Roni MARGULIES
Türk sayısının çok olması ne büyük mutluluk, değil mi? Yetmiş milyonu geçti, seksene merdiven dayadı.
Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, “31 Aralık 2010 tarihi itibarıyla Türkiye nüfusu 73.722.988 kişidir”.
Bu rakam ve rakamın verdiği mutluluk her zaman bu kadar garanti değildi. Onuncu Yıl Marşı’nda “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” der ya, yaratılamayacağından korkulduğu için “Heheeyt, 15 milyon olduk!” diye övünüyor Marş’ın şairleri.
Cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımı 28 Ekim 1927’de yapılmıştır. Milliyet gazetesi, bir gün önce şöyle yazar:
“Vatandaş! Yarın umumi tahrir-i nüfus günüdür. Kaç kişiyiz? Kaçımız erkek, kaçımız kadın, kaçımız çocuk? Bir tek Türk adedinin paha biçilmez bir servet olduğu bu zamanda Türkiye Cumhuriyeti hudutları dâhilindeki her Türkü bilmek mecburiyetindeyiz. Bu vatan davasında hepimiz üzerimize düşen vazifeyi muhakkak ifa etmeliyiz.”
Sonuçlar açıklandığında, memlekette bayram havası eser. Rakam beklenenin üzerinde çıkmıştır!
Cumhuriyet’te Yunus Nadi heyecanını gizleyemez: “Nüfus için yapılan umumi tahririn verdiği netice bütün Türk milletine düğün ve bayram yaptıracak bir neticedir. Nüfusumuzun en nikbin tahminleri geçerek 14 milyon raddesinde olduğu anlaşılmıştır.”
“Bu işin bir felsefesi vardır ki o da altı yüz yıllık cenk ve cidalden böyle bir mevcudiyet ile çıkan Türk’ün istikbaldeki emniyeti en kati bir sarahat ve en sarih bir katiyetle ispat eder. Ondan dolayı bugün sevincimize had ve yaban yoktur.”
Milliyet, heyecanın nedenlerinden birini açıklar: “Tahrir-i nüfusun bu neticesi düşman propagandalarına kat’i bir tekzip demektir... Bugün dünyada rakamlar kadar hiçbir şey doğruyu söylemez... Hayallerinde beş milyona kadar indirenler hakikatin bu tecellisi karşısında propagandalarına devam edemeyeceklerdir.”
Ama coşkulu kutlamaların bir nedeni daha vardır. Onu da Falih Rıfkı’nın hem Milliyet hem Hakimiyet-i Milliye’de yayımlanan yazısından öğrenelim:
“Nüfusumuz 14 milyona yakındır; şurası bilhassa şayan-ı dikkattir ki bu yekûnun 12 milyondan fazlası halis Türk’tür. Nüfusumuzun bu hususiyetini daha ilk satırda nazar-ı dikkati celbetmek isteriz.”
Dikkatimizi çekmek istediğine göre, daha dikkatli okuyalım:
“Bulgaristan’ın nüfusu, yüzde sekseni halis Bulgar olmak üzere beş milyondur. Yunanistan’ın halis Yunanlı nüfusu da ancak o kadar tutuyor. Yugoslav ahalisinin ancak 4,5 milyonu halis Sırp’tır. Türkiye’nin halis Türk nüfusu, Belçika’nın unsur-ı aslî adedine takriben bir misli faikdir. Unsur-u asliyesinin yekûnu Bulgaristan, Yunanistan ve Yugoslavya unsur-u asliyelerinin yekûnuna muadil olan Türkiye, bu itibar ile Avrupa’nın en mühim devletlerindendir.”
Galatasaray Spor Kulübü başkanlığının yanı sıra 1928’den itibaren altı dönem Sivas milletvekilliği, 1947-50 arası Dışişleri Bakanlığı yapmış olan Necmettin Sadak da Falih Rıfkı gibi düşünmektedir:
“Nüfusunun heyet-i umumiyesi bizden fazla olan milletler vardır; fakat bunlarda yabancı unsurların adedi çok fazladır. Memleketimizde gayr-ı Türk unsurların adedi 1,5 milyon tahmin edilirse, Türk nüfusun miktarı Yunan, Bulgar ve Sırb unsur-u asılların hemen hemen yekûnuna müsavidir.”
Sayımda anadil de sorulmuştur. Toplam 13,6 milyonluk nüfus içinde, anadili Türkçe olmayanlar 1.870.465 kişi, bunların içinde anadili Kürtçe olanlar 1.184.446 kişidir.
Çok şükür, çok şükür, Allah korumuş. Ya toplam nüfus daha düşük, toplamın içinde “halis Türk” olmayan “yabancı” nüfusun sayısı daha yüksek çıksaydı!
Sayım hakkında akademik bir makale şu yorumu yapıyor:
“Bu sayımla Türkiye, ulusal ve uluslararası düzlemde merkezî iradesinin gücünü ve yaygınlığını kanıtlamış ve geliştirmiştir. Sayım sonuçlarının modern Türk ulus-devleti penceresinden okuyacak olursak; Avrupa’nın karşısında küçük bir doğu ülkesi değil, kalabalık nüfusuyla güçlü, etnik yapısıyla homojen ve modernleşme yolunda Batı’yla paralel çizgide, pozitif bilim ışığında yürüyen bir Türkiye vardır.”
Behçet Kemal Çağlar ile Faruk Nafiz Çamlıbel’in yorumu belki daha az bilimsel, ama yine de güzel:
Türk’üz, bütün başlardan üstün olan başlarız;
Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız.
Türk'üz, Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi,
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023