümetini kurmakla Davutoğlu’nun sorunu bitmiyor,Davutoğlu Erdoğan’a sözorucu nasıl tutturacak, anayasal sınırları içinde kalmasını nasıl kabul ettirecek.
Davutoğlu’nu daha zor günler bekliyor.
Erdoğan, tek adamlığa yatkın bir karaktere sahip ve demokrasinin kuvvetler ayrılığını kabullenmeyen, hoşuna gitmeyen yargı kararlarını uygulatmayan, darbeci bir zihniyete hakim.
Yargı kararlarını çıkarına göre yorumlayan ve uygulayan bir siyaset anlayışına ve demokrasilerde muhalefeti olmayan iktidar meşru değildir,anlayışını yok sayan bir kişi.
Onun için kendine muhalif olan,yaftalanmayan medya,gazeteci,kişiler ve örgütler kalmadı bu zamana kadar.
Erdoğan Koalisyon hükümetini kurdurmayacak gibi gözüküyor.
Bunu nereden çıkarttınız diye sorarsanız?
Çünkü, Kurulacak koalisyon hükümetinin, hükümet protokolünün birincimaddesi evrensel hukuku referans alacak bu da;”temel hak ve özgürlükleri,medya özgürlüğünü, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı,yargı kararlarının uygulanması, hukuk devletinin olmazsa olmazları olacak..”
Hukuka dönmek Erdoğan’ı denetlemek olacak;ister istemez yolsuzluklar,kaçak sarayın konumu kendiliğinden gündeme gelecek ve bu hukuki süreç işleyince de 17/25 Aralık’a uzanacak.
17/25 Aralık’ta Erdoğan devlete sivil darbe yaptı.
17/25 Aralık’ın gündeme gelmesi Erdoğan’ın aklından çıkmayan, uykularını kaçıran tam bir kabus olayı. Onun için Erdoğan bütün kozlarını ve anayasal yetkilerinikullanarak tekrar bir erken seçimi zorlayacak ve şansını deneyecek.
Hukuka dönen bir koalisyonhükümeti Erdoğan’ınyakınlarını sanık sandalyesinden kaçıramaz.
Erdoğan söz orucu da tutamaz,koalisyon hükümetini de kurdurmamak için tüm imkanlarını kullanacak,Allah kimseyi Erdoğan düştüğü duruma düşürmesin..
Dikkat ederseniz Erdoğan’ın konuşmalarının tamamı vatan,bayrak,devlet ve sınırlar üzerinden milli duygulara vurgu yapıyor,sınırımızda bir Kürt devleti kurulması bizim kırmızı çizgilerimiz sözü ve Suriye’ye Türk Silahlı Kuvvetlerinin(TSK) girmesini istemesi boşuna değil.Kendini haklı çıkartmak ve iç sorunları gündeme getirmeyip, toplumun dikkatine dışa çekmek ve gündem değiştirip dış güçler ülkemi bölüyor-parçalıyor hamasetini öne çıkartması, iç siyasetteki sıkışıklığının aşma yollarını arıyor.
Erdoğan’ın işi gerçekten zor, aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık misali.
Bir umudu var Erdoğan’ın; yapılacak bir erken seçimle AKP’nin tekrar tek başına iktidar olması, bu da Erdoğan için bir Rus ruleti oyunu, onu da çok iyi biliyor ve oynamaktan başka bir şansı da yok.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025