Roni MARGULIES
Karabük Demir Çelik niye Karabük’te kurulmuştur, bilir misiniz?
Samet Ağaoğlu şöyle anlatır: “Fevzi Çakmak Paşa’nın askerlik bakımından muhafazakâr görüşleri birçok noktada alınması düşünülen olumlu ekonomik kararların önüne dikilmişti. Mesela demir çelik sanayiinin kurulması konusunda İktisat Bakanlığı’nın ekonomik işletme prensipleriyle tesis yeri olarak seçtiği Karadeniz Ereğlisi’ni kabul etmemiş, ekonomik şartları zor bir bölgede, Karabük’te kurulmasını sağlamıştı.” Yıllardan 1937.
Bir anı da Amiral Özden Örnek’in günlüklerinden:
“Karargâha döndüğümde Kocaeli Üniversitesi Rektörü’nü beni bekler buldum. 5 Aralık günü YÖK Başkanı seçimi yapılacak. Bu nedenle ‘Ben de aday olsam mı?’ diye gelmişti. Kendisine diğer komutanlar ile bu konuyu konuştuğumu ve.. bir gelişme olursa kendisini arayacağımı söyledim.” Söz konusu rektör, Prof. Baki Komşuoğlu. Yıllardan 2003.
Aradan 66 yıl geçmiş, hangi sanayi tesisinin nerede kurulacağına artık asker karar vermiyordur herhalde, ama YÖK Başkanlığı’na kimin seçileceği kararında askerin hâlâ payı var.
Özden Örnek’in günlüklerini okumayan varsa, şiddetle tavsiye ederim.
Beş kuvvet komutanı her sabah işe geliyor, çaylar söylenip hâl hatır sorulduktan sonra mesai başlıyor.
“Mesai” denince, savaş, top tüfek, savunma, saldırı filan gibi askerî meseleler konuştukları sanılabilir. Bunlar general. Harp okullarında okumuşlar. Adı üstünde, uzmanlık alanları harp.
Mesai bu değil ama. Harp dışında her şey.
Eğitim, yargı, basın-yayın, hükümetin yaptıkları, Meclis’in yaptıkları, partilerin durumu, kamuoyu... Her şey...
Rektörlere telefon ediyorlar, gazete patronları ve gazetecilerle öğle yemekleri yiyorlar, yargıçlar ve hâkimler için brifingler düzenliyorlar.
Ekonomiyi de ihmal etmiyorlar elbet. Sermayenin yeşil olanının yükselmesinden kaygılanıp önlem alıyorlar.
Bu arada Üçüncü Dünya Savaşı çıksa, Estonya orduları Edirne kapılarına dayansa, heriflerin ruhu bile duymayacak. Çok meşguller çünkü. Savaşla, savunmayla filan ilgilenmeye zamanları yok, koskoca memleketi yönetiyorlar.
Bu mesai Özden Örnek’in belgelediği Genelkurmay’la başlamadı. Hep böyleydi.
Cumhuriyet kurulduğu günden beri böyleydi. Ve böyle olmak zorundaydı.
Türk ulus-devleti, nüfusun Türk olmayan kesimini dışladı. Kürtler dışarıda kaldı.
Müslüman Türk ulus-devleti, nüfusun Müslüman olmayan kesimlerini dışladı. Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler dışarıda kaldı.
Sünni Müslüman Türk ulus-devleti, nüfusun Sünni olmayan kesimlerini dışladı. Aleviler dışarıda kaldı.
Laik Sünni Müslüman Türk ulus-devleti, nüfusun dindar kesimlerini dışladı. Hemen hemen herkes dışarıda kaldı.
“Çağdaş” Laik Sünni Müslüman Türk ulus-devleti, nüfusun Fransız vatandaşına benzemeyen köylü kılıklı kesimlerini dışladı. Herkes dışarıda kaldı.
Kim kaldı geriye? Tek tük uzaylılar dışında, kimse kalmadı.
Vatandaşın hiçbirini beğenmeyen, bir kısmını kovan, bir kısmını katleden, geri kalanını da zorla “muasır medeniyet” seviyesine yükseltmeye azmeden bir devlet, varlığını ancak şiddetle, zor kullanarak ve askerî yöntemlerle sürdürebilir. Başka türlüsü mümkün değildir.
Ergenekon’u bu çerçeve içinde görmek gerek.
“Derin” devletin değil, bildiğimiz devletin bir parçası.
Veli Küçük, Şener Eruygur gibileri “çürük elma” değiller, elmanın doğası bu zaten.
Ergenekon yanlışlıkla ortaya çıkmış, geçici bir sapma değil, devletin köklü ve olmazsa olmaz bir unsuru.
Ergenekon’a karşı yürütülen mücadelenin yavaşlığı, güdüklüğü, sulanması hep bundan kaynaklanıyor.
Çünkü Ergenekon’u halletmek, basit bir “terör örgütü”nü dağıtmakla, birkaç gözükara maceracıyı tutuklamakla olacak şey değil. 1923’ten beri süregelen devletin bizzat kendisiyle mücadele etmeyi gerektiriyor.
AKP bunu yapabilir mi?
Yapabilmesi gerekir. Toplum bunu istiyor ve bunu istediği için AKP’ye oy veriyor, AKP’nin bu doğrultuda attığı her adımı destekliyor.
Ama AKP yapamıyor.
Yapamıyor, çünkü partinin tüm yönetici ve üyeleri Türk Müslüman muhafazakâr geleneğinin içinde doğmuş, büyümüş ve eğitim görmüş. Bu gelenek, son Türk Müslüman devletini yüceltir, bu devleti zedelemeyi vahim bir suç olarak görür.
Ergenekon davasının sorunları, Ergenekoncuların direnişinden olduğu kadar, AKP’nin muhafazakârlığından kaynaklanıyor.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023