Ümit KARDAŞ
AKP, başta demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğü vaatleriyle ortaya çıkmış ve bir süre AB dinamiğiyle yol almış olmasına rağmen, bu iddialarından ve parti programından uzaklaşarak Cumhur İttifakı blokajı ve devlet yapılanmasının zihniyet dünyası içinde kimliğini kaybetmiş durumda.
Ayrıca kaybetmiş olduğu kadrolar nedeniyle gerçek bir demokratikleşmeyi, sosyal adaleti, barışı ve sosyal devlet politikalarıyla dengelenmiş bir ekonomik modeli içselleştirip uygulayacak birikim ve niteliğe sahip gözükmemekte.
Siyasetin çözüm yeri olmaktan çıktığı çöküş noktasında; CHP’nin seçimde aldığı sonuçtan çıkan değişim ivmesiyle, yeni bir zihniyet ve inşa açılımında öncü olması beklenmekte. Ancak CHP tarihsel bagajıyla yüzleşip kendini değiştirebilecek mi?
Mesela CHP, 1927-1931 yılları arasında o günün dinamikleri içinde benimsediği ancak bugünü açıklamakta yetersiz, değişim ve gelişim umudu vermeyen altı oku revize edebilecek yani yeniden tanımlayabilecek mi? Altı oktan dördü 1927'de cumhuriyetçilik, halkçılık, laiklik ve milliyetçilik olarak tanımlanırken, son ikisi 10-18 Mayıs 1931 tarihlerindeki üçüncü parti kurultayında devletçilik ve inkılapçılık ilkeleri olarak belirlendi. Şubat 1937'de yapılan bir anayasa değişikliğiyle de bu ilkeler Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na da eklendi.
CHP, 6 oku şu şekilde güncelleyebilir :”Demokratik Cumhuriyet”, ”Özgürlükçü Laiklik”, Barışçıl Yurtseverlik”, “Devamlılık İçinde Değişim” Sosyal Devlet”, ”Hukukun Üstünlüğüne Bağlı Devlet”
Toplumun ihtiyacı olan bu değişim, CHP’nin devlet ideolojisini terk etmesini, merkezdeki güçlerle işbirliğine son verip bir değişim programıyla halkın içine karışmasını ve onlar için siyaset yaptığına ve onların geleceği için çözüm ürettiğine halkı inandırmasını gerektirmekte.
Hareket noktası olarak insanla birlikte doğada yaşayan hareketli hareketsiz tüm canlıları temel alan anlayış “devamlılık içinde sürekli değişimi” ifade eder. Ancak bu sürekli değişim, yeni bir zihniyetle ve bu doğrultuda alınacak siyasi kararlarla insanlığın yararına kullanılabilir.
Teknolojik ilerlemenin tek başına çözüm olmayıp, bu ilerlemenin etkilerinin tarafsız olmadığı ve ilerlemenin etkilerini olumlu ya da olumsuz kılan tek şeyin siyasi kararlar olduğu gerçeği karşısında; yoksulluk, işsizlik, iş kayıpları, çocuk ve insan işgücünün sömürülmesi, gelir dağılımı bozukluğu, terör, insan hakları ihlalleri nasıl önlenecektir?
İnsanları üretken, verimli ve mutlu kılacak bir büyümeye nasıl geçilecektir? Çalışma koşullarında, iş güvencesinde, insan haklarında ortak standartlar nasıl sağlanacaktır ? Enerjinin üretiminde doğal kaynaklarla uyum nasıl sağlanacak, toplumsal ve ekonomik hayatla doğal hayat nasıl bağdaştırılacaktır.? Adil yargılanma hakkı nasıl hayat bulacaktır ? Kararların hangileri merkezde hangileri bölgede alınacaktır.?
Bu soruların cevabı demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin nasıl sağlanacağını açıklığa kavuşturabilir. Parti programında somut çözümlerin gösterilmesi ve topluma anlatılması gerekir.
Ayrıca sosyo-ekonomik ve kültürel parçalanmanın yarattığı kimlik bunalımının sonuçları tartışılmalı, kimlik arayışlarının "aynılıklar ve benzeşmeler" üzerine değil "farklılıklar içinde bütünleşme" üzerine kurulması gerekliliğinden hareketle, bu coğrafyada yaşayan tüm etnik, dinsel, mezhepsel ve marjinal kümelerin farklılıklarını koruyup geliştirebilecekleri ortam ve olanaklar somutlaştırılmalı, bunların kamusal alana da yansımasının koşulları ortaya konulmalı, sosyo-kültürel değişimin genel patolojisiyle bağlantılı olan suç artışının hangi sosyal, ekonomik, kültürel ve yasal tedbirlerle önleneceği belirlenmeli.
Toplum kesimlerinin tümü ama özellikle örselenmiş ve hırpalanmış Kürt halkı için barışı, hukuk güvenliği içinde insanca yaşamayı sağlayacak somut çözümler gösterilmeli. Kürt halkına yurttaş olmaları dışında alt kimliklerinin ve kültürlerinin korunup geliştirilmesi koşullarının nasıl sağlanacağı açıklanmalı, bu alandaki tüm örgütlenmelerin hukuk güvenliği koruması altında var olacağı belirtilmeli.
Asimilasyoncu politikalara muhatap olan Alevilerin ve mağduriyete uğrayan Gayrimüslimlerin hak taleplerinin karşılanmasına yönelik öneriler ortaya konulmalı..
Herkesin emeğinin gerçek değerinin karşılığını aldığı bir iş, geleceğinden güvenli olmasını sağlayacak sosyal güvenlik, insanca yaşayabileceği bir konutta oturmak, hukuk güvencesi, sağlık güvencesi, eğitimde fırsat eşitliği gibi halkın insanca yaşayacağı yaşamın asgari somut proje ve çözümleri anlatılmalı.
Kentlerin oluşumunda estetik ve etik değerlerin egemen kılınması ve doğanın ve tarihin korunmasının nasıl sağlanacağı açıklanmalı.
Ancak tüm bu önceliklerin yanında demokratik cumhuriyeti kurabilmek ve yaşatabilmek için analitik ve eleştirel düşünebilen, yaratıcı, insan haklarına saygılı, kendi dünya görüşünü ideolojilere hapsetmeden oluşturabilecek bireylerin yetişebileceği ortamları yaratacak eğitim ve kültür politikalarının belirlenmesi de önemli.
Laikliğin gerçek anlamda sağlanabilmesi bakımından Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması ya da ekonomik gücünün ve bir devlet kurumu olarak dine müdahale sınırının daraltılması, din kültürü ve ahlak dersinin zorunlu olmaktan çıkarılması,
MGK, YÖK gibi bürokratik kurumlarının anayasal organ olmaktan çıkarılması öncelikli mesele olarak değerlendirilmeli. Türkiye ölçeğinde yukarıda belirtilen tüm sorulara yanıtlar bulmayı kolaylaştıracak ilkeleri gösterir yeni bir anayasa önerisi oluşturulmalı.
Küreselleşmenin getirdiği olumsuzlukları aşamayan antidemokratik ve hukuksuz dünya sistemi hangi kurumlarla ve hangi yöntemlerle insanlığın sorunlarını çözmeye yönlendirilebilir? Bu bağlamda BM sistemi, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü ve G-8′lerin yeni yapılanmaları nasıl olmalıdır?
Dünyada demokratik, adil ve hukuka bağlı bir sistem kurulmadan ulus-devletlerin çözülmesinin sonuçları ne olabilir? Silahlanmaya yapılan yatırımlar, silahların üretilmesi, savaşlar, askeri güçler, ülke işgalleri, gücün hukuk tanımaması karşısında evrensel yeni sol bilinç hukukun etkinliğini sağlayacak nasıl bir dünya sistemi öngörmektedir soruları da tartışılmalı.
Sonuç olarak yukarıda belirtilenlerden daha çok ve her gün daha da artan sorulara muhatap olan solun, statükoyla değişim arasına kalmış CHP içinde sıkışıp kalması ve meydanı tüm bu alanlarda yıpranma süreci yaşayan AKP’ye bırakması kabul edilemez bir durumdur.
CHP bu anlamda bir değişim programını oluşturup bunu halka anlatarak iktidar alternatifi olabilecek mi? Yıpranan iktidarın yerine değişim talebini karşılayacak bir siyasi seçeneğin bulunmadığı yerde rejimin otoriterliğe kayması mukadder.
Türkiye’nin bu soruları yanıtlayabilecek kadroları vardır. O halde ya CHP evrilecek ya da değişimin öncülüğünü yapabilecek yeni bir parti kurulması zorunlu hale gelecektir.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025