Bu sözü hatırlayan var mıdır veya Erdoğan hatırlıyor mudur?

Bu sözü kim söylemişti;  ABD’nin ve Batılı ülkelerin istihbaratörgütleri.

Erdoğan ne dedi bu konuda katıldığıyandaş bir televizyon kanalında:

“IŞİD bizim için birinci tehlike değil demişti.”Birinci tehlike olarak PKK ve PKK’nın uzantısı ABD ve koalisyon güçlerinin ittifak yaptığı,Suriye  Kürtlerini temsil  eden IŞİD’e karşı savaşan PYD’yi göstermişti.

IŞİD’in ne kadar kanlı bir terör örgütü olduğunu dünya anladı da burnumuzun dibinde,  Erdoğan ne anladı ne de görmek istedi.

7 Haziran seçimler sürecinde IŞİD, HDP’nin  Adana ve Mersin il örgütlerine eş zamanlı bombalı saldırı yapıp, peşinden Diyarbakır’da HDP’nin  mitinginde canlı  bombalı saldırıyla kendini gösterdi ama AKP’liler hiç ciddiye almadılar,bu saldırıları HDP’nin oyunu artırma taktiği diyecek kadar alçaklaştılar.

İŞİD Temmuz da Suruç’ta  32 genci nasıl canlı bombayla katlettiyse, Ankara’da barış mitingine katılan  97 insanı da benzer bir şekilde  katlederek, Cumhuriyet tarihinin en büyük terör eylemini yapmış oldular.

Erdoğan,IŞİD’in Türkiye için birinci veya ikinci tehlike  olduğunun sıralamasını değiştirdi mişimdi,ne dersiniz?

10  Ekim  2015 Cumartesi günü,Ankara’da emek platformun yapmak istediği mitinginde 98  kişinin öldürüldüğütarihe “Kanlı Kara Cumartesi”olarak geçti..

Bombalı  saldırınınikivcanlı bomba olduğunun  ağırlık kazandığını söylüyor yetkililer.

Böylesi bir vahşeti ve insanlık katliamınıküçümseyen Erdoğan DİSK ve KESK konfederasyon başkanlarını arayarak bir baş sağlı telefonuyla geçiştiririken;aynı Erdoğan Mısır’da öldürülen bir genç kız için televizyonda canlı yayında hünkü rhünkür ağlıyordu.Ankara’da katledilenler için ağlamsını istemiyoruz hiç değilse,yaralıları hastanede ziyaret etme zahmetinde bulunmaz mı insan.

Kim nasıl anlar onu bilemeyiz  ama  kusura bakmasınlar bu ölüleri yarıştırmadır,acılarda ve ölümlerde ortaklaşma diye bir şey yok,başta bunu Erdoğan yapıyor.

Şu çığlığa bakar mısınız yüzlerce cesetlerin arasında dolaşan bir genç kadın cansız yatan onlarca bedenlere bağırıyor “canlı var mı canlı” diye.

IŞİD’in ne kadar bir tehlikeli örgüt olduğunu İran gibi dini esaslara göre yönetilen bir ülke bile anladı ve IŞİD’e karşı kanlı düşmanı olan ABD ile ittifak yaparken; Erdoğan bizim için İŞİD  birinci tehlikeli bir terör örgütü değil diyerek küçümsedi.

Bu katliamın  azmettiricileri bulunur mu sizce?

Kalıbımı basarım bulunmaz.

Doksanlı yıllarda derin devlet ve onun iktidarı nasıl Hizbullah terör örgütüyle PKK’ya karşı ittifak yapıp toplu cinayetler ile o bölgeyi kan gölüne çevirdiyse;Şimdi de mevcut İktidar PKK’ya karşı IŞİD ile iş tutmasının sonucunda, 97 kişinin katliamına neden olan canlı bomba saldırısı ile Ankara’ya taşıdı.

Bunun emarelerini dünya  biliyorda, Ankara’nın bilmemesi mümkün mü?

Ankara katliamı bağıra çağıra geliyorum dedi ama önlem alan olmadı.

Ankara katliamı da aydınlanmayacak.

Vatanın birliği ve bütünlüğüne, kardeşliğimize yapılmış bir saldırı gibi hamaset sözlerle geçiştirilerek,soğutmaya alınacak ve unutturulacak.

Bunu bilmek için kain olmaya gerek yok..

Mafya liderinden medet uman ve ona destek mitingi yaptıran kişinin,Ankara katliamını aydınlatması mümkün mü;Erdoğan destek veren mafya lideri oluk oluk kan akacak diyor, Ankara katliamından üç  gün öce..

AKP’e iktidarında işlenmiş katliamların ve iş kazası gösterilen cinayetlerin,hiç birinin faili  ortaya çıkmadığı gibi ,bu katliam ve iş kazası cinayetinden sorumlu olan ne bir hükümet yetkilisi   ne de bürokrat bedel ödemediği gibi, istifa etme lüksünde bile bulunmadı, görevden de el çektirilmedi.Bunlar yapılmadığı gibi üstüne üstlük maden ocağında ölenlerin yakınlarını Erdoğan’ın danışmanları, kendilerini protesto ettiği için protesto edenleri tekmelerken,Erdoğan’da bir kahvede ölen işçi yakınını tokatladı ve ardından da Başbakanı yuhalarsan, tokadı da yersin dedi.

Hatırlayalım:

“Roboski’de 34 Kürt kökenli vatandaş bunun 18’i sınır ticaret yapan çocuktu, PKK’lı diye askeri savaş uçaklarıyla katledildi, davaya takipsizlik kararı verildi.”

“Reyhanlı’da 52 kişi bombalı arabalı saldırıyla öldü failler bulunmadı.”

“Gezi Olayların da hedef gösterilerek öldürülen 11 Kişi’nin katiller ortaya çıkartıldı mı?”

“Ermenek maden ocağında 18 işçi öldü,hatırlayan var mı?”

“Soma maden ocağında tam 301 işçi göz göre göre bir cinayet ekonomisiyle bu maden emekçilerinin  hayatları söndürüldü ve unutmaya yüz tutuldu.”

“Suruç’ta 33 genç canlı bomba saldırısıyla cesetleri paramparça oldu,İŞİD yaptı dedi Başbakan Davutoğlu,  ama azmettirenlerden  vahşetin üstünden aylar geçmesine rağmen bir kişi dahi yakalanmadı.”

“Cizre’de  dokuz gün sokağa çıkma yasağı ilan edip 21 kişi keskin nişancılar tarafından öldürülmedi mi?”

“Anakara’da 10 Ekim’de ölen  97 kişinin   akıbeti dileriz yanılırız ama ya takipsizlik ya da zaman aşımına uğrayacak,unutturulacaktır.”

“AKP’nin 13 yıllık iktidarında yanlış okumuyorsunuz 16 bin 158 işçi,iş kazası adı altında katledildi..”

Bu iş cinayetleri 28 AB üyesi ülkelerinin toplamının  tam 7 katı ve bu ölümler hız kesmeden hala sürüyor.

Erdoğan bu iş cinayetlerini bu işin fıtratındavar diyerek umursamadı.

Kaçak Saray’ın sahibinin bu  ölümler, katliamlar,işçi cinayetleri ve olaylar umurunda bile değil, tek düşündüğü ve odaklandığı konu;1 Kasım seçimlerinde AKP’nin iktidara gelmesi ,bir de istediği başkanlık yolunu açacak sandalye sayısını AKP’nin elde etmesi,gerisi umurunda bile değil Erdoğan’ın.

IŞİD bizim için birinci derece de tehlikeli terör örgütü değildir diyen zihniyetin sonucudur, Ankara katliamı.