Roni MARGULIES
Yahudi tarih ve kültürünün şekillendirdiği Yahudi millî/sosyal karakteri, ırkçı, bozguncu, entrikacı, kinci, intikamcı, dünyacı, isyankâr, dönek vb. karakter özelliklerine sahiptir. Bu karakterin din alanındaki belirleyici temel kavramları ise küfür, şirk ve nifak’tır.
Bu nedenle, kahvede, bakkalda, bilardo salonunda girdiğim her siyasî tartışmanın bir noktasında ilginç bir şey olur. Dediklerime katılmayan, belki biraz da sinirlenen bir kişi birdenbire “Ama zaten sizler...”kelimeleriyle başlayan bir cümle söyler. Birdenbire “ben”, “sizler” olurum. Çoğalırım.
“Roni” olmaktan çıkıp ırkçı, bozguncu, entrikacı, kinci, intikamcı, dünyacı, isyankâr, dönek “Yahudiler” olurum.
Adam benimle değil, bu kalabalık grupla tartışıyormuştur meğerse.
Ve bu kalabalık grubun belirleyici temel kavramlarının küfür, şirk ve nifak olduğunu herkes zaten bildiği için, ben farkında bile olmadan boş yere tartışmışımdır. Tartışmanın sıkıştığı yerde, karşımdaki kişi veya kişilerin yüzünde “Seni gidi münafık, biz zaten sizi biliriz” ifadesi belirir.
Kahvede, bakkalda, bilardo salonunda ben bunu doğal karşılarım. Doğal olduğunu düşündüğüm için değil, alışık olduğum için.
Ne var ki, bu yazının ilk paragrafını kahvede veya bilardo salonunda duymadım, Uludağ Üniversitesi’nin İlahiyat Fakültesi Dergisi’nde okudum.
Gelin, Dinler Tarihi hocası Yrd. Doç. Dr. Süleyman Sayar’ın “Yahudi Karakteri (Tarihî ve Sosyo-Psikolojik Bir Yaklaşım)” başlıklı “bilimsel” makalesini biraz daha okuyalım.
“Yahudilerin yabancı hâkimiyeti altında alabildiğine ezilmiş, horlanmış ve aşağılanmış olmaları büyük ölçüde kendi isyankâr, uyumsuz, bozguncu ve entrikacı karakterlerine de bağlı kalmıştır. Gerek Mısır, gerek Babil, Yunan, Roma ve hatta İslâm hâkimiyeti dönemlerinde hep düşmanla işbirliği yaparak yaşadıkları ülkeyi çökertmeye çalışmışlar, ama her seferinde başarısızlığa uğramışlardır. İslâm’ın hoşgörüye dayalı yönetiminde bile eski alışkanlıkla çevirdikleri entrika ve düşmanlıklardan ötürü Hicaz’dan sürülmüşlerdir.”
“Araştırmamıza göre, Kur’an terminolojisi bakımından.. Yahudi karakterinin belirleyici kavramları şu şekilde sıralanabilir:
1. İnkâr (“küfr”),
2. Allah’a eş koşma (“şirk”),
3. Yalanlama ve yalancılık (“tekzîb” ve “kezib”),
4. Üstünlük taslama (“istikbâr”),
5. Cinayet (“katl”),
6. Döneklik (“tevellî” ve “i‘râd”),
7. Aşağılık duygusu ve korkaklık (“zillet” ve “meskenet”).”
Bu noktada biraz içim rahatladı, “Oh be, sadece yedi tane belirleyici kavramla yırttık, çok daha kötü olabilirdi” diye düşündüm.
Sayfayı çevirdim ki, yırtmamışız, liste devam ediyor, gerçekten de çok daha kötüymüş:
“8. Hâinlik ve ikiyüzlülük (“hıyânet” ve “nifak”),
9. Bozgunculuk (“fesâd”),
10. Haksızlık (“zulüm”),
11. İsyan ve serkeşlik (“isyân”, “i‘tidâ”, “tuğyân”, “isrâf”, “fısk”, “dalâlet”, “hevâ”),
12. İhtilâf ve tartışmacılık (“ihtilâf” ve “muhâcce”),
13. Kıskançlık (“hased”),
14. Katı yüreklilik (“kasvet”),
15. Dünya hayatına düşkünlük (“hırs”),
16. Cehâlet ve beyinsizlik (“cehl” ve “sefeh”),
17. Sözü değiştirme (“tebdîl” ve “tahrîf”),
18. Hakkı gizleme (“ketm”),
19. Gazap ve lânet (“ğadab” ve “lâ‘net”).”
“Bu kavramlarla tasvir edilen karakter yapısına Yahudi millî karakteri olarak bakılamaz mı? Bize göre, bu soruya müsbet cevap vermek gerekir..
Yahudi karakter tasvirlerinde, öteden beri üzerinde durulan bazı karakter özellikleri vardır. Bu özellikler şöyle sıralanabilir:
Yahudi ketumdur, sır vermez. Kurnaz ve hilekârdır. Dayanıklı ve sabırlıdır. Gürültücü, yaygaracı ve telâşlıdır. Adsız kalmaya, sinsi davranmaya özen gösterir. Çıkarlarına, kazancına ve maddeye düşkündür. Avareliği ve geziciliği sever. Bu yüzden adı ‘Serseri Yahudi’ye çıkmıştır. Dinine ve din adamlarına çok bağlıdır. Onların sözü kanun yerindedir. Millî ülküsüne bağlıdır. Belli etmez görünse de, kinci ve intikamcıdır. Bu, tarih boyunca onun en önemli gücünü teşkil etmiştir. Tutumludur, cimridir. Başkalarına (Yahudi olmayanlara) ikiyüzlü davranmayı, yalan söylemeyi doğal görür. Ahlâk ilkeleri millîdir, kendi aralarında geçerlidir. Yabancılara karşı farklı ilkeler oluşturmuştur.. Yahudi, Yahudi ırkçısıdır...”
Kahvede veya bilardo salonunda ırkçılara ırkçı olduklarını anlatmaya nasıl çalışmıyorsam, Süleyman Sayar gibi cahil beyinsizlerle de uğraşmaya niyetim yok.
Şu kadarını söyleyeyim:
Bu makaleyi yayımlayan Fakülte Dergisi’nin Yayın Kurulu, dergiyi yayımlayan İlahiyat Fakültesi’nin dekanı, Uludağ Üniversitesi’nin Senato üyeleri ve rektörü ırkçıdır.
Türkiye’de yaşadıklarına şükretsinler. Başka ülkelerde bunların yeri üniversite değil cezaevi olurdu.
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023