Roni MARGULIES
Kürt halkı ve Kürt hareketinin öncü kadroları, bu toprakların insanlarıdır. Türkiyelidirler. Her Türkiyeli gibi, bu memleket(ler)in havasından, suyundan ve, daha önemlisi, kültüründen, düşünce dünyasından, ideolojik ortamından etkilenmemiş olmaları mümkün değildir.
Kaçarı yok. Hepimiz aynı eğitim sisteminden geçtik, aynı medyayı okuyup izledik, aynı havayı soluyup aynı tavada piştik.
Sonra bazılarımız ulusal baskıya, bazılarımız başka şeylere isyan ettik; öğrendiklerimizi, farkında bile olmadan içselleştirdiklerimizi sorgulamaya, gözden geçirmeye, reddetmeye başladık. Az veya çok reddettik, ama hiçbirimiz yüzde yüz reddetmiş olamayız.
İnsan, içinde yaşadığı toplumun bin bir yöntemle, görünür ve görünmez sayısız yöntemle aşıladığı düşünme tarzını, düşünceleri, içgüdüleri, önkabulleri, önyargıları tümüyle reddedemez. Bütün bunları bilinç düzeyine çıkarıp eleştiri süzgecinden geçirip reddetmeye insan ömrü yetmez. Sosyalistler, muhalifler, başka bir dünya için mücadele edenler için bu çaba hiç bitmez. Ve bitmemelidir.
Kürt halkı geri kalanlarımızdan biraz daha şanslı bu açıdan. Bir Kürt'e devlet ve kanaat önderleri ve medya çok iyi bildiği bir konuda yalan söyleyip "Sen Kürt değilsin, dağ Türkü'sün" dediğinde, "Bunlar bana yalan söylüyor" diye düşünmesi, sonra da "Acaba başka konularda da mı yalan söylüyorlar?" demesi ve söylenen her şeye kuşkuyla, sorgulayarak yaklaşması nispeten kolaydır.
Bir avantajı daha var Kürt halkının. Otuz yıldır devletin silahlı ve silahsız güçlerine karşı mücadele ediyor olmak doğal olarak o devletin hiçbir dediğine inanmama eğilimini getirir. Dahası, mücadelenin kendisi radikalleştirici bir süreçtir, eleştirelliği, kolay kabullenmemeyi geliştiren bir süreçtir.
Nitekim Kürt illerinde biraz vakit geçiren herkes bunun etkilerini hemen gözlemler. Batı illerine kıyasla siyasete ilgi daha yüksektir; memleketteki ve dünyadaki gelişmeler daha yakından izlenir; sokaklarda, kahvelerde, her yerde sohbetlerin bilgi ve bilinç düzeyi daha gelişkindir. Kürt toplumu Batı'ya kıyasla daha dindar ve ekonomik düzeyi daha geri olmasına rağmen, kadınların toplumdaki ve siyasî hareketteki yeri Batı'da olduğundan daha ileridir. Bunlar hep mücadelenin sonuçlarıdır, egemen ideolojiyi sorgulamanın getirdiği kazanımlardır.
Her an memleketi satabilecek unsurlar
Ama dedim ya, Türkiye toplumunun ideolojik ortamından etkilenmemiş olmak Kürt hareketi için bile mümkün değil.
İstanbul, Manisa, Yozgat ve Kırşehir'de çok kapsamlı, çok bilimsel bir kamuoyu araştırması yapsak. Şu soruları sorsak: "Yahudiler dünyayı kontrol ediyor mu?" "Yahudi lobisi Amerika'yı yönetiyor mu?" "Türkiye'de Ermeni, Rum ve Yahudiler güvenilmez unsurlar, her an memleketi satabilecek unsurlar mıdır?" ve "Ermeni, Rum ve Yahudilerin kendi ayrı çıkarları var mıdır, bir araya gelip Türkiye aleyhine çalışmaları ihtimali var mıdır?"
İlk iki soruya yüzde 98, üçüncü ve dördüncü soruya yüzde 96 oranında "Evet" cevabını alacağımız konusunda emin olabiliriz.
"Yabancı" güçlerin her zaman Türkiye'yi yıkmaya çalıştığı; "birileri" ve "bazıları" gibi meçhul ve karanlık mihrakların her zaman Türkiye hakkında habis planlar yapıp uyguladığı; Ermeni, Rum ve Yahudilerin aslında "yabancı" olduğu ve yurtdışında hazırlanan şeytanî komploları seve seve uygulamaya soktukları inancı bu toprakların sorgusuz sualsiz kabul edilen en yaygın, en derin inançları arasındadır.
Bunun yanlış olduğunu, basitçe ırkçılıktan ibaret olduğunu anlatmak ve okuyucunun zekâsına hakaret etmek istemem.
Bu inancın kaynakları, ilk olarak, Türk-Müslüman ulus devletini kurma sürecinde Türk ve Müslüman olmayan herkesi yabancı/düşman/güvenilmez olarak resmeden/karalayan/şeytanlaştıran Kemalist ideoloji; ikinci olarak Alman faşizminin etkisi altında Batı antisemitizmini aynen benimseyen Türkçü/faşist ideolojidir.
Irkçılığa karşı çıkan liderler
Peki, aynı kamuoyu araştırmasını Diyarbakır, Hakkari, Şırnak ve Batman'da yapsak, ne cevap alırız?
Aynı oranlarda aynı cevabı alacağımız, maalesef, kesindir.
Ezilen, hakları ayaklar altına alınan, dış güçlerin maşası olmakla suçlanan bir halkın, başka halkları suçlamadan önce hassasiyetle düşünmesini bekleyenler olabilir. Heyhat, öyle olmuyor. Dedim ya, hepimiz aynı eğitim sisteminden geçtik, aynı medyayı okuyup izledik, aynı havayı soluyup aynı tavada piştik. Önyargılarımız, komplo teorilerimiz, ırkçılığımız hep aynı.
Abdullah Öcalan, Sırrı Sakık, Bese Hozat ve Ayhan Bilgen'in sözleri; Ermeni, Rum ve Yahudilerin "paralel devlet" kurmuş olduğu ve çeşitli habis emeller peşinde koştuğu iddiaları tesadüf değil, yanlışlıkla söylenmiş değil, yanlış anlaşılmış değil. İnanıyorlar buna. Bu iddialar "paralel devlet" tarafından değil, bizzat "paralel olmayan" yüce Türk devleti tarafından her zaman gündemde tutulan iddialar. Ama inanıyorlar bunlara. Adeta doğal olarak, içgüdüsel olarak, sorgulama ihtiyacı hissetmeden inanıyorlar. Resmî ideolojinin zokasını yutmuş tüm Türkiye vatandaşları gibi.
Ben, tanıdığım bazı başka Yahudi, Ermeni ve Rum lobi üyeleriyle birlikte, Kürt halkının tüm haklarını, silahlanma ve ayrılma hakkı dahil, her koşulda desteklemeye devam edeceğim. Ama Kürt halkının her türlü ırkçılığa karşı çıkan liderlere layık olduğunu söyleme hakkımı da muhafaza ederim, izninizle.
Roni Margulies
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023