Ümit KARDAŞ
Laotse’nin söylemiyle yeryüzü sırlarla dolu bir kasedir ve kırılgandır. Yeryüzüne özen gösterme buyruğu insanlığın uyması gereken bir ödev, bir sorumluluktur. Çünkü yeryüzü güzelden öte harikuladedir. ( Byung Chul Han- Yeryüzüne Övgü)
Toprak ölü, suskun bir öz değil, aksine yaşayan bir organizma. Kayalar da canlılıklarıyla, gizemleriyle yaşarlar.
Oysa insanlık hoyratlığı, zorbalığı ile doğayı tahrip ederek vahşice sömürmekte, doğanın mucizevi dengesini ve akışını bozarak hareketli, hareketsiz tüm canlıların yaşam alanlarına tasallut etmekte.
Doğanın insanın yararlanması için var olduğu düşüncesi açgözlü, kurnaz, tatminsiz” Sapiens”i yoldan çıkarmış durumda. Adorno’ya göre yeryüzü, kendini mutlak kabul eden öznenin karşı kutbudur.
Kanımca insan ancak kendi egosunun yarattığı yanılsamadan kurtulabilirse, doğaya ilişkin düşünerek narsisizmiyle tek olmak yerine yeryüzüne ait olduğunu fark edebilirse, özneyi (“Ben”i ) tutsaklığından kurtarıp, özgürleştirebilir.
Han, dünyanın dijitalleşmesinin (dijital=sayısal=numerique ), toptan bir insanileştirme ve özneleştirmeyle birlikte, yeryüzünün kaybolmasına yol açtığını, bu nedenle de başkalarına karşı körleştiğimizi belirtirken önemli bir tespit yapıyor:
“Sayısal olan dünyayı gizemden, şiirden, romatizmden arındırır. Onun her türlü sırrını, her yabancılığını çalar ; tanıdık, banal, güvenilir olana, ‘beğendim’e dönüştürür ve aynılaştırır. Her şey karşılaştırılabilir hale gelir. Dünyanın dijitalleştirilmesi karşısında, yeryüzünü yeniden romantikleştirmek, şiirini yeniden keşfetmek; ona gizemli olanın, güzel olanın, yüce olanın onurunu geri vermek acil bir gerekliliktir.”
Zygmut Bauman, ebediyetin (sonsuzluk ) bir parçası olarak varlığımızı oluşturmaktan vazgeçmemizin “kibrin” bizi ele geçirmesine zemin hazırladığını, böylece toplumun bir kötülük örgütlenmesine dönüştüğünü belirtmekte.
Ömer Faruk, Bauman’a referans vererek bu kibir yüzünden hareketli ve hareketsiz canlı türlerinin yarıdan fazlasının yok edilerek Antroposen Çağı’na (insanın gezegene olumsuz etkisinin en üst düzeye çıktığı dönem) geçildiği, doğanın üretmediği ancak insanın bir üretimi olan çöp, ıskarta, atık, cürufun insanı kendisine dönüştürdüğü tespitini yapmakta. ( “Bir aşağılama aracı olarak çöp”- Yeni İnsan Yayınevi )
Kuşkusuz bu kibir insanın yeryüzünü ağır şekilde tahrip etmesine neden olmuş durumda. Kanımca ebediyet kavramının terk edilmesiyle birlikte insan “fanilik” kavramından da vazgeçmiş, sistemin ve egosunun yanılsamalarına kapılarak ölümlü olduğunu unutmuş, adeta hiç ölmeyecekmişçesine davranmaya başlamıştır.
Oysa doğa kendi akışı ve dengesi içinde yok oluşla birlikte var oluşu yaşamakta, hareketli ve hareketsiz tüm canlılar yok olup yerine yenileri gelmekte. İnsan yeryüzünün hakimi olduğunu kabul edip, açgözlülüğe yenik düşünce fanilik kavramından uzaklaşıp sahip olma hırsıyla yeryüzündeki hareketli ve hareketsiz canlılara vahşice zarar verirken, çıkarı için savaşlar çıkartıp ölümü kutsamakta.
Fanilik bilincine sahip olan insan, tüm canlılarıyla birlikte doğaya ve insana zarar veremez. Fanilikle yüzleşmeyi ölüm saplantısı içinde olmak şeklinde değerlendirmemek gerekir. Fanilikle yüzleşmek, nasıl yaşamak gerektiğini sorgulatırken ahlaki davranışlar üzerinde düşündürür.
Ormancı yazar Peter Wohlleben, ağaçların da tipik insan davranışları sergilediklerini, birlikte yaşadıkları yavrularıyla iletişim kurup, onların büyümelerine destek olduklarını, birbirlerini yaklaşan tehlikelere karşı uyarıp aralarındaki hasta veya acı çeken bireylerle gıdalarını paylaştıklarını anlatmakta.
“Ağaçların acıyı hissedebildiğini, hafızaları olduğunu, ve ebeveyn ağaçların çocuklarıyla birlikte yaşadığını öğrendiğinizde, artık onları sanki sıradan bir işmiş gibi devasa makinelerle kesip hayatlarını altüst edemiyorsunuz.” ( “Ağaçların Gizli Yaşamı”-Peter Wohlleben )
İKLİM ADALET KOALİSYONU'NUN ÖNERİLERİ
Bu bağlamda İklim Adaleti Koalisyonu’nun ekolojik krizin yerelden başladığı ve mücadelenin de yerelde olacağına ilişkin yerel yönetimler metni önemli tespitler içeriyor.
“Çoklu kriz tüm yaşam alanlarımızı, toplumsal hayatımızı kuşatıyor. Hayatta kalma koşullarımız hızla kötüleşiyor. Kapitalizm, çalışanların üretirken kendi yok oluş koşullarını da ürettiği bir eşiğe ulaştı. Kapitalist sistemin sonucu ortaya çıkan dünyanın varlık yokluk durumu hiç bu kadar net olmamıştı. İklim değişikliği ve ekolojik yıkım, tüm doğayı ve canlıların yaşam koşullarını tahrip ederken, bireylerden başlayarak tüm toplumlara uzanan ve tüm insanlığı her alanda, ekonomik ve sosyal sistemi esastan değiştirmeyi zorunlu kılan bir duruma işaret ediyor. Ya biz her şeyi değiştiririz ya da amansız bir iklim durumu her şeyi bizim aleyhimize değiştirir.”
“Ekolojik bir yerel yönetim, ekolojik bakış açısını merkeze alan, birimleri, komisyonları ve belediye meclisiyle ekolojik yıkıma ve ekokırım suçlarına karşı temel koruyucu bir rol üstlenen, tüm kentsel suçlardan arınmış ilkeli bir anlayışla mümkündür. Bu anlayış, yerinden, doğrudan demokrasiyle, toplumun her kesiminin eşit katılımıyla oluşmuş, her konuda özerk, etkin ve kurumsallaşmış halk meclisleriyle güçlendirilmelidir.”
.Koalisyon, doğanın metalaştırılmasını, emek gücünün sömürülmesini, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin artmasını, anayasal ve demokratik hakların yok edilmesini ekolojik yaşamı kurmanın önündeki engeller olarak görüyor.
Bu çerçevede metin, ekolojik bakış açısını merkeze alan, yerinden ve doğrudan demokratik katılımlarla güçlendirilmiş, eşitlikçi ve özgürlükçü yerel yönetimler öneriyor. Koalisyonun önerilerinin bazıları şöyle;
-Kentleri ve çeperindeki kırsalı, doğal ve kültürel varlıklar dahil, bütüncül bir ekosistem olarak
görmeli, doğa bir özne olarak kabul edilmeli,
-Afet dirençli kentlerin dirençli mahalleden geçtiği, afet hazırlık ölçeğinin mahalle ve sokak
tabanlı olduğu kabul edilmeli, yerel yönetimlerin mahalle kapasitesini arttırmak için mahalle
meclisleri üzerinden hareket edilmeli,
-İklim krizinin birinci derecede etkilerinin görüleceği deniz ve göl kıyıları ile dere yatakları her türlü riske karşı yeniden ele alınmalı,
-Kent çeperlerinin, kırsalın ve yaban hayatının madencilik, enerji projeleri, yapılaşma gibi
nedenlerden dolayı baskı altında olmasından ve köylülerin geçimlerini sağlamak için işçileştiği
gerçeğinden hareketle, bu gidişatı tersine çevirebilmek için kırsal yaşamı, köy yaşamını,
geleneksel üretimi destekleyici agroekolojik çalışmalar yapılmalı.
-Kentin sağlıklı ve ucuz ekolojik gıdaya erişimi için aracısız üretici pazarları kurulmalı ve tüketici kooperatiflerinin kurulması desteklenmeli ve öncülük edilmeli,
-Meclis çevre komisyonları işletilmeli, tüm çalışma sürecinde uzman kurumlar ve ekoloji
örgütleri karar süreçlerine dahil edilmeli,
-On yıllardır güvenlik politikaları nedeniyle Kürt illerinde süregiden zorunlu göç ve yaşam
alanlarının yok edilmesine , başkanlık ve belediye meclislerine kayyum atanmasına karşı
durulmalı,
-Suyun tüm canlılar için temel bir hak olduğundan hareketle suyun ticarileşmesiyle mücadele edilmeli, içilebilir, temiz ve ücretsiz şebeke suyu sağlanmalı. Su varlıkları korunmalı, içme, kullanma ve sulama suyunun enerji, madencilik projeleri ve organize sanayi bölgelerinin ihtiyacı nedenleriyle şirketlere tahsisinin önüne geçilmeli.
-Tüm yerel ekolojik politikaların diğer yerel yönetimler ve halkla birlikte bölgesel ve merkezi bir politikaya dönüştürülmesi için çaba gösterilmeli,
-Merkezi yönetimlerin ekolojik yıkım politikaları ve uygulamalarına karşı halkla birlikte direnç noktası oluşturulmalı,
-Doğal döngünün kırılmaması için kimyasal kullanımı yerine ekolojik tedbirler alınmalı, kırılan döngüler için rehabilitasyon politikaları uygulanmalı,
,Ekosistemi başarılı kılan şey, iç içe geçmiş ve birbirine bağlı 10.000’lerce türle hayatın bütünleşmesi. Wohlleben, ormanların birbirine bağlı küresel ağının , doğanın diğer alanları için ne kadar önemli olduğunu şu örnekle açıklıyor; “Hokkaido Üniversite’sinden deniz kimyageri Katsuhiko Matsunaga, dereler ve nehirlere dökülen yaprakların okyanusa akan asitleri süzerek, besin zincirindeki ilk ve en önemli yapı taşı olan planktonların gelişimini tetiklediğini keşfetmiştir. Orman sayesinde daha mı fazla balık demek oluyor bu? Bu araştırmacı kıyı bölgelerinde daha fazla ağaç dikimini özendirmiş ve sonuç olarak balıkçılar ve midye yetiştiricileri gerçekten daha yüksek verim sağlamışlardır.”
Yeryüzünü vahşice talan etmek yerine ona özen göstermeli, onu övmeliyiz.
“Dinle. Yağmur yağıyor / Parçalanmış bulutlardan/ Yağmur yağıyor / Tuzlu, kuru / Ilgın ağaçlarının üstüne, / Yağmur yağıyor /Pullu ve dikenli çamların üstüne; / Yağmur yağıyor / İlahi mersinlerin üstüne, / Parlayan katırtırnaklarının / Sayısız yaprakları üstüne / Kokulu meyvelerle yüklü / Ardıçların üstüne / Yağmur yağıyor / Ormana benzeyen yüzlerimize / Yağmur yağıyor ( Gabriele D’ Annuzio- “Çam Ormanında Yağmur )
Yazarlar
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025