Roni MARGULIES
Konya’dan dostum Adem Seleş son yazısını gönderdi bu sabah: “Yeniden Tek Parti, Yeniden Tek Adam.”
Tanıdığım en ilkeli, en vicdanlı Müslümanlardan biridir Adem. Konya’da MazlumDer’in temel direği olmuştur.
Haftada bir Konya Merhaba gazetesinde yazar. Hükümeti Müslüman bir bakış açısından eleştirir. Sözünü sakınmaz.
Bu sefer yazısını yayımlamamışlar.
Sansür, büyük gazetelere, Milliyet’e, HaberTürk’e özgü değil yani.
Ama sansürcüler her zaman başarılı olamıyor.
Buyurun, Adem’in yazısı:
***
Demokrasi yarışına girdiğiniz zaman rakiplerinizle her türlü olmasa da önemli ölçüde aynılaşırsınız.
Önce yöntem bakımından taklit ettiğinizi düşünürsünüz. Bir bakmışsınız fikirleriniz de benzeşmiş.
Geçenlerde bir toplantıda bir bayan Atatürk’ün kadınlara seçme seçilme hakkı verdiğinden bahsetti. Siyaset bilimci bir hocamız hemen cevapladı: “Milletvekili listesi Köşk’te hazırlanıyor, seçime tek parti giriyor, kadın seçse ne olur, seçilmese ne olur?”
Bugün değişen ne? İşin gösteri boyutu arttı. Yok temayül, yok anket falan, bakıyorsunuz listeyi genel başkan ve etrafındaki birkaç kişi yapıyor. Sonuçta iktidar sürecinde de ülkeyi o üç beş kişi her türlü götürüyor.
Biz de zannediyoruz ki demokrasi var.
Son dönemde yaşanan iki konu bunu ispatlıyor.
Milli Eğitim Bakanı 28 Şubat’ın yıldönümünde MGK’ya girip (ne konuda olursa olsun, önemli değil) bilgi veriyor. Seçilmişler atanmışlara hesap veriyor. Aynı gün 4+4+4 konusu gündeme geliyor.
Bana kalırsa 3H hareketinin önerisi en iyisi: “0+0+0 olsun, temiz olsun.”
Devlet benim ve çocuklarımın eğitiminden olabildiğince uzak olsun.
İkinci konu, Konya Üniversitesi ve Karaelmas Üniversitesi’nin isim değişikliği meselesi.
Konya Üniversitesi’nin adı Necmeddin Erbakan Üniversitesi olacakmış.
Konya’nın siyasî temsilcilerinin haberi ve onayı var mı?
Üniversite personeline, öğrencilerine sorulmuş mu? Hayır.
İsim fetişizmi üzerine kurulu Kemalist mantık içimize işlemiş durumda. Yarın faraza Doğu Perinçek Başbakan olsa, herhalde onun adını da bir camiye verirler!
Bugün her şehirde muhakkak bir “Atatürk” veya “Cumhuriyet” caddesi yok mudur?
Unutmayın, ayarını bozduğunuz kantar bir gün sizi de tartar. Ayarı bozuk bir kantarı düzeltmek yerine bozuk ayarda kullanmayı tercih ediyorsunuz. Analarınızın, kızlarınızın örtüsüne dil uzatmış bir adamın adını da araya ekliyorsunuz. Ne diyordu Bülent Ecevit: “Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz.” “Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi” evrensel bilgininin üretildiği kuruma ne de yakıştı!
Hiç kimse birilerini sevmek ve benimsemek zorunda değildir. İşte bu nedenle falanca adamın adının verildiği bir üniversitede doçent ya da sıradan bir öğrenci olmak istemeyenler çıkacaktır. Devletin imkânlarından istifade etmek isteyenler tercih konusunda bir dayatmaya maruz kalacaktır.
Abdullah Gül’ün, Tayyip Erdoğan’ın, merhum Erbakan’ın adlarını bir yerlere vermekle bu insanları şereflendirmiş olmazsınız. Bilakis zarar verirsiniz. Bunlar da insan, yarın bir gün bir yanlışları ortaya çıkarsa ne yapacaksınız?
Yıllar önce Ankara’da öğrenciyken havaalanı yolu üzerinde bir park vardı. İktidarda sağ veya sol parti olduğunu parkın değişen isim levhasından öğrenirdik. Sağcı bir belediye başkanı varsa “Ziya Ül Hak Parkı”, solcu biri belediye başkanı ise “Zülfikar Ali Butto Parkı”.
Rauf Denktaş Caddesi’nde oturuyorum. Adresimi her yazışımda rahatsız oluyorum. İktidara kalsa üç beş yıl önce dostluk adına Beşşar Esad’ın adını da bir yerlere vermez miydi?
Yeni yeni isim fetişleri üretmek yerine eskilerini ortadan kaldırmak için çaba sarf edin. Mesela yapabiliyorsanız en basitini teklif edeceğim. Süleyman Demirel adını kullanıldığı yerlerden kaldırın.
Aslında bize dayatmalarına gerek yok. Yeni Atatürkler üretmekte fazlası ile yetenekliyiz.
Allah akıl versin. İz’an versin.
İktidarın gözlerini kör ettiği muhterislerden bu halkı korusun.
Devlet ve kamunun imkânları üzerinden siyaset yapmanın bedelinin halka ödetmeyin. Öğretim görevlilerine, öğrencilere, bir şehir halkına kişisel siyasî tasarrufunuzun hesabını fatura etmeyin.
Bunun altından kalkamazsınız.
Önünü de alamazsınız.
Son söz mü: “Yaşasın Post-modern Atatürkçülük.”
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023