Akın ÖZÇER

Akın ÖZÇER
Akın ÖZÇER
Tüm Yazıları
Katalunya İskoçya’nın izinde
14.12.2013
2204

 Katalan özerk parlamentosu Parlament’te salt çoğunluğa (88/135) sahip olan dört siyasi parti perşembe günü (12 Aralık), yayımladıkları bir ortak bildiriyle kendi kaderini belirleme hakkına dayanan referandumun 9 Kasım 2014 tarihinde yapılması hususunda uzlaşma sağlandığını, ayrıca referandumda halka sorulacak iki şıklı sorunun belirlendiğini açıkladı. Buna göre, Katalan halkına şu soru sorulacak: Katalunya devlet olsun ister misiniz? Evet diyorsanız, bağımsız olsun ister misiniz?

Bildiri yayımlandığında Temsilciler Meclisi’ne yeni Ceza Yasası hakkında bilgi vermekte olan Adalet Bakanı Alberto Ruiz-Gallardón yerine oturmadan konuyla ilgili açıklama yaptı ve “hükümet olarak referandumun yapılmayacağının garantisini verdiklerini” duyurdu. Böylece İskoçya’nın izinden gitmeye kararlı görünen bağımsızlık yanlısı Katalanlar sıcak patatesi bir kez daha Madrid’e gönderirken, Rajoy hükümeti de devekuşu politikasını sürdürmeye kararlı olduğunu yine ortaya koymuş oldu.

Anayasa özerk topluluklara referandum izni vermiyor

Türk milliyetçileri tarafından “bölünmeye müsait” görünen ve bu nedenle övgüye mazhar olması dahi bir dönem tabu olan İspanya’nın 1978 Anayasası, yeri geldikçe hep vurguladığım gibi, tam aksine kendi geleceğini belirleme hakkını tanımamak suretiyle ülkenin bütünlüğünü en iyi biçimde güvence altına alıyor. Yerinden yönetimi, kurduğu kendine özgü demokratik özerklikler devleti (estado autonómico) ile en geniş biçimde sağlayan bu anayasa, konuyla ilgili yazılarımda altını çizdiğim gibi, siyasi konularda referandum yetkisini özerk yönetimlere tanımıyor. Hal böyle olunca, anayasada yer almayan kendi kaderini belirleme hakkı bir yana siyasi bir konuda referandum düzenlemek bile anayasaya aykırılık taşıyor.

Bu itibarla, Katalan özerk hükümeti (generalitat) Başkanı Artur Mas, referandumun anayasal ve yasal çerçeveye uygun olması için Başbakan Mariano Rajoy’u müzakereye çağırıyor. Daha önce de dile getirdiği gibi üzerinde durulan birkaç formül var. Bunlardan ilki devletin referandum yetkisinin hükümet tarafından Katalunya’ya devri. Anayasa’nın 148. Maddesi özerk toplulukların, 149. maddesi ise devletin münhasıran yetkili olduğu alanları zikrediyor. 150/2. madde ise, devletin yetki alanındaki konuların organik bir yasayla özerk topluluklara devrini mümkün kılıyor.

Katalan iktidar partisi CİU (Convergència i Unió) ve ortağı ERC (Esquerra Republicana de Catalunya) dışında bağımsızlığa destek veren İniciativa per Catalunya’nın lideri Joan Herrera konuyla ilgili açıklamasında bu sürecin 150/2 madde çerçevesinde girişimde bulunmak üzere Parlament’te yürüyeceğini vurguladı. Anlaşılan o ki Parlament’te benimsenecek bir metnin daha sonra Temsilciler Meclisi’ne “yasa önerisi” olarak getirilmesi söz konusu olacak.

Bunun benzeri bir girişim 2004’te Bask özerk parlamentosunca yapılmıştı. Gernika Özerklik Statüsü’nün gözden geçirilmesini öngören (aynı zamanda Bask Ülkesi’nin kendi geleceğini belirleme hakkını tanıyan) metin 2005’te yasa tasarısı olarak geldiği Temsilciler Meclisi’nde 29’a karşı 321 oyla reddedilmişti. O bakımdan yasa önerisinin Temsilciler Meclisi’nde geri çevrilmemesi için bağımsızlıkçı Katalan siyasi partilerinin iktidar partisi PP ile uzlaşmaları şart.  Ama iktidar partisi bu konuda izlediği devekuşu politikasıyla sorunu çözümsüz bırakma yoluna gidiyor.

Federal çözüm sorunu çözer mi?

Anayasa değişmezse tüm kazanımlar yok olur” başlıklı yazımda görüşlerini aktardığım eski başbakanlardan Felipe González, bu konuda iktidar partisinin harekete geçmesi ve 1978 anayasasında Katalan ve Bask sorunlarını çözecek şekilde değişiklik yapılması için girişimde bulunması gerektiğini düşünüyor. Sosyalistlerin yaklaşımı özerklikler sistemini bir adım daha ileri götürerek federalizme geçmek. Anılan yazımda altını çizdiğim gibi, federalizm kendi geleceğini belirleme hakkını içermediğinden bağımsızlığa imkân tanımıyor ve sonuç olarak bağımsızlıkçıların çok da işine gelmiyor. Ancak anayasa değişikliğinin gündeme gelmesinin referandum konusunu gündemden düşüreceğine kuşku yok.

Felipe González’in yaklaşımı aslında farklı kimliklerden oluşan İspanya’nın bütünlüğünün korunması için bu kimliklerin tümünün görüşlerinin ve rızalarının alınması gerektiği temeline dayanıyor. Yoksa 1978 anayasasıyla oluşmuş olan düzende hiçbir değişiklik yapılmaması- bir yerde devekuşu politikası izlenmesi- bağımsızlıkçı Katalanların hukuken başarısız olmaları için yeterli. Anayasa Mahkemesi’nin de “siyasi konularda referandum yapılacaksa özel topluluklarla sınırlı olarak değil, ülke genelinde yapılır” olarak özetlenecek içtihadı dikkate alındığında, bağımsızlık yanlılarının Katalunya’da salt çoğunluğa sahip olmalarının bir anlamı kalmıyor.

Kaldı ki Katalunya’nın bağımsızlığa giden yolunun da İskoçya’nınki gibi çıkmaz bir sokak olduğu bir gerçek. Katalunya, aynen İskoçya gibi, büyük ülkelerce tanınmadığı sürece fiilen bağımsız olamayacak; İspanya ve Birleşik Krallık tarafından uygun görülmediği sürece de AB dışında kalacak.

Peki, bir an için İspanya’nın referanduma izin verdiğini varsayalım, Katalunya’da bağımsızlık yanlısı bir çoğunluk var mı acaba?

Anketlerin ortaya koyduğu farklı sonuçlar

Katalanların bağımsızlık hakkında ne düşündüğü konusunda çalışan ve anketler yapan üç kamuoyu araştırma şirketi var: Sosyolojik Araştırmalar Merkezi CIS, Metroscopia ve Generalitat’a bağlı olan Görüş Etütleri Merkezi CEO. Bu üç şirketin anketlerindeki ortak nokta, Katalanların çoğunluğunun, yüzde 55 ile 71 arasında değişen oranda, anayasaya aykırı referandumun yapılmasını istediği yönünde.  Diğer konularda ise anketten ankete farklılıklar gözlemleniyor.

CIS’ın anketinde İspanya’nın Katalunya’ya bağımsız olma izni vermesini isteyenler yüzde 40,6’ya ulaşıyor. İspanya içinde kalmasını isteyenlerden yüzde 25,6 daha çok özerklik, yüzde 17 mevcut sistemin devamı, yüzde 9 ise üniter bir sistem yönünde görüş dile getiriyor.

Generalitat’a bağlı CEO’nun anketinde,  bağımsızlık yanlılarının oranı 54,7’ye ulaşıyor. Buna karşılık yüzde 22 referandumda hayır oyu kullanacağını söylüyor. CEO katılımcılara “evet” ya da “hayır” dışında ayrı bir seçenek sunmadığı için bu oranlar dışında bir veriye sahip değil.

Metroscopia anketinde değişik sorular var. Yüzde 46 ipotetik bir referandumda “evet”, yüzde 42 ise “hayır” oyu kullanacağını söylüyor. Yüzde 40 “üçüncü yol” olarak adlandırılan daha çok özerklikten yana görüş bildiriyor. Ayrıca yüzde 66, bağımsızlık halinde ne gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşılacağı hakkında bilgi sahibi olmadığını söylüyor.

Sonuç olarak, Katalanların çoğunluğunun referandumdan yana görüş bildirmekle birlikte, bu referandumda “evet” oyu kullanacağını söylemek bu aşamada kolay değil. Bir kere daha çok özerklik öngören yeni bir anayasal çerçevenin tam bağımsızlıktan daha fazla destek görme olasılığı var görünüyor. En azından mevcut sistemin devamından daha fazla destek alacağına kuşku yok. O bakımdan sosyalistlerin federal çözüm önerisinin İspanya’nın ülke bütünlüğü ve toplumsal birlikteliği açısından PP’nin devekuşu politikasından çok daha yararlı olduğunu söylemek mümkün.

http://serbestiyet.com/katalunya-iskocyanin-izinde/

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar