Roni MARGULIES
Kürt sorununu AK Parti mi çözer, CHP mi çözer?
Soru aklıma geliverince kıkır kıkır gülmeye başladım. Konu ciddi, biliyorum, gülünecek bir şey yok, ama kendimi tutamadım, pardon.
Konu Kürt meselesi olunca, Türk siyaset sahnesi bir anda “sınıfsız zümresiz kaynaşmış bir kitle” oluveriyor. Hiçbir konuda anlaşmazmış gibi görünen iki parti Türk devletinin yüce çıkarları etrafında birleşiveriyor.
CHP hakkında fazlaca laf etmeye gerek yok herhâlde, değil mi?
Bence de yok. Ama yine de bir iki laf edeyim.
Hafta başında Cumhuriyet gazetesinde Öztin Akgüç diye bir adamın “Cumhuriyeti Kutlamak”başlıklı bir yazısını okudum.
Kim olduğunu bilmiyordum, akşam eve dönünce baktım. Eski hoca, şimdi Eczacıbaşı Holding yönetim kurulu üyesi. Yani “Cumhuriyet solcusu”! CHP tarzı “solcu”!
Diyor ki, “Baro seçimleri, Ümit Kocasakal ve Metin Feyzioğlu’nun seçim başarıları umut yarattı. Ülkede demokrasi, insan hakları, adalet, insanca yaşamak, haksızlıkları önlemek için cesurca savaşım vermek gerekiyor”.
Ama bi dakka. Öztin Akgüç’e umut veren bu Kocasakal, şu sözleri eden Kocasakal değil mi?
“Anadilde savunma, asla kabul etmiyorum. Bu, hakkın suiistimalidir. Ha, eğer Türkçe bilmiyorsa, o Kürt vatandaşı ilk ben savunurum. Ama Türkçe bildiği halde, ‘İlla da anadilde savunma yapacağım’ demek, bir hakkın suiistimalidir.”
Yani anadilde savunma hakkını kullanmak, o hakkı suiistimal etmektir!
Niye?
Çünkü Kürtler kendi anadillerinde değil, Ümit Kocasakal’ın anadilinde savunma yapmalıdır!
Akgüç ve Kocasakal gibileri, CHP, DSP ve İşçi Partisi, pazartesi günü “Cumhuriyet’i korumak” için sokaklara döküldü.
Cumhuriyet’i korumak gerektiğini ben de düşünüyorum.
Kraliyetten, padişahlıktan, hilafetten daha iyidir cumhuriyet. Koruyalım.
Sakın ha, kraliyet kurulmasına izin vermeyelim.
Ama sokaklara dökülenler “Cumhuriyet” deyince ne anlıyor?
Herkes Türkçe konuşacak, herkes Türk olduğu için mutlu olacak, herkes aynı düşünüp aynı giyinecek. Ve böyle yapmayanları Türk Silahlı Kuvvetleri hâlledecek.
CHP İl Başkanı Salıcı, İstanbul’daki törende 1. Ordu Komutanı Org. Yalçın Ataman ve subaylara dönerek, “Sizin korumanız gereken Cumhuriyet’e biz sahip çıkıyoruz” diye bağırmış.
Türkçesini söylersek: “Darbe yapsanıza lan, daha ne bekliyorsunuz!”
Yani Öztin Akgüç, Ümit Kocasakal, CHP, DSP ve İşçi Partisi cumhuriyeti filan korumuyor.
“Türkiye Türklerindir” ilkesini, Türk milliyetçiliğini, Türk devletini koruyorlar.
“Demokrasi, insan hakları, adalet, insanca yaşamak, haksızlıkları önlemek” gibi bir dertleri yok. Yalan.
Tek dertleri, devletin “anadilde savunma yaptırtmama” hakkını korumak.
AK Parti’nin derdi ne peki?
Başbakan’ın Almanya’daki şu konuşması hangi dertten kaynaklanıyor olabilir?
“Türkiye’de ölüm orucunda olan sadece bir kişi var. Milletvekilleri ve bölücü örgüt mensupları şen şakrak kuzu kebap yerken, onlara kalkıp ölün diyorlar. Şu anda açlık grevi vesaire böyle bir şey yok. Bu da tamamen şovdur. Ben bakanımı bizzat cezaevine gönderdim, yerlerinde izledi.”
Evet, Adalet Bakanı gitti, yerinde izledi ve 700 kişinin açlık grevinde olduğunu söyledi.
“Türklüğe hakaret” suçunun cezası, suç yurtdışında işlendiği zaman daha yüksektir. Herhâlde“hem suç işliyorsun, hem de bizi ele güne karşı rezil ediyorsun” mantığıyla.
Yurtdışında yalan söylemenin cezası nedir acaba?
Ve bu yalan niye? Nedir Başbakan’ın derdi?
Türk devletinin yüce çıkarlarını korumaktan başka ne olabilir?
CHP’den bir farkı var mı?
Vedat Türkali, Başbakan’a hitaben şöyle yazmış:
"Devlet pazarlık etmez’ diyor Sayın Başbakan. Devlet vatandaşına zulüm de etmez Sayın Başbakan. Olayı lütfen tersine yansıtmayın. Kimsenin sizden pazarlık beklediği yok.. Kafanızla işimiz yok bizim. Ama insan olarak herhâlde bir kalp taşıyorsunuzdur. Vicdanınız olması gerekir. Temel insanlık hakları için ölüme yatmış bu kişiler sizin kafanıza değil, bu olması gereken vicdanınıza sesleniyor Sayın Başbakan.. Evet, çözüm yolunu açmanızı, kanı durdurmanızı, ölümlere son vermenizi bekliyor. Koca bir ülkenin sorumlu yöneticisi olarak temel görevinizdir bu. Bağışlayın, sonunda sormak zorunda kalırsak, vicdanım da yok mu diyeceksiniz Sayın Başbakan.”
Yok diyecek.
Mesele Türk devletinin bekası olunca, vicdan filan teferruattır.
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023