Mehmet TIRAŞ
Yazıya attığım başlığın uzun olduğunun farkındayım.
Nasıl uzun olmasın ki ele aldığınız konu derin olursa bir de yazı ile anlatırsanız böyle oluyor.
Karikatürüst değilim ki bir iki çizgiyle meramımı ifade edeyim.
Ne yaparsanız yapın yaptığınız bir eksik kalıyor.
Eksik kalanı gerçek özgürlüğün sahipleri sahiplenmiyorsa yapacağınız bir şey yok.
Bu ülke de toplumun en duyarlı kesimi hangisi diye bana sorsanız tereddü etmeden futbol kulüblerinin taraftarları derim.
Hele dört büyük kulübün taraftarlarının hakkını teslim etmeliyim maddi olmak üzere,üzerlerine düşen taraftarlık görevlerini eksiksiz yerine getiriyorlar..
Hem de soğuk sıcak demeden trübünde yerlerini alıyorlar,trübünleri boş bırakıyorlarsa bunu da bir protesto olarak yapıyorlar.
Takım başarısızsa antrönörünü de kulüp yöneticileirni de çok raha protesto ederek istifaya çağırıyorlar.Sonuç alana kadar da bu tepkileirni sürdürüyorlar.
Futbola bu kadar ilgiyi toplumun ilgisi olduğu kadar spor medyasının yayınının da çok büyük payı var.
Dört tane spor kanalı bir de kulüplerin spor kanallarının 24 saat yayın yapması ve ülke gündeminden düşürmemesinin tartışılmaz bir etkisi var.
Bundan birkaç yıl önce Fenerbahçe-Trabzon spor maçında hakem Trabzon spor’un lehine bir penaltıyı vermediği için; Trabzon da 20 bin Trabzon spor’un taraftarı sokaklara döküldü..Ve günlerce bu penaltı televizyonların spor kanallarında en ince ayrıntısına kadar tartışıldı al ileri ver geri diye..
TrabzonTürkiye’nin en fazla göç veren ve yoksulluğu yaşayan bir ili ama penaltı için sokağa dökülen ve yürüyüşe katılan yirmi bin kişinin,yüzde biri bile tepki göstermiyor bu yaşadıkları yoksulluk ve göçe.
AKP’nin 14 yıllık iktidarında 17 bin işçi iş kazası altında cinayet ekonomisiyle hayattan koparılmış,koparılmaya da devam ediyor, 20 milyon ülkenini çalışanı var ama ortada ölüm sessizliğini bozacak bir ıslık çalan yok.
Sadece işçi ölümlerinde değil Adana/Aladağ kız öğrenci yurdunda yaşayanan 11 kız çocuğu olmak üzer bir eğitmenin yanarak ölmesine; medya bir günlük yayın yapmış bir kaç siyasi açıklamanın ötesinde sokağ on kişi bile çıkmadı.Çıkanı da provakatörlükle suçluyor AKP’e çevresi, Soma’da bunu yaşadık.
Dini cemaatlerin yurtlarında onlarca kız ve erkek çocukları cayır cayır yanarak ölüyor ama bir haber olmanın ötesinde toplumsal bir tepki gösterilmiyor.
İş cinayetlerine dönelim ve bu cinayetlere sesszi kalan işçi konfederasyonlarının sessziliğini nasıl anlatmalıyız.
Böyle bir sendika olur mu? Cinayet ekonomisinin uygulandığı ülkede günde 4 işçi ölüyor,6 işçi iş göremez duruma düşerek sakat kalıyor, AKP’nin 14 yıllık iktidarında yukarıda verdik 17 bin işçi hayattan koparılmış Türk-iş ve Hak-iş gibi konfederasyonlar bir basın açıklması zahmetinde bile bulunmuyorlar,Erdoğan’ı Genel kurullarında ayakta alkışlıyolar.Burada DİSK ve KESK’i tenzih ederek söylüyoruz.
Türkiye de yılda iş kazalarında ölen işçi sayısı AB’ye üye 28 ülkede olan iş kazlarının tam 7 katı.
Akşam sabah yandaş medya da yazanların bu iş cinayetlerini ve yurtlarda yanarak ölen öğrencileri köşelerinde ve birinci sayfadan görmeleri şöyle dursun;ikinci sayfayı da geçin orta sayfalarda kibrit kutusu kadar bir haber bile yapmıyorlar.Televizyon haber bültenlerinde bu iş cinayelerini ve yurtlarda yanarak ölen çocukların haberlerini öldükleri gün haber yapıp, alt yazı olarak geçiyorlarsa bu da ayıp olmasın diye.
OHAL’den bu tarafa hiç bir hukuki dayanağı olmayan KHK’lerle temel hak ve özgürlükler yok ediliyor işte tablosu:
-Kamudan 136 bin kişi meslekten ihraç edilmiş, açığa alınmış ya da tutuklanmış.Bu sayıyı 6 Aralık 2016 Tarihinde Meclis Darbe Komisyon Başkanı Reşat Petek Fatih Altay’lının Habertürk kanalında ‘Teke Tek’ programında açıkladı.Kamuda açığa alınmalar devam ediyor.
-155 gazete,televizyon,radyo,aşans,dergi,yayınevi kapatılmış,
-375 derneğin kapısı mühürlenmiş.
-146 gazeteci tutuklanmış,
-2 bin 500 gazeteci işsiz kalmış,
-700 gazetecinin basın kartı iptal edilmiş,
-10 HDP’e milletvekili tutuklanmış,
-BDP’nin 35 Belediyer başkanı görevden alınmış ve tutuklanırken yerlerine kayyum atanmış,BDP’li belediye başkanlarına bu operasyonlar devam ediyor.Görünen o ki BDP’nin kazanmış olduğu 108 Belediye başkanlarına bu operasyon sürdürülecek gibi.
-Erdoğan çıkıp diyor ki OHAL ile bakın grev,yürüyüş,direniş,miting ve gösteri gibi ıvır zıvır kaldı mı?Yok.
-Erdoğan yine bir konuşmasında OHAL bize üç ay değil 12 ay uzatılsa yetmez.Erdoğan’ın yedek lastiği Devlet Bahçeli’de OHAL’e devam diyor.
-OHAL’den sonra bir ilin Valisi veya Kymakamı güvenlik nedeniyle izin vermiyorsa o il veya ilçede açık hava toplantısı ve gösteri yapmanız bir tarafa,emniyet güçleri kapalı merkanlarda toplantı yaptırmıyorlar.
Erdoğan’ın Güneydoğuda Kürtlere karşı başlattığı şiddet ve yıkım operasyonları konusunda Kürtlerin destek verdiğini buna Deniz Baykal’ da katılıyor ,hiç bir Kürt tepki göstermedi diye övünüyorlar.
Yandaş ve yanaşmacı medya bakın Güneydoğuda devletin operasyonlarını Kürtler desteklemiyor demiyor mu?
Güney doğuda yerle bir ettiğiniz Kürt il ve ilçelerde insanlar cenazelerini sokaktan alamadılar günlerce, buna ne diyorsunuz?
Güney doğuda sessizlik var da..
Ülkenin Batısında insanlar sokaklara mı döküldü?
işçi sendikaları örgütsel potansiyelini öne çıkaratarak,üretimden gelen gücünü kullanarak hayatı mı durdurdu?
Yukarı da verdiğimiz rakamların hepsi güneydoğuda mı uygulandı;ülkenin batısında niye yaprak kıpırdamıyor, bir çığlık atan yok!.
Demokrasi,bireyin özgürlüğünü, çoğulculuğu, hukuku öne çıkartan,bedel ödemeyi göze alanların, örgütlülüğü ilke edinenlerin,sivil iteatsızlığı savunanların sistemdir.Demokrasi sandıktan ibaret olmadığı gibi, yanan çocukların kaderini ve işçi ölümleirni takdiri ilahi diyenlerin sistemi hiç değil.
Demokrasi insan odaklı mücadele eden eşitlik,özgürlük ve kardeşlik ikesiyle yola çıkanların ortak paydasıdır.
Bunları ilke edinmedikçe Batı toplumlarının tarihinden ve mücadelesinden örnek vererek daha çok bekleyeceğiz.
ülkede 136 bin kişi işinden olmuş, 17 bin kişi iş cinayetiyle hayattan koparılmış,onlarca yurtlarda çöcuklar birbirine sarılarak ölüyor ve on kişi bir araya gelip tepki göstermiyor.
Ama bir penaltı verilmedi diye Trabzon’da hayat duruyor şehir ayaklanıyor ve sokaklarda insan seli akıyor.
İşte benim memleketim Türküm,doğruyum ,müslümanım ve çalışkanım.
Dağ başını duman almış gümüş dere durmaz akar.
Yazarlar
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025