Akif BEKİ
Yunan mitolojisinde, güzellerin dillere destan bahtsızlığından Nemesis sorumludur.
Güzellik adil dağıtılmadığından, çirkinlerin intikamını servi boylu, hilal kaşlı, ceylan gözlü, ince belli, ay yüzlü, sülün gibi salınan afet-i cihan dilberlerden almak Nemesis’in işidir.
Bir içim su kadar güzellik fazladır çünkü, çok görür sahiplerine.
Tanrıça’nın nazarı, kime değse aşağı çeker. Narsizme adını veren yakışıklı ve çalımlı avcı Narkissos’a çektirdiği acıları, efsaneler anlatır.
Görenlerin vurulduğu, çok canlar yakan bir mitoloji kahramanıdır Narkissos.
Nemesis, onu sudaki aksiyle büyüler, eşsiz cemaline aşık eder ve kara sevdaya düşürür. Bu ölümcül tutku da sonu olur.
Burun kıvırdığı, yüz vermediği hayranlarının, kimseyi beğenmeyen kibrinin intikamını Narkissos’tan alır böylece.
Nemesis, kıskançların intikam tanrıçası. İnancına göre kimse çok yetenekli olmamalıdır. Bu adil değildir.
Talihli ile talihsiz arasındaki haksızlığı gidermek, eşitliği sağlamak Nemesis’in görevidir. Şansı çok yaver gidenlerin bahtını karartarak yapar bunu.
Edebiyat dehaları Borges ile Meriç’in, “gözlerini yani her şeylerini” kaybetmeleri gibi.
“Nemesis’in parmakları gözlerime uzandı” der Cemil Meriç.
Kayıp Cennet’in şairi John Milton’un “gözlerini oyan” da Nemesis’tir.
Cenneti bir kütüphane olarak düşleyen Borges! O da kitap delisi kader arkadaşlarının akıbetinden kaçamaz.
Borges, Arjantin Milli Kütüphanesine müdür olur. En büyük hayaline, yeryüzündeki cennetine kavuşur. Ama gözleri artık göremez. “Bana aynı anda hem 800 bin kitabı hem de karanlığı veren Tanrı’nın muhteşem ironisi” der buna.
Meriç ise Jurnal’inde, şöyle seslenir Nemesis’e:
“Nemesis, Nemesis... Alnı bir mezar taşı kadar soğuk, bakışı bir cellat satırından daha korkunç ilahe, neyimi kıskandın benim?
Elbette ki Promete seni çılgına döndürecekti. Dârâ’nın âzâmetine, Karun’un debdebesine, İskender’in yiğitliğine kızmakta haklıydın. Homeros, Milton, Beethoven hışmına uğramaya layıktılar.
Ey, yıldırımlar gibi ulu çınarlara musallat Tanrıça! Ben ne erguvanlar içinde doğan Bizans prensiydim, ne gururuyla tanrıları kışkırtan bir titan...Milton’un gözlerini neden oyduğunu anlıyorum. Şaşkın ve deli bakire, bana hıncın nereden geliyor?”
Özel husumeti, garezi yok oysa. Tanrıça prensip sahibidir, bu dünyada kimse çok mutlu olmamalıdır.
Trump gibi halk dalkavuğu popülist şovmenlerin ilham perisi, işte bu Nemesis’tir.
Sözüm ona, halkın intikamını elitlerden almaya gelmişlerdir.
Kongre’yi basan boynuzlu gibi “ayaktakımı” taraftarlarını, halk kahramanı olduklarına inandırırlar.
Nemesisçilik oynar Trumpgiller, taparcasına özenirler. Karşılarındakiler, daima şeytanlık peşinde koşan halk düşmanı elitlerdir.
Nemesis’ın kılıcı gibi güya elitlerden halkın öcünü alıyorlar, anlattıkları hikaye budur.
Akla, mantığa, bilime, Allah vergisi yeteneğe, güzelliğe, özgürlüğe, zenginliğe, huzura, mutluluğa savaş açarlar. Ve buna, halk düşmanlarıyla savaş süsü verirler.
Sorsan; avamın hakkını havas takabasına yedirmeme mücadelesidir.
Kastettikleriyse cahilin hakkını alimden, sıradanın hakkını seçkinden, vasatın hakkını sivrilenden, kötünün hakkını iyiden, eblehin hakkını dahiden, paçozun hakkını şıktan, zevksizin hakkını zevkliden, ucubenin hakkını estetik görünenden, hırtlambanın hakkını klastan, beceriksizin hakkını ustadan, magandanın hakkını centilmenden, kaba hırtın hakkını kibardan, miskinin hakkını üretenden, tembelin hakkını çalışandan almaktır.
Özgür aklı esir, bahtlıyı bahtsız ederek yetenekliyle yeteneksizi ödeştirir, bilmeyenle bilen arasındaki eşitsizliği giderirler.
Aşk ve neşeden çılgınca şakıyan bülbülle baykuşu denkleştiren bir uzun havası bile var bunun:
“Her dem ey zalim felek, sineme dokunma benim/Tenha gecelerde beni eyler teselli/Baykuş sesini bülbül-ü şeydaya değişmem...”
Allah kimseyi yetersizlik ve aşağılık kompleksinin pençesine düşürüp, Nemesisçilerin adaletinde teselli arayacak kadar hasetten çatlatmasın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025