Erdoğan, Yap İşlet Devret(YİP) modeliyle yapılan 25 ile 30 yıllığına işletmesini  Yapımcı firmaların  üstlendiği   tesislere karşı çıkanlara; cebimizden beş kuruş para çıkmıyor  bunlar üç koyunu güdemeyenler, ne anlarlar bu işlerden diyordu.

Erdoğan’ın cebimizde beş kuruş para çıkmadan yaptırıyoruz dediği tesislerin hazneyi nasıl soyduğunu rakamlar ortaya koyuyor.

Köprüler, Tüneller, Hava Limanları ve Şehir Hastanelerine bir göz atalım neler oluyor.

Bu tesisler hazineye  adeta boru hattı döşemiş  vaziyetteler!.

Bu tesislerin işletmeciliğini üstlenen firmalara devlet  hazine garantisi vermiş..

Devlet taahhüdünü yerine getiremediği anda merkezi İsviçre’de bulunan “Tahkim Mahkemesi” tarafından anında fatura TC’nin aleyhine kesilecek.

Haydi başlayalım..

Haydi başlayalım sıra ile.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü:

Bu köprüden 135 bin garanti araç geçişi verilmiş  geçen araç sayısı 110 bin, 20 bin geçmeyen aracın parası hazineden karşılanıyor, yani biz vatandaşlar ödüyoruz. Birde araba geçişleri dolara endeksli.

Osmanlı Köprüsü: Bu köprüden garanti araç geçiş sayısı  39  bin olarak verilmiş ama  günde geçen araç sayısı 16 bin,23 Bin aracın parası  yine bilindiği gibi hazineden karşılanıyor.

İşleten firmaya bu köprüden 12 ayda garanti geçiş araç sayısı 14 milyon taahhüt edilmiş ama bugüne kadar geçen araç sayısı garanti verilen araç sayısının yarısını bile bulmamış, geçen ücretli araç sayısı 6 milyon. işleten  firmayla araç geçiş ücreti ABD doları üzerinden anlaşılmış. Biz yazıya başladığımızda  Osmanlı Köprüsünden en yüksek araç geçiş ücreti 42 dolar idi. Köprülerden ve tünellerden 6 tür araç geçiş ücreti alınıyor.

Avrasya Tüneli: Tünelden günde geçecek garanti araç sayısı olarak 68 bin verilmiş, ortalama tünelden geçen araç sayısı günde 25 bin,43 bin aracın  parası bilindiği gibi  o farkta bizim cebimizden çıkıyor, arabanızın olup olmaması hiç önemli değil, arabanızla geçmediğiniz tünelin açığını kapatıyorsunuz.

Avrasya Tünelinden yıllık garanti geçecek araç sayısı ne kadar bir düşünün, tam 25 milyon.

Tünelden bir yılda 9 milyon 520 bin araç geçerken, 15 milyon 480 bin aracın parasını yine biz ödüyoruz.

Tüneli işleten firmayla yapılan sözleşme süresi de tam 25 yıl .

Köprü ve tünel geçişleri yukarıda belirttiğimiz gibi dolara endeksli ve tünel ve köprü geçişlerinden  6 farklı araba geçiş ücreti alınıyor.

Hazinenin kasasına boru hattı döşeyen  başka tesisler  daha devreye girmek üzere hazır olun.

Şehir Hastaneleri: Bu hastanelerin niçin yapıldığını anlayan varsa bir adım öne çıksın dedirttiren türden. Kimse niçin yapıldığını var olan hastanelerin suyu mu çıktı  tepkiler geliyor ama yine muhatap bulunmuyor.

Şehir hastaneleri şuanda Mersin, Adana, Kocaeli ve Yozgat’ta dört ilde devreye girmek üzere ve Mersin ilinde  devreye girmiş durumda.

Şehir Hastanelerini İşleten firmaya Adana şehir hastanesinden medyaya yansıyan  haberlere göre garanti hasta doluluk oranı olarak yüzde 70 verilirken, mevcut hastanelerin doluluk oranı yüzde 69 gözüküyor..

Görüldüğü gibi Köprülerden ve tüneller verilen garanti olayını  hasta sayısında da görüyoruz ve  eksik olan yüzde 10’u da hazineden yani biz vatandaşların cebinden karşılanacak.. Diyordu ya Erdoğan beş kuruş vermeden tesisler yaptırıyoruz, nasıl bedava olduğu günden güne ortaya çıkıyor. Adana şehir hastanesinin maliyeti 680 milyon dolara mal olmuş, yapımcı firma finansmanını dışarıdan bulurken garantisini de devlet vermiş, yani yapımcı firma borcu bulduğu parayı  ödeyemezse onu da biz vatandaşlar ödeyeceğiz. Adana Şehir hastanesi işleten firmaya 25 yıllığına kiralanmış, hazineden buraya da bir hortum bağlanmış ve kesintisiz akıyor.

Bu hastanelerde de tedavi ücreti TL mi olacak yoksa dolar mı burası muamma ama muhtemelen o da dolar olacak.

Şehir hastanelerinden şuan yansıyan ilk sıkıntı ulaşımla başladı, arkası başka sorunlarla sıraya gireceği kesin gibi. Bu hastanelerin hasta doluluk oranını yakalamak için bulunduğu şehirlerdeki  devlet hastanelerinin, kapatılması haberleri dolaşıyor ortalıkta.

Gelelim Hava Limanlarından  gündemde olanla..

Kütahya Zafer Hava Limanı:

Zafer Hava Limanı 50 milyon Euro’ya mal olmuş. Kütahya, Uşak ve Afyon illerini uçuş hizmeti veren bu hava limanı için işleten firmaya yılda 85 bin garantisi verilmiş, yılda uçan yolcu sayısı şu an 8 bin 500.

Görüldüğü gibi verilen garanti yolcu sayısının ancak  onda biri karşılanmış,76 bin 500 olan bu fark da hazineden  karşılanıyor. Zafer Hava Limanı Euro üzerinden yapıldığına göre Euro üzerinden de ödeme yapılıyor olsa gerek.

Gelin yılda 8 bin 500 yolcunun uçtuğu Zafer Hava limanından uçuş yapan yolcu üzerinden kısa bir hesap yapalım.. Yılda 8 bin 500 yolcu uçtuğuna göre bu sayıyı 12’ye böldüğünüzde aylık bu hava limanından 708 yolcu uçuyor, 708 yolcuyu da 30 güne böldüğünüzde  günde 23 yolcuya tekabül ediyor. Yani günde bu hava limanından 23 yolcu uçuşu gerçekleşiyor ne kadar komik.

Yanlışsa bu hesap  Bağdat’tan döner diyelim ve devam edelim.

Bu hava limanı, işleten  firmaya 30 yıllığına kiralanmış.

Zafer Hava Limanı da diğer köprüler, tünel gibi  hazineyi soymaya devam ediyor biz enayilerde ödüyoruz kimse yanlış anlamasın, benim gibi düşünenleri  kastettim.

Devletin bu  firmaya taahhüdünü, İki yıl iç hatlar için 500 bin, dış hatlar için ise 350 bin yolcu uçuş garantisi vermiş..

Yolcu garanti sayısı artıyor sözleşmeye göre ama uçacak yolcu yok ortada..

Sözleşeme gereği 10 yılda iç hatlar 750 bine, dış hatlar da ise 543 bine çıkartılıyor.

Kalan 20 yıl için bu rakamlar geçerli.

Bizde soralım bu taahhüt ettiğiniz garanti uçacak yolcu sayısını  nereden bulacaksınız?

Hava Limanın hizmet verdiği üç ilin nüfus rakamlarını çıkarttık, bu hava limanının garanti uçacak yolcu sayısını karşılayamayacağını teyit ediyor.

Zafer Hava Limanının yanlış hesabının 4 yıllık hazineye bedeli ne kadar biliyor musunuz, yaklaşık 21 milyon Euro.

Aşağıda vereceğimiz üç ilin toplam nüfusunun bu garanti uçacak yolcu sayısını karşılaması da, imkansız gibi bir şey. Bu üç ilin ekonomisi Tarım ve hayvancılığa dayalı o da bitmek üzere, sanayi derseniz Kütahya’da bir Azot sanayi var, başka da dikkate değer önemli bir fabrikası yok gibi. Turizm derseniz o da yok, bu hava limanının zarar edeceği başından belli değil mi?

Zafer Hava Limanının olduğu Kütahya’nın nüfusu 571 bin 111,Uşak ilinin nüfusu  366 bin 431,Afyonkarahisar’ın nüfusu ise 715 bin. Toplam üç ilin nüfusu 1 Milyon 652 bin. Bu üç taşra kentinden bu kadar yolcu garantisi nasıl verilir akıl alır gibi değil.

Bu kadar  öngörüsüzlük olur mu demeyin, maalesef oluyor..

Kamu ihaleleri üzerinden Kendi Zenginini ve Medyanı yaratmak isterseniz sonuçta bu olur.

Hani Erdoğan diyordu ya beş kuruş vermeden yaptırıyoruz diye övündüğü tesisler şimdi hazinenin ortağı olmuşlar.

Biz de Erdoğan’ın bedava yapıldığı diye övündüğü köprülerin, tünellerin, hava limanlarının ve şehir hastanelerinin   nasıl işletildiğini ve vatandaşın   nasıl soyulduğunu rakamlarla  ortaya koymaya çalıştık.

Bakalım İstanbul’da bir ay sonra açılışı yapılacak üçüncü Hava Limanı nasıl işletilecek, işletecek olan devlet mi olacak yoksa yapımcı firmamı ve uçacak yolcu garanti sayısı ne kadar olacak, uçuş TL ile mi olacak yoksa dolarla mı ?