Roni MARGULIES
Cumhurbaşkanı Macron'un sözleri Türkiye'de pek çok yüreğin yağlarını eritmiştir.
Le Point dergisiyle yaptığı bir söyleşide Macron, "Bildiğiniz gibi, küresel sahneye çıkmak aslında o kadar da havalı ("cool") bir şey değil" demiş. Dergi muhabirinin "Nasıl yani?" anlamına gelen sorusu üzerine de Macron, "Erdoğan'la on günde bir konuşması gereken benim" diye cevap vermiş. Fransızca olarak söylenmesi mümkün değil herhalde, ama olsaydı, "Allah kimseye nasip etmesin" diye devam edecekti belli ki.
Macron Erdoğan'la en son 27 Ağustos'ta telefonda görüşmüş. Türkiye'de tutuklu bulunan bir Fransız gazetecinin durumunu konuşmuşlar.
Macron'un yardımcılarından biri daha sonra bu sözlerin Erdoğan'a yönelik bir eleştiri olmadığını, dalga geçme niyeti taşımadığını söylemiş. "Sayın Erdoğan'la yapılan görüşmeler her zaman çok ciddidir" demiş. Diplomasi böyledir zaten; "Biz onunla hep dalga geçeriz" diyecek değildi ya!
Macron'un söyledikleri Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısını mutlu etmiştir. "Oh be, adamı biz küçük düşüremiyoruz, bari başkaları düşürsün" demişlerdir.
Erdoğan geçen mayıs ayında Amerika'ya gidip Trump'la görüştüğünde benzer bir şey olmuştu.
Cumhuriyet gazetesi "Dört ay beklenen görüşme 20 dakika sürdü..." manşetiyle mutlu haberi şöyle vermişti:
"Göreve geldiği 20 Ocak 2017'den beri Dışişleri Bakanlığı tarafından randevu alınmaya çalışılan ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşmesi 20 dakika sürdü. Trump, Erdoğan'ı görüşmenin yapılacağı salonun kapısında karşıladı. Günlerdir havuz medyası görüşmede YPG terör örgütüne yapılan silah yardımı, Fethullah Gülen'in iadesi ve Rıza Sarraf konularının ele alınacağı bir görüşme olarak duyuruyordu. Masada dört önemli konunun gündeme geleceği iddia edilmesine karşı görüşme 20 dakika sürdü."
Sosyal medyanın muhalif kanadı Trump'ın Erdoğan'la uzun uzun görüşmemesine çok sevinmiş, adeta Trump'ı alkışlayacak hâle gelmişti.
Trump gibi bir mağara adamıyla görüştüğü için Erdoğan'ı eleştirmek yerine, yeterince görüşemediği için sevinmek ilginç ve garip gelmişti bana. Hâlâ da geliyor.
Güvenli ve uzak bir mesafe
Yanlış anlaşılmasın. Erdoğan'ın da herhangi başka bir devlet adamının da küçük düşürülmesine hiç itirazım yok. Biz yapsak hapse düşeriz, bari güvenli ve uzak bir mesafeden başkaları yapsın.
Ama bizim muhalefetin Trump ve Macron olaylarındaki sevinci yine de garip. Adeta bir havlu atma durumunu, beyaz bayrak kaldırma sahnesini yansıtıyor.
Gerçekten de muhalefetin durumu havludan ve bayraktan çok uzak değil. Müthiş bir moral bozukluğu, bir yenilgi havası, bir çaresizlik duygusu var her yanda. İçinde olanlar bilir.
Bu hava, her şeyden önce, Erdoğan'ın niye hâlâ güçlü olduğunu, gücünü nereden aldığını anlayamamaktan kaynaklanıyor. Sonra da gücünün ne kadar kırılgan olduğunu görememekten.
Toplumun yaklaşık yarısının AKP döneminde nasıl ilk kez rahat nefes aldığını, 2000 yılı öncesine dönmeye hiçbir koşulda razı olmayacağını anlamayınca, Erdoğan gerçekten de büyülü bir ölümsüz yaratık gibi görünür. Dünyayı anlamadan dünya değiştirilemez. AKP tabanının gerçek ve haklı kaygılarını anlamadan AKP düşürülemez. Mustafa Kemal ile Mustafa Balbay'ın askerlerine bel bağlayanlar AKP iktidarının devamını garanti eder.
Oysa, Erdoğan'la AKP'nin gücü son derece kırılgan. Dört neden sayayım, yeter.
Bir, Erdoğan'ın Genelkurmay ve Ergenekon'la, derin ve sığ devletle kurduğu ittifak istikrarsızdır. Evet, Erdoğan'ın çocukluğundan beri hayal ettiği ittifaktır bu, ama devletin uzun süre kabul edemeyeceği ittifaktır.
İki, Erdoğan Türkiye'si iki savaşın içinde. Biri bizzat kendi sınırları içinde, biri Suriye'de. İkisi de kötü gidiyor, ikisinin de başarı şansı yok. Savaşın olduğu yerde istikrar olamaz.
Üç, Türkiye ekonomisi krizde değil, ama iyi durumda da değil. Daha birkaç yıl önce yaygın olan "İyi durumdayız valla" havasından eser kalmadı.
Dört, ülkedeki genel hava, OHAL'in, KHK'ların, adaletsizliklerin yarattığı hava, AKP tabanı dahil herkesi etkiliyor, herkeste bir rahatsızlık ve tedirginlik yaratıyor. Bunun ne zaman, nasıl patlak vereceği belli olmaz, ama çok uzun süremeyeceği de açık.
Memlekette muhalif olmak şu anda pek keyifli olmayabilir, ama bu kadar istikrarsızlık unsuru varken Cumhurbaşkanı olmak da istemezdim doğrusu.
Roni Margulies
Yazarlar
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023