Roni MARGULIES
Bir depremin ardından ilk elde ve derhal ne yapmak gerekir?
Meselenin askerî, ırksal ve millî yanlarını düşünmek ve tartışmak gerekir elbet.
Herkesin bildiği gibi çünkü, düşman ülkelerde deprem olmasını sağlamak çok eskiden beri kullanılan bir savaş taktiğidir. Buna karşı tetikte olmayan ülkelerin başına çok kötü şeyler gelir.
Şükürler olsun, Türkiye’yi bu tehlikelere karşı ikaz eden ve dolayısıyla gerekli önlemleri almamızı sağlayan askerlerimiz var.
Bakın, sayın emekli tümamiral Cihat Yaycı, Türk askerinin üstün zekâsı ve eğitim düzeyi sayesinde nasıl uyarmış hepimizi: “Ülkemiz ne yazık ki Alp-Himalaya deprem kuşağında yer almaktadır. Böylesi bir jeolojik olguyu ülkemizin güvenlik ve acil durum politikalarından bağımsız düşünmek ya da ülkemizin maruz kaldığı veya kalabileceği dillendirilmiş planlı senaryo ve tehditleri de göz ardı etmek mümkün değildir.”
“Su uyur, düşman uyumaz,” değil mi?
Şöyle devam etmiş Yaycı: “Böyle ortamların bu senaryoları uygulamak için Türkiye düşmanlarına fırsatlar sunabileceğini unutmamak lazımdır. Kurtlar puslu havayı sever. Türkiye’de arama kurtarma ve yardım faaliyetlerinde aksaklıklar var deyip iç karışıklık çıkartmak isteyenler olabilir. Halkımızın ve devletimizin birlik ve beraberlik içinde herhangi bir kargaşa, karışıklık ve kaosa karşı uyanık olması, mahal vermemesi son derece önemlidir. Böylesi büyük çaplı afetlerde iktidar-muhalefet ayrımı olmaksızın, devletimizin etrafında kenetlenmesi gereklidir. Zaman bu felaketten siyasî nemalanma zamanı değildir. Devlet ve millet hepimizindir.”
Neymiş? Puslu havayı seven yabancı kurtlara karşı devletimizin etrafında kenetlenmeliymişiz!
Bu devlet, deprem vergisi toplayıp depreme karşı hiçbir önlem almayan, isteyen müteahhidin istediği gibi bina yapmasına göz yuman, kendi mevzuatına uyulmasını bile sağlamayan bir devlet. Ama olsun! Önemli olan, puslu havalarda kurtlara dikkat etmektir.
Aydınlık gazetesinin internet sitesinde Yaycı haberinin altına yorum yazanların birçoğu zaten tehlikenin bilincinde. Biri şöyle demiş:
“Sayın Yaycı son derece haklıdır. Bu ülke o kadar değerli ki bizler kıymetini bilemiyoruz. Bu ülkeden bu Anadolu topraklarından Türkü silip atmak istiyorlar. Bu ülkede bizim farkında olmadığımız durumlar var. Bundan asla vazgeçmediler, vazgeçmeyecekler, uyanık olmalı.”
Bir diğeri de taşı şöyle gediğine oturtmuş: “Sayın YAYCI, vatansever bir Türk subayı olarak, sürekli yılan gibi tıslayan, pis ellerini TÜRKİYE’ye uzatan, kaos planları ve saldırı TATBİKATLARI yapan ABD-NATO’nun pususuna dikkat çekiyor.”
ABD-NATO pususu böyle vurgulanınca, korkarım İsrail-MOSSAD tehlikesi gözlerden kaçıyor olabilir.
Bu depremle ilgili olarak henüz bir İsrail haberi görmedim, ama Marmara depremi hakkında yaklaşık on yıl önce Milliyet gazetesinde çıkan “Prof. Işıkara 11 yıl sonra konuştu… 17 Ağustos’ta İsrail parmağı!..” başlıklı haber çok önemliydi:
“17 Ağustos 1999 Marmara depremi sırasında Başbakanlık görevini yürüten Bülent Ecevit’in, depremin sabotaj olduğu yönündeki iddiaları araştırdığı ortaya çıktı. Açıklamayı Afete Hazırlık ve Deprem Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mete Işıkara yaptı. Işıkara, o dönem Ecevit’in konuyla ilgili olarak kendisini telefonla aradığını söyledi. Prof. Işıkara o dönemde İsrailliler ile ABD’lilerin deprem öncesi fay hattı üzerinde çalışma yaptıkları iddiasının Ecevit’e kadar ulaştığını söyleyip şunları anlattı: ‘Evet, Amerikalılar geldi, ama deprem yaratmak için değil. Aynı tip fay benzer hasar oluşturuyor, ben bu hasarlardan nasıl ders çıkartırım da California’ya uygularım diye. Bu söylentiler rahmetli Ecevit’i de rahatsız etti.’”
Bir memleketin başbakanı, danışmanlarından biri gelip “Sayın Başbakanım, depremi Amerikalılarla İsrailliler yapmış” dediğinde,“Git ulan, deli!” dememiş, diğer danışmanlarına “Beyler, bu arkadaşın gerekli tıbbî yardımı almasını sağlayın lütfen” talimatını vermemiş, ülkenin önde gelen jeofizikçilerinden birine telefon etmiş!
Belli ki emekli tümamiral Yaycı’nın kaygılanması için hiçbir neden yok. Ecevit’ten günümüze, tüm yöneticilerimiz Türkiye’de deprem yapan ve puslu hava seven kurtlara karşı hep tetikte olmuş.
Yani askerî açıdan iyi durumdayız.
Ama Yaycı, meselenin ırksal ve millî yanlarına da değinmiş:
“Özellikle Gaziantep, Hatay, Kilis gibi illerimizde sığınmacı kampları bulunduğu gibi sığınmacı mahalleleri de bulunmaktadır. Bu durumun hem toplumsal psikolojik yapısı hem de güvenlik boyutları dikkatli değerlendirilmek durumundadır.”
Bu açıdan da korkacak bir şey yok. Ülkemizin vatansever ırkçıları ve faşistleri derhal sığınmacı tehlikesine dikkat çekmeye başladı bile.
Ümit Özdağ, örneğin, Suriyeli göçmenlerin Hatay’dan Elbistan’a market yağmalamak için geldiğini iddia etti. “Bölgeden alçakça yağma görüntü ve haberleri geliyor. Yağmacılara karşı asker ve polise vur emri verilmeli” diye yazdı.
Göç İdaresi Başkanlığı da konutları yıkılan Suriyeli göçmenlerin başka kentlere, akraba ve yakınlarının yanına gitmesine iki gün boyunca izin vermedi, üçüncü gün verdiği izinde ise İstanbul’u hariç tuttu. (‘Hepimiz Göçmeniz, Irkçılığa Hayır’ platformunun basın açıklaması: (http://marksist.org/icerik/Gocmeniz/19181/Zor-gunde-gocmenlerin-hayatini-kolaylastiralim,-dayanismayi-buyutelim).
Kısacası, ırksal ve millî açılardan da iyi durumdayız.
Hiçbir sorun yok, devletimiz ve hükümetimizle derhal kenetlenebiliriz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları













































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023