Roni MARGULIES
Kemençe çalmak gibi, resim yapmak gibi, yalan söylemek gibi, manşet bulmak da bir sanattır.
HaberTürk gazetesinin şu haberine siz olsanız nasıl bir manşet atardınız örneğin? “Aktör Johhny Depp’in yedi aylık sevgilisi Amber Heard (26), eski Fransa Başbakanı Villepin’in kızı için Depp’i terk etti.”
Aranızdan hangi sanatçı ruhlu babayiğit şu manşeti bulabilirdi? “Kadın için Johnny’yi Depp’ti”.
Bir kadının çok yakışıklı bir erkeği başka bir kadın için terk etmesi önemli bir haber elbet. Bunun önemini hemen kavrayıp haberi baş sayfaya koymak da geleneksel Türk sanatlarından biri.
Aynı gazetede Helin Avşar’ın Ferrari, Lamborghini gibi lüks oto kiralayan Şafak Gerçin (27) ile yaptığı söyleşi ilk bakışta çok ilginç olmayabilirmiş gibi görünüyor, ama Gerçin’in çarpıcı ifşaatı onu da baş sayfaya çıkarmış: “Bir müşterim, eş ve çocuklarından habersiz lüks araç kiralayıp geceleri kadın kılığında geziyor.”
Gerçekten de çarpıcı. “Eş ve çocuklarından habersiz”! Normal koşullarda Gerçin’in bu müşterisinin eşini ve çocuklarını yanaklarından öpüp “Haydi iyi akşamlar, siz TV izleyin, ben biraz kadın kılığında gezinip geleyim” demesi beklenirdi.
Bu iki haber benim dikkatimi daha sonra çekti. İlk çeken şuydu:
“Papazın oğlu temizlik yaptı şeyh oldu”.
Manşet sanatının gerçek bir başyapıtı!
Haberin neyle ilgili olduğunu söylemeyeceğim. Her şeyi benden beklemeyin lütfen; merak eden kendisi bulur.
Bu üç haberin üçünde de doğrudan habislik yok. Lezbiyen, travesti ve Hıristiyanlara kıs kıs gülmemizi, “Vah zavallılar!” diye düşünmemizi sağlıyorlar sadece. Dolaylı bir habislik.
Doğrudan habislik için, dolaylılığa zekâsı yetmeyen Akit gazetesine başvurmamız gerek.
Baş sayfada ana manşet: “İşte gâvurluk bu”.
Neymiş gâvurluk?
Fransa’nın Mali’ye bomba yağdırması!
Bunun emperyalizmle, sömürgecilikle, ekonomik ve jeopolitik çıkarlarla alakası yok. Sorun, gâvurluk!
Fransa Müslüman olsa hiç sorun olmayacak. Bildiğiniz gibi, hiçbir Müslüman ülke hiç kimseye bomba yağdırmaz.
Manşetin bir güzelliği daha var. Yazı Mali’yle ilgili değil, misyonerlik faaliyetleriyle ilgili!
“Sömürgecilik tarihi uzmanı” Prof. Dr. Azmi Özcan, misyonerliğin hâlen sürdüğünü belirterek,“Modern misyonerlik, sömürge alanlarını genişletmek için kullanılan bir araç” demiş. “Misyonerlerin sadece ‘masum Türk vatandaşlarını Hıristiyan yapmak’ gibi bir kaygıları yok. Öncelikli olarak yapmak istedikleri şey kitlelerin kültürünü ve kimliğini değiştirmek” demiş.
“Masum Türk vatandaşlarını Hıristiyan yapmak” ifadesini çok sevdim. Hain gâvur misyonerler özellikle masum vatandaşları seçiyor anlaşılan. Hiç beklemeyen birini arkadan bıçaklar gibi. Ve bu masum vatandaşları suçlu hâle getiriyorlar. Hıristiyan yapıyorlar yani.
Misyonerlerin işkenceyle öldürüldüğü bir ülkede, bu haberin sonucu ne olur acaba?
Hiç kimse anasından habis ve kaz kafalı doğmadığına göre, bu haberleri yazan, bu manşetleri atan insanlar nasıl bu hâle geliyor?
Doğduktan sonra, güzel vatanımızın zehirli havasını soluyarak. Gazete okuyarak, TV izleyerek, okula giderek, “eğitim” görerek.
Eğitim deyince aklıma geldi.
Birkaç ay önce, İstanbul Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü emriyle 10-13 yaş arasındaki yoksul öğrencilere Her Taş Cevher Değildir ve Hafıza Defterine Adını Yazdıranlar adlı iki kitap dağıtılmıştı.
Kitaplarda, Charles Darwin hakkında “Küçük Charles'in iki derdi vardır. Birincisi Yahudi'dir ve kendini gizlemek zorundadır. İkincisi çıkık alnından, iri burnundan ve şekilsiz dişlerinden nefret eder”deniyordu.
Sigmund Freud hakkında “Sapıkların babası. Özellikle Siyonistler ve Marksistler Freud'a sahip çıkar. Freud teorisi ise Allahü Tealanın kainatın şereflisi olarak yarattığı insanı, bir takım adi içgüdülerin esiri gibi gösteren bir teori” deniyordu.
Ermeniler hakkında “Bir eli yağda bir eli baldadır.. Sebeplendikleri çanağa tükürürler.. Türklerin hoşgörüsüne sığınan çapulcular.. Havayı germek için çok uğraşırlar” deniyordu.
BDP milletvekili Hasip Kaplan, geçen 22 ekimde Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e bu kitapları sormuştu.
Bakan, haberi olmadığını, üzüldüğünü filan söylemişti.
Aradan üç ay geçti. Bir hatırlatayım dedim.
Ne yaptınız, Ömer Bey?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Haydi başka gezegene gidelim!
22.03.2023 - Diktatör, komplo ve ölüm
13.03.2023 - “Maşallah şehrin temizliği gayet güzel”
27.02.2023 - Türk erkeği ağlamaz (ben ağlarım)
20.02.2023 - Puslu havayı seven yabancı kurtlar
13.02.2023 - Dört dilde geçinemiyoruz!
6.02.2023 - Yasaklamalı mı, yasaklamamalı mı?
29.01.2023 - İnsan insanın kurdu mudur?
21.01.2023 - Ardahan Umumî Helalar Müstahdemliği ve hukuk
15.01.2023 - Seküler milliyetçilik ve dindar milliyetçilik
15.01.2023
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
luc
bravo esayan kardesim duygularima kalem olan elin bin yasasin yetti artik kompartmanlarinkapali kapilari arasinda yasamak artik hersey ortada azinlik cogunluk diye sacmasapan dusuncler gerilerde kaldi bu memleketin vatandasi esittir esit kalacak dunyanin her yerine yayilan turkler naeil esitlik ist iyorsa biz gayri muslumlerde ayni haklari yasadigimiz vatandasi olup ugruna can verdigimiz yurdumuzda kendimiz icin talep ediyoruz yani demek istedigim bir sunni turkun haklari ne ise bizede aynisi