Akif BEKİ
Dün Independent Türkçe sitesinde gördüm, Prof. Ömer Dinçer'in 'Kamu Yönetimi Adabı' kitabı çıkmış.
Acı acı güldüm, Cihat Arpacık'la röportajını okuyunca...
Ne umutlarla Başbakanlık Müsteşarlığına getirilmişti Hoca. Kamu yönetimi reformunu hazırlayacaktı. Ankara'nın merkezileştirdiği yetkileri dağıtarak yerele yayacak, hantal ve obezleşmiş bürokrasiyi küçültecek, devlet hizmetlerinde hız ve etkinlik sağlayarak vatandaşın hayatını kolaylaştıracaktı.
Reformun mottosu 'önce insan' dı. 'Önce devlet' değil...
Çalıştı ama olmadı. 3 yıl önce de neden başarılamadığını bir kitapla anlattı.
Şimdi ise bütün yetkileri tek elde toplayan aşırı merkeziyetçi bir sistemimiz var. Ve aynı Hoca, bu kez Kamu Yönetimi Adabı'nın kitabını yazıyor. 'Reforme edemedik, bari adabını verelim' der gibi...
Kitabı, siyasetname geleneğine uygun olarak Cumhurbaşkanı'na hitap tarzında yazdığını söylüyor.
Fakat bugün 'dününüzü unutmadık' tiratları atıp dün reforma nasıl taş koyduklarını unutanlara da biraz 'Hepiniz oradaydınız be!' hatırlatması içeriyor sanki.
Kaderin cilvesinden mi, feleğin işvesinden midir...O gün binbir kaprisle iktidarın tabana yayılmasını engelleyenler, bugün demokratikleşme reformu istiyor. O gün demokratikleşme için canla başla bastıranlarsa bugün ölümüne karşı.
Kamu yönetimi reformu, AK Parti’nin en büyük hayaliydi. İlk Bakanlar Kurulu’nun da iki ana gündem maddesinden biri...
Ankara’da toplanan abur cubur yetkiler yerel yönetimlere devredilerek, yerinden yönetim güçlendirilecekti.
Federasyonla, eyalet sistemiyle alakası yoktu. Üniter yapı korunarak yapılacaktı. Ama bölünme paranoyası yüzünden yapılamadı.
Asker maraza çıkardı, muhalefet 'Cumhuriyet elden gidiyor' diye ayağa kalktı, medya yaygarayı bastı, topluma bölünme korkusu salınınca reform da hayal oldu.
Ömer Hoca, “Türkiye’de değişim yapmak neden bu kadar zor” adlı kitabında, statükocu direnişin arkadan çevirdiği dolapları paylaşmıştı.
Bugün iktidarı otoriterleşmekle suçlayanların kimi, o gün merkeziyetçi güç tekelini canları pahasına savunuyordu.
Yetkilerin dağılmasını, ‘federasyon komplosu, dış güçlerin bölüp parçalama planı' gibi sunuyorlardı.
Cihat Arpacık, reformu nasıl daha doğmadan boğduklarını tekrar sormuş. Bakın, ne diyor Hoca:
"Biz 2003 yılında Kamu Yönetimi Reformunu toplumla paylaştığımızda en fazla CHP muhalefet etmişti. O dönemdeki vesayet aktörlerinin hepsi, askerler, cumhurbaşkanı hatta yargı ve merkez medya tavır koymuştu. Hâlbuki şimdi görmüş olmalılar. O zaman ortaya konulan vizyon, Türkiye’nin ihtiyacı olan ve o dönemde yapılması gereken bir değişiklikti. Maalesef o fırsat kaçırıldı.
2015'te CHP’nin seçim bildirgesine bakın, kamu yönetimiyle ilgili o dönemde topluma vaat ettikleri şeylerin neredeyse tamamı bizim 2003'te vaat ettiklerimizdi. Aradan 12 yıl geçtikten sonra aynı yere geldiler. Türkiye’de ideolojik bölünmeler ve kamplaşmalar olduğu müddetçe ortak bir vizyon oluşturmak zor..."
Bugünü, dünün yanlışları doğurmadı diyebilir misiniz hala? Kamu yönetimi reformunu engelleyen ideolojik önyargı ve çatışmaların, bugünlere gelişte hiç mi rolü ve sorumluluğu yok?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025