Ahmet ÖZTÜRK
Bazı felsefecilerce diyalektiğin babası sayılanı antik çağın büyük filozofu Heraklitos, “Değişmeyen tek şey değişimdir” sözü kadar, “Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz” aforizmasıyla da ünlüdür. Pek çok düşünce akımını etkileyen feylesofa göre, evrende değişmeyen nesne yoktur. Her şey bir başkasının yıkımı sayesinde meydana gelmekte ve sonra da yok olup gitmektedir. Evrendeki tüm öğeler arasında sürekli bir çatışma vardır. Değişmeyen tek şey de budur. Felsefede “karşıtların birliği” olarak tanımlanan bu evrensel yasallık, ülkemizdeki politik gelişmeler üzerine düşünürken, çok açıklayıcı bir ipucu olarak düştü aklıma… Aynı suda, onlarca kez yıkanacağını sanan aklı evveller, şu günlerde, toplumu bir maceradan diğerine sürüklerken, büyük bedeller ödetiyor çünkü...
Bir önceki yazımda “akıl tutulmasından daha çok bir çıldırma hali” yaşadığımızı dile getirmiştim… Öyle de oluyor… Üst üste gelen şok dalgaları aklı melekelerini, sağduyusunu, şuurunu kaybettiriyor insanlara… Kendisi gibi düşünmeyen herkese bir kulp bulup ötekileştirmek, önemli bir marifet sayılıyor. Geçmiş-gelecek ilişkisi koparılıp dün unutulduğundan, yarınlar için ışıltılı bir kurgu da konamıyor ortaya… Büyük bir cerbeze ile söylenen sözlerin, ertesi gün tam aksini yapmak “ilkesizlik” değil de “siyasi manevra” sayılıyor. Aradaki açı farkı, kimseyi rahatsız etmediği için ilkesizlik yayılıyor… Zaten kavruk olan fikri hayatımız tümden çöle dönüyor böylece… Güzel günler adına yola çıkan bizlere de, yalnızca, “serap görmek” kalıyor…
HERKESİ ÖZ KARDEŞİM OLARAK GÖRÜYORUM
İddia ediyorum, bu ülkeyi, en az, “Benden daha fazla kimse sevemez” diyenler kadar seviyorum… Pek çoğu edebiyatını yaparken, bir çakıl taşının kaybolmaması için ömrümü vakfettim gerçekten… Hayatım bunun örnekleriyle dolu zaten… Ağacının, kurdunun, kuşunun, karıncasının hakkını savundum bu ülkenin… Zamanımı ve paramı harcadım bu uğurda… Dilimize sahip çıkmak için kılı kırk yaran bir titizlikle uğraştım; atılmamış bir nokta, yanlış konulmuş bir virgül için kavga ettim insanlarla… Diğer dillere de aynı sevgiyle yaklaşsam da, anadilim Türkçe, ses bayrağım oldu… Anamın ağzından çıkan farklı her sözcüğü, kayıt altına almaya çalıştım. Bir tanesinin bile kaybolmasına gönlüm razı değildi, bir ülke, söz varlığı ne kadar zenginse o kadar güçlüydü çünkü…
Türkülerine vurgunum ülkemin, “Bunlar varken başka bir müzik neden dinlenir ki?” diyecek kadar hem de… Karadeniz havaları da, Ege türküleri de, bozlaklar da, klamlar da, ilahiler de aynı huzurla coşturur içimi… Renklerini, kültürünü seviyorum buraların, her tonu, her öğesi çok değerli benim için… Ömrümü geçirdiğim Zonguldak’a da hep aşkla yaklaştım. Tarihini, edebiyatını, sporunu, folklorik zenginliklerini gün yüzüne çıkarmak için bir dolu çalışmaya imza attım arkadaşlarımla birlikte… Sorunlarına çözüm üretmek için yapılan pek çok arayışın içinde yer aldım… Farklı etnik kökenleri zaaf değil de, büyük bir zenginlik olarak görüyorum… Aynı coğrafyayı paylaştığım Kürt’ü de, Rum’u da, Müslüman’ı da, Süryani’yi de öz kardeş olarak görüyorum bu yüzden…
ADİL, DEMOKRATİK VE BARIŞÇI ÇÖZÜMDEN YANAYIM
Bunları şunu için yazıyorum, kendilerine aykırı gelen fikirlerimden dolayı, tartışmak yerine, yaftalamaya çalışan pek çok fikir fukarası dolaşıyor ortalıkta… Atadan, dededen kalma ezber cümlelerle toplumun en geri duygularına seslenerek tarizlerde bulunan bu zevat, daha da ileri gidiyor, hedef gösterecek kadar şuursuz işler yapıyorlar… Bundan korkacak halimiz yok elbette… Ülkem için duyduğum kaygı, canımdan daha aziz çünkü… Malum Kürt meselesinin çözümünde adil, demokratik ve barışçı çözümden yana oldum her zaman… Akan kardeşkanının durması için açık tutum aldım. Silahla, şiddetle başım hiç olmadığı için, aklı başında her insan gibi, PKK’nin kör şiddetine karşı çıktım… Bombalı tuzakların insanlık dışı olduğunu, bulduğum her fırsatta dile getirdim…
Bunları yaparken, sözü olan herkesin de dinlenmesi gerektiğini söyledim. Birbirimizle konuşmaktan başka çaremiz yok çünkü… Milletvekillerinin tutuklanmasına tüm vicdanımla karşı çıktım bu yüzden. Geçmişte bu yollar fazlasıyla denenmişti ayrıca… Bir düşünelim lütfen, 1990’ların “Beyaz Toroslu” günlerinde yapılmadık operasyon mu kaldı Güneydoğu’da? Yüzlerce faili meçhul cinayet işlendi, milletvekilleri tutuklanıp, partiler kapatıldı. Her defasında daha çok oy alan diğeri kuruldu yerine… Meclis’in 3. partisi oldular sonunda… Şehirler, dağlar bombalandı, ormanlar yakıldı, on binlerce insan öldürüldü bu uğurda. Sorun çözülemediği gibi, uluslararası boyut da kazanarak katmerlendi… Şimdi yine “idam”, yine “parti kapatılsın” sesleri yükseliyor aynı cenahtan… Büyük bilgenin “Aynı derede iki kere yıkanılmaz” sözü, bin yıllar öncesinden, nasıl da yol gösteriyor…
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2024
18.01.2024
14.08.2023
2.06.2022
5.07.2021
24.05.2021
18.05.2021
26.04.2021
5.04.2021
7.01.2021