Ahmet TAKAN
Rüzgar gibi geldi gitti Türkiye'den... CIA Başkanı Gina Haspel... Cemal Kaşıkçı cinayetini konuşmuş olmalıydı. Öyle diyorlardı!.. Niye "mış","muş" ettiğimi ilerleyen satırlarda anlatmaya çalışacağım. İşin içinde en üst düzeyde istihbaratçılar olduğundan medyaya bilgi sızdırılmaması gayet normaldi. Dışarıdaki basında çok şey yazılıp çizilse de, içerdeki basından Haspel'in muhatapları ve Türk yetkililerle yaptığı görüşmelerde kimi yerde Türkçe konuştuğunu ve hatta Türkçe espriler yaptığını okuduk. Yani, Haspel, bizimkilerle görüşürken hava oldukça dostaneydi!..
Haspel'in Trump tarafından apar topar Türkiye'ye gönderildiği gün(geçtiğimiz Salı) Cumhur İttifakının çatırtıları ortalığı inletiyordu. R. Erdoğan'ın grup toplantısına gecikmesi, "Bahçeli'nin grup konuşmasını dikkatle dinledi. Konuştuklarını tek tek not aldı. Sonra da kendi konuşma metnini yeniden yazdırdığı için AKP grup toplantısının başlaması gecikti" diye yorumlanıyordu. Tanıdığım Erdoğan'ın Bahçeli'ye verdiği o cevaplar için bir metin yazdırmasına gerek yoktu ya!.. Neyse... Yedik!.. Gecikmenin sebebi Bahçeli'ye bilinçli ve planlı bir şekilde yüklenmiş olamaz mıydı?.. Her taraftan üzerinde düşünülmesi gereken bir soru...
Cemal Kaşıkçı cinayetinde birçok gerçeği dış basın üzerinden ve -her kimse- "bir Türk yetkili" kaynak gösterilerek öğrendik. Kısa bir süre sessiz kalan R. Erdoğan, şu sıralar var gücüyle topa giriyor. Geçtiğimiz hafta sonu, Salı günkü grup toplantısında Erdoğan'ın Kaşıkçı cinayeti ile ilgili çok önemli açıklamalar yapacağı duyurulmuştu. AKP'nin grup toplantısında özne Bahçeli ve "herkes kendi yoluna" oldu. Kimi çevreler, "Suudi Arabistan konusunda çok önemli şeyler bekliyorduk ama dağ fare doğdurdu" diye mırıldanır gibi yaptı.
CIA Başkanı hanımefendinin Türkiye ziyaretinin haspelkader gerçekleşmediği ortadaydı. Bizde pek yankı bulmadı (!) ancak eski İngiliz Büyükelçisi Craig Murray'ın, Kaşıkçı cinayeti için Türkiye'ye gelen CIA Başkanı Gina Haspel'in elindeki delilleri açıklamaması için Erdoğan'ı tehdit ettiğini öne sürdüğü yazısı dış basında epey yankılandı. Craig Murray, söz konusu yazıyı, "Khashoggi, Erdogan and the Truth" başlığıyla 24 Ekim (Çarşamba) tarihinde kişisel blog sitesinde paylaştı.
Craig Murray'ın yazısı
Eski İngiliz Büyükelçi Murray, kendisinin de Kaşıkçı cinayetine ait olduğu öne sürülen videodan olduğunu düşündüğü kareleri gördüğünü yazdı. Ses ve görüntü kaydının Almanya, Rusya, ABD ve İngiltere'nin de aralarında olduğu dünya istihbarat teşkilatları ile paylaşıldığını öne sürdü. Craig Murray'ın kişisel bloğunda paylaştığı o yazıdan bir bölüm;
"Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Kaşıkçı cinayetine ilişkin Türkiye'nin paylaştığı söylem doğru, hatta her detayına kadar. Cinayete ilişkin ses ve video kaydı ABD, İngiltere, Almanya ve Rusya'nın da aralarında olduğu Türkiye ile temastaki başlıca istihbarat servisleri ile paylaşıldı.
Bu delillerden sonra batılı ülkeler isteseler de Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a destek veremedi. Konsolosluğun içinden çekilmiş video kaydını görmedim ama o videodan alınmış olduğunu düşündüğüm kareler gösterildi bana. En önemlisi de kareler sabitlenmiş bir kameradan alınan görüntüler değil. Öyle görünüyor ki, kurbanın yanında getirdiği bir cihaz tarafından kaydedilmiş. Bana çok az kısmı gösterildi. Ses kaydını dinlemedim.
Suudi Arabistan'ın olaya ilişkin; sorgulama sırasında işler ters gitti, (ki doğru değil), açıklamasına ilişkin söylenecek ilk şey şu: Bu onların düzenli uyguladıkları bir metod.
Suudiler uzun zamandır muhalifleri yurt dışında kaçırıyor, ülkeye getiriyor ve gizlice öldürüyor."
Murray'ın Erdoğan hakkındaki iddiası ile ilgili bölümün çevirisi de şöyle:
"İşkence konusunda aynı şüphecilik CIA işkence ve olağanüstü yorumlama programında işkenceyi kişisel olarak denetleyen CIA Direktörü Gina Haspel ile ilgili olarak birçok kez doğrulandı. Haspel, Erdoğan'ın dün yaptığı açıklamalarda doğrudan Muhammed Bin Salman'ı suçlama girişiminden vazgeçmesi için acilen Donald Trump tarafından Ankara'ya gönderildi. Salman'ın Şii Müslümanlarına karşı duyduğu nefret ve İsrail ile yaptıkları ittifak, Trump'ın Ortadoğu politikasının temelini oluşturuyor.
Haspel'in anlattıklarının özeti çok basitti. Haspel, Kanal İstanbul Projesi'nin üst düzeyde büyük bir yolsuzluğa yol açtığını iddia eden muhalif istihbaratlar aldığını ve Erdoğan'ın istihbarat kurumlarının elinde bulundurdukları bütün bilgileri kamuya duyurmaya başlamasının iyi bir fikir olmayacağını belirtti.
Erdoğan'ın dün yaptığı konuşmasında Haspel'in müdahalesinin sonucu olup olmadığını bilmiyorum. Erdoğan, özellikle de telefon engellemeleri ve katillerden Salman'ın ofisine yapılan Skype çağrıları ile ilgili olarak kendi amacına uygun şekilde kartlarını tutabilir. Haspel'in kısa özetiyle ilgili güvenli bir kaynağından güvenilir bir kaynaktan bahsediyorum, ancak daha sonra tanıştığı kişilerle ya da Türklerin kendisine söylediği şeyle ilgili bir güncelleme yapılmadı. Trump'ın bu sabahki pozisyonunda Salman'ın yer alabileceğini göstermesi, Haspel'in Türklerin daha güçlü kanıtlara sahip olduğuna ve iyi kullanabileceğine ikna olması çok muhtemel görünüyor."
Eski İngiliz Büyükelçisinin yazdıkları doğru mu?.. Haspel, bu iddiaları kimin önüne koydu?.. Hakan Fidan'a mı yoksa doğrudan Erdoğan'ın önüne mi getirdi?.. Acilen kamuoyunun aydınlatılması gerekmiyor mu?..
Papaz hadisesine benzemez İnşallah!..
Kaynak Yeniçağ: Kaşıkçı cinayeti Kanal İstanbul'a karıştı!.. - Ahmet TAKAN
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021