Roni MARGULIES
İkisinin de fena halde yakışıklı olduğu konusunda, çıtası en yüksek olanlarımız bile kuşku duymuyordur herhalde.
“Belli bir yaşa geldin, ama giderek daha da yakışıklı oluyorsun. Hep diri ve genç kalmayı başarıyorsun. Bunu neye borçlusun?”
Aydınlık gazetesinin sorusuna Kadir İnanır “Yok yahu, ne yakışıklısı, şeyimde kıllar ağardı, zaten önemli olan yakışıklı olmak değil” demiyor, ağırbaşlı bir cevap veriyor:
“Yüreğimi hep sevgiyle doldurmaya, toplumsal sorunlarla ısrarla ilgilenmeye, çağdaş düşünceyle yoğrulmaya, iyi insan olma gayretime ve bu yoldaki üretimime borçluyum.”
Çok sevindim. Sadece yakışıklı olmadığını, iyi insan olmaya da gayret ettiğini bilmek ne güzel!
Sinema dışındaki ilgi alanları sosyoloji, ekonomi ve siyasetmiş. Türk sinemasına dev bir hizmet yaparak 28 yılda 182 film çekmiş olmanın yanı sıra siyasetle de ilgilenmesi harika!
Kolay şey mi? Örneğin 1986 yılında tam dokuz filmde oynamış. Ertesi yıl yedi filmde. Bu yoğun çalışma temposu içindeyken bir de sosyolojik incelemeler yapmak, ekonomik sorunlara kafa yormak her babayiğidin harcı değil herhalde.
Aydınlık gazetesi de bu çalışmalarından yararlanmak istemiş Kadir İnanır’ın. Şöyle sormuş:
“Türkiye’de artık bir trajediye dönüşen ‘Ergenekon’ tutuklamaları ve yargılamaları konusunda ne düşünüyorsun?”
Cevap, çağdaş düşünceyle yoğrulmaya gayret eden herkesin vereceği cevap:
“Bu dava kesinlikle bitecektir. Çekilen acılar toplumumuzun gelişmesinin ışığı olacaktır. Uyduruk bir senaryo olduğuna inanıyorum, toplumumuzun gelişmesini istemeyen emperyalist güçlerin bir oyunu olduğu düşünüyorum. Silivri’deki yurtseverlere selam olsun.”
Kadir İnanır’ı bilmiyordum, ama en az onun kadar yakışıklı olan Tarık Akan’ın sosyoloji, ekonomi ve siyasetle ilgilendiğini, hatta kıyak bir solcu olduğunu herkes gibi ben de hep bilirdim.
O da konuşmuş Aydınlık gazetesiyle.
Şöyle demiş:
“27 Mayıs da, 28 Şubat da darbe değildir. Birincisi önümüzü açtı, yeni düşüncelerle tanışmamızı sağladı. 28 Şubat da darbe değildir. Laik Cumhuriyet’ten uzaklaşmamızın önünü kapattı. 1971 ve 1980 faşist darbelerdir. Türkiye’yi bugün noktaya taşıyan hareketler. 1980 son vuruştur emperyalizm için. Bu olumsuz gidişi dışarıdan bir güç tasarladı ve kurguladı. Türk Silahlı Kuvvetleri bu ülkenin her şeye rağmen en önemli kurumu.”
Bu keskin analiz yeteneğinden, toplumsal gelişmelere çağdaş bir ışık tutan bu yaklaşımdan etkilenmemek mümkün değil.
Devam ediyor:
“TSK, 12 Mart ve 12 Eylül’de yanlış yaptı, ama giderilmeyecek yanlışlar değil. Bizim gibi insanlar bunu bile anlayışla karşılayabildiler. Çünkü TSK bizim gözbebeğimiz. Amacı laik düzenin korunmasıdır çünkü. Ancak bugün bu kurumun da etkisizleştirilmesi sağlandı. Çünkü tek engel TSK’dır önlerinde.”
Darbeleri anlayışla karşılayan “bizim gibi insanlar” kimler acaba?
Örneğin, 12 Mart sonrasında idam edilenler olabilir mi?
12 Eylül sonrasında Diyarbakır Cezaevi’nde yatanlar, işkence görenler, yaşamını kaybedenler olabilir mi?
“Gözbebeğimiz” olanlar kimler?
12 Mart sonrasının morgenerali Faruk Gürler olabilir mi?
Kenan Evren olabilir mi?
“Amacı laik düzeni korumak” olan TSK, binlerce sendikacıyı, Kürt’ü, sosyalisti şeriatçı oldukları için mi cezaevlerine tıktı?
Bülent Ecevit’le Süleyman Demirel’e günde beş vakit namaz kıldıkları için mi siyaset yasağı uygulandı?
12 Eylül darbesini emperyalizm tasarlamış ve kurgulamış. Emperyalizmin bu tasarısını hayata geçiren TSK ise gözbebeğimizmiş!
1971 ve 1980 faşist darbelermiş. Bu darbeleri yapan TSK ise ülkenin en önemli kurumuymuş!
Ben en çok Vahi Öz’ü severim.
Çok yakışıklı olduğu söylenemezdi.
Ama hiç olmazsa aptal değildi.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023