Ümit KARDAŞ
Ankara Sürmeli Otel’de 25-26 mayısta gerçekleşen Demokrasi ve Barış Konferansı’na davetliydim. Konferans, Diyarbakır, Erbil ve Brüksel’de de gerçekleştirilecek. İlk konferansın havası, yolculuğa çıkan insanların heyecanını, coşkusunu yansıtıyor, katılımdaki çeşitlilik bu birlikteliğin önemini arttırıyordu. Aleviler, Ermeniler, Süryaniler, Kürtler, Türkler, Sünniler, Araplar, Romanlar; bir başka deyişle bu ülkenin farklı halkları ve inanç grupları, inançsızları, aydınları, akademisyenleri, gençleri, kadınları, LGBT’lileri, emekçileri, sendikacıları, siyasetçileri buluşmuştu. Gülten Kışanak, geçmişin acılarını hep birlikte geleceğe bakarak, geleceği müzakere yoluyla inşa ederek aşabileceğimizi belirtip, herkesi kalıcı barışa yolculuğa davet etti. Ödenen bedellerin karşılığı olarak, hukuk devletinde özgür ve eşit yaşamak için yeni bir anayasa istedi. Murathan Mungan, bir yazar duyarlılığıyla, kendi hakikatimizi konuşamadığımız için dilsizleştiğimizi, algıları değiştirmenin zor olduğunu ancak algıları aşındırabileceğimizi, kimliğin hem uğruna mücadele edilecek hem de aşılması gereken bir kavram olduğunu belirtti.
Konferans, barış sürecindeki boşluğu doldurmaya yönelik önemli bir girişim olmuştur. Kalıcı barışı sağlamak için derinlikli bir barış sürecine ihtiyacımız var. Buna önemli bir katkı sunduğuna inandığım bu konferansa katılanlar, süreci üç ayrı atölyede “Hakikat, Yüzleşme ve Adalet”, “Toplumsal Müzakere ve Demokratik Siyaset”, “Hukuk, Yol Temizliği ve Yeni Anayasa” başlıkları altında tartıştılar. Katıldığım atölye çalışmasından, diğer komisyonların sonuç raporlarından ve sonuç bildirgesinden kalıcı barışın sağlanması bakımından çıkardığım sonuçları özetlemek istiyorum.
1. Kalıcı bir barış için yüzleşmek, uzlaşmak ve barışmak gerekiyor. Sadece geçmişle değil, fail ve mağdur olarak yaptıklarımızla ya da yapamadıklarımızla yüzleşmek. Ötekiyle yüzleşme aslında kendinle yüzleşmedir. Yüzleştikten sonra karşı tarafla hakikat zemini üzerinde bir daha asla diyerek barışabiliriz. Bunun sonucu tarafların birbirini eşit, eşdeğer görmesidir. Bunun için resmî bir komisyonun yanında sivil bir yüzleşme ve hakikat komisyonu kurulmalı, alt komisyonlarda tarihî hakikat, işkence ve insanlık suçları, faili meçhuller, koruculuk, zorla göç ettirme, çocuk ve kadın mağduriyetleri gibi konu başlıları üzerinde çalışılmalı, medya bu sürece etkin bir şekilde dâhil olmalı, sanat etkinliklerinden yararlanılmalıdır. Sonuçta Mehmet Tarhan’ın belirttiği gibi bir bağışlanma duygusundan çok utanç duygusuyla resmî özür dilenmeli, ortaya çıkan mağdurlara tazminat ödenmeli, tedavileri sağlanmalıdır. Eşitliği sağlamak bakımından mevzuat taraması yapılmalı, ders kitapları yeniden elden geçirilmeli, ayrımcılığa karşı bilinç oluşturulmalıdır.
2. Barışın toplumsallaşması bakımından toplumsal müzakere önemlidir. Kürtleri devlet iktidarıyla baş başa bırakmak ahlaki değildir. Kalıcı barış sadece Kürtlerin meselesi değildir. Mağdur kesimler çeşitlidir ve mesele Türkiye’nin demokratikleşmesidir. Toplumun farklı kesimleriyle özgür ve eşit olarak yaşama iradesinin ve bu anlamda bir demokrasi talebinin ortaya çıkarılması için toplumsal müzakere önemlidir. Yerel etkinlikler yoluyla toplumsal müzakerenin zemini genişletilmelidir.
3. Kalıcı barışın inşasında hukukun rolü önemlidir. Yol temizliği sürecinde, TCK’nin ifade özgürlüğünü engelleyen hükümlerinin değişmesi, TMK’nın kaldırılması, başta yerel özerklikler, anadil ve çocuklar konusunda olmak üzere uluslararası sözleşme ve protokollerdeki çekincelerin kaldırılması, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetkisinin kabul edilmesi, tutuklu ağır hastaların mağduriyetlerine son verilmesi, seçim barajının çoğulculuğun gereği olarak indirilmesi gerekmektedir. 1982 Anayasası üzerinden tartışılmayan ve başlangıç metninde çoklu, çoğulcu, özgürlükçü, eşitlikçi bir felsefeye yer veren, devleti teknik aygıt olarak yeniden tanımlayan, etnik kimliğe vurgu yapmayan, anadilin yaşamın her alanında kullanılmasını sağlayan, bölgelere yetki devri yaparak egemenliği halkla paylaşan yeni bir anayasa kalıcı barış için vazgeçilmez bir zorunluluktur.
Bizi zorlu bir sürecin beklediği açık. Barış gelirse ekonomi şaha kalkar cümlesi tek başına bir şey ifade etmiyor. Bu hayati süreçte siyasi iktidarın neyi ne zaman yapacağını sürpriz gibi beklemek ve tek başına bu süreci yönetebileceğini düşünmek yanıltıcı olur ve bizi ama özellikle medyayı sorumluluktan azade kılmaz. Demokratlığın ince ayarı buradadır. Kalıcı barışa yolculuk başlamıştır. Bu yolculuğa katılmayanların şikâyete hakları yoktur.
Türkiye’nin demokratikleşmesi Ortadoğu’nun geleceğini belirleyecektir.
http://www.taraf.com.tr/umit-kardas/makale-kalici-barisa-yolculuk.htm
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025