Roni MARGULIES
Hükümetin Kürt meselesine yaklaşımını Cemil Çiçek’in ağzından duymak insanın içini ne kadar rahatlatıyor, değil mi?
Türk siyaset tarihine demokrat, barışçıl bir insan hakları savunucusu olarak damgasını vurmuş bir kişinin şimdi de Kürt sorununa el atması çok güzel. Demek ki, barış yakındır!
Kürt halkı derin bir “Oh!” çekmiş olsa gerek. Bilirler ki çünkü, Cemil Çiçek’in olduğu yerde haksızlık olmaz, devlet şiddeti olmaz, bahar çiçekleri açar.
Bunları ben de bildiğim için, Çiçek’in 11 maddelik “Teröre Karşı Ulusal Mutabakat” metni hayal kırıklığına uğrattı beni.
“Bu sorun sadece güvenlik tedbirleriyle çözülebilecek bir nitelik taşımamaktadır” dedikten sonra, maddelerin tümünde sadece “terör” meselesinden söz edilmesi, sadece “terörle” nasıl baş edileceğinin tartışılması dikkatimi çekti.
Mesele “terör” meselesiyse, güvenlik tedbirleriyle çözülür. Teröristleri yok edersin, olur biter.
Teröristin terör yaratmak dışında bir amacı olmadığı için, devletin alabileceği tek tedbir güvenlik tedbiridir.
Yok, eğer sorun sadece güvenlik tedbirleriyle çözülemiyorsa, demek ki basit bir terör sorunu değildir, bundan çok öte, çok daha derin bir sorun vardır. O zaman başka tedbirler almak, daha derin olan sorunu çözmek için adım atmak gerekir.
Bunları düşünürken, bir gazetede şu yorumu okudum:
“Çiçek’in önerisinde Kürt sorununun çözümü ve çatışma halinin son bulmasına kapıyı aralayabilecek nitelikte olan kritik madde, Güneydoğu Anadolu ile ilgili olan 7. maddedir.”
Sözkonusu maddeyi yeniden okudum. Şöyleymiş:
“Kalkınma hedefi bütüncül bir yaklaşımla ele alınacak bu doğrultuda toplumsal ve kültürel yaşamdan idari yapılanmaya, ekonomik kalkınmadan bölgesel gelişmeye kadar bir dizi iktisadi ve kültürel tedbir etkin bir şekilde uygulamaya konulacaktır. Bu tedbirlerin uygulanmasında üniter ve ulus devlet yapısına, idarenin bütünlüğüne ve idari vesayet ilkelerine zarar vermeyecek şekilde yerel yönetimlerin daha güçlü bir idari ve mali yapıya kavuşturulması yaklaşımı benimsenecektir.”
Meselenin bir “terör” meselesi olmadığı gibi, bir “kalkınma” meselesi de olmadığı sanırım Cemil Çiçek ve hükümetteki arkadaşları dışında herkese uzun zamandır malum.
Ama sözünü ettiğim gazete yorumu şöyle devam ediyor:
“Çiçek, çok rezervli ve üstü kapalı olarak devletin Kürt sorunuyla ilgili yapabileceklerini bu maddede özetliyor. Diğer bir ifadeyle aslında bir tür müzakere pozisyonu sunuyor. ‘İdari yapılanma’ ve ‘kültürel tedbirler’ ifadeleri BDP/ DTK/ PKK’nın ‘demokratik özerklik’ ve ‘Kürt kimliğinin tanınması’ taleplerine karşılık geliyor.
Yine de BDP/ DTK/ PKK ekseninden sert tepki çekeceği kesin olan Çiçek’in girişimi, satır aralarında Ankara’nın 27 ağustos itibariyle içinde bulunduğu ruh hâlini yansıtıyor.”
Diyelim ki, bu yorum doğru.
Diyelim ki, Çiçek (ve belki de hükümet) çoğumuza çaktırmamaya çalışarak Kürt tarafına bir mesaj veriyor.
“Demokratik özerklik” ve “Kürt kimliğinin tanınması” taleplerinin tartışılabileceğini, hatta bunların karşılanmasının pek de sorun olmadığını ima ediyor.
Haydi olumlu ve iyimser yaklaşalım, böyle olduğunu kabul edelim.
En olumlu ve en iyimser hâlimle düşündüğümde bile, İngilizce ifadesiyle, “Çok az, çok geç”.
Bugüne dek AK Parti hükümeti o kadar çok kez açılım/ barış/ müzakere adımı atarmış gibi yaptı ki, artık bu saatten sonra uzun bir “terör” metni içine sıkıştırılmış iki cümlenin hiçbir anlamı yok.
BDP/ DTK/ PKK ekseninin tepkisi beni ilgilendirmez.
Ben bir Türkiye vatandaşı olarak “terör” metinlerinden ve anlamsız cümlelerden bezdim. Barış talep ediyorum ve bunu BDP/ DTK/ PKK ekseninden değil, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden talep ediyorum.
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023