Roni MARGULIES
Haklı çıkınca böbürlenmek efendiliğe sığmaz.
Böbürlenmeyeyim.
Sekiz aydır, 12 Eylül’den beri, memlekette trafik kazası olsa, tüpgaz patlasa, hava sıcaklığı mevsim ortalamalarının altına düşse, şu lafı duyuyorum: “Gördünüz mü! ‘Yetmez ama evet’ dediniz, hep sizin kabahatiniz. Hani her şey iyi olacaktı!”
Referandum’da “Hayır” oyu çıkması için elinden geleni ardına koymayan Cumhuriyet gazetesinin dünkü baş sayfası pek güzeldi.
Sayfanın ortasındaki manşet şöyle: “12 Eylül darbesinin hayatta kalan iki komutanı Evren ve Şahinkaya’ya ‘şüpheli’ sıfatıyla çağrı: ‘Netekim’ ifadeye”.
Sayfanın tepesindeki manşet ise: “Hava Kuvvetleri Komutanı olması beklenen orgeneral de Balyoz’dan cezaevine konuldu: Balanlı tutuklandı”.
Çok dikkatli incelemedim, ama “‘Yetmez ama evet’ diyenlerden özür dileriz” şeklinde bir manşet yoktu galiba. Olsun. Ben özürlerini kabul ediyorum.
Referandum’da “Hayır” oyu çıksaydı, Evren’in kılına bile dokunulabilecek miydi? Hükümet ve yargı, Ergenekoncuları, Balyozcuları, Kafesçileri tutuklayacak cesareti bulabilecek miydi?
Hayır.
Buradan yola çıkıp “Evet” oyu sayesinde her şeyin o günden beri mükemmel olduğunu düşünmüyorum elbet. O zaman da böyle bir beklentim yoktu, şimdi de yok.
O zaman da söylemiştik, şimdi de söyleyeyim: Biz ne kadar bastırabilirsek, aralanan kapıyı ne kadar omuzlayabilirsek, değişim isteyen tabanın sesinin ne kadar yüksek çıkmasını sağlayabilirsek, ancak o kadar değişim olur, her şey ancak o kadar iyi olur. Azı olur, fazlası olmaz.
Fazlasını beklemek, AK Parti’nin demokratlığına, iyi niyetine filan güvenmek anlamına gelir. Benim böyle bir güvenim hiç olmadı, bugün de yok. Muhafazakâr partilere güvenme âdetimi çok küçük yaşta kaybetmiştim, sonra da bir daha bulamadım.
Bütün bunların en açık örneği, AK Parti’nin Kürt meselesine yaklaşımı.
Hükümet birkaç yıl önce bu konuda adım atmaya niye başladı?
Hem genel olarak hem bizzat kendi tabanında bu sorunun çözülmesi doğrultusunda bir talep olduğunu bildiği için.
Bu talep hâlâ var ve hâlâ güçlü.
TESEV’in bir araştırmasının sonuçlarını Dilek Kurban şöyle ifade ediyor:
“İzmir, Mersin ve Trabzon’da yaptığımız bir çalışmada, Kürtlerin taleplerinin öngördüğümüzden daha çok kabul gördüğünü gözlemledik. Ve toplumun, aksi yöndeki yaygın kanıya rağmen, Kürt meselesini PKK dâhil bütün boyutlarıyla konuşmaya sanıldığından daha iradeli ve hazır olduğunu. Kürt olmayanların epeyce bir bölümü Kürtleri tanımasa ve yerleşik önyargı ve önkabullere sahip olsa da, taleplerini dinlemeye ve anlamaya çalışmaya düşündüğümüzden çok daha istekli.. [Araştırmaya katılanların] hemen hepsi, Cumhuriyet’in Kürtlerin dil ve kültürünü asimile etmeye çalışarak adaletsiz davrandığı, Kürt meselesinin devletin inkâr politikalarının sonucu olduğu, Anayasa’nın fazlasıyla devletçi olduğu konusunda hemfikirdi.”
Bunları TESEV biliyorsa, hükümet haydi haydi biliyor.
Ama milliyetçiliğe göbekten bağlı muhafazakâr bir hükümet olduğu için, meseleyi mümkün olduğu kadar az ödün vererek, hatta mümkünse hiç ödün vermeden çözmek istiyor. Sadece şu seçim döneminde değil, bir buçuk yıldır Kürtleri çıldırtacak ölçüde saldırgan ve savaşçı davranmasının nedeni bu.
Bir okuyucum şöyle yazmış:
“Tabii ki sorunun kaynağının Türk devleti olduğunda hiç şüphem yok. Şu anda dahi, dediğiniz gibi, devlet hata yapmaya devam ediyor, hükümeti de hata yapmaya zorluyor. Benim yakınmam, dindar kesimin çözüme barışçıl yaklaşımları, Kürdistan’dan gelen şiddet görüntüleri ile savaş çığırtkanlığına dönüşüyor. Bunu görüyorum ve barışın eşiğinden Allah korusun tekrar eski günlere döneceğimizden korkuyorum.”
Hata yok bence. Devlet de, hükümet de ne yaptığını biliyor, Kürt sorununa geleneksel yaklaşımdan en küçük geri adımları atarak meseleyi çözüp kapatmaya çalışıyor.
Hiç şansları yok. Boş yere uğraşıyorlar.
Kürtlerin mücadelesi öyle bir düzeye yükseldi ki artık, devlet de, hükümet de bağıra çağıra, debelene debelene, bütün gerekli ödünleri verecek.
Üstelik dindar kesim de, dindar olmayan kesim de, malum kesimler haricinde, hiç itiraz etmeyecek, memnun olacak.
Kürt sorununda olduğu gibi, demokrasi sorununda da, anayasa sorununda da önemli olan AKP’nin ne istediği değil, tabandan bir mücadele yükselip yükselmediği.
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023