Akın ÖZÇER
Türkiye’de PKK şiddetin dozunu arttırırken, İspanya’da ETA, yayınladığı bildiri ile hafta başında San Sebastian’da düzenlenen Barış Konferansı’nın çağrısına uyarak “silahlı faaliyetine kesin olarak son vermeyi kararlaştırdığını” açıkladı. Ancak açıklama silahların teslimiyle (ayrıca örgütün kendini feshiyle) ilgili herhangi bir şey söylemediğinden, hatta bu husus ana muhalefet partisi PP (Partido Popular) içindeki radikaller tarafından eleştiri konusu yapıldığından yazıma “silahlara veda” başlığını atamadım. ETA’nın bildirisinde, siyasi önemi büyük bir girişim olarak nitelenen Konferans’ta benimsenen kararın “sorunun tümden çözümü” için bütün unsurları biraraya getirdiği belirtiliyor. Ardından da beklendiği gibi, İspanya ve Fransa hükümetlerine, “sorunun sonuçlarının ve silahlı çatışmanın sona erdirilmesinin çözümüne yönelik doğrudan diyalog” çağrısında bulunuluyor.
Bildirinin kuşkusuz en olumlu yönü, ETA’nın alışılagelenin aksine, silah bırakma karşılığı siyasi bir bedel öne sürmemesi. Bask halkının kendi geleceğini belirleme ve toprak birliği (Bask Ülkesi ile Navarra özerk topluluğunun bir bölümü ve Fransa’daki Bask bölgelerinin birleştirilmesi) hakları gibi iki temel siyasi talebe bildiride yer verilmiyor. Bu konuda sadece “yüzyıllık siyasi sorunun adil ve demokratik bir çözüme kavuşturulması için tarihî bir fırsat” ve “Euskal Herria’nın (bağımsız Bask Devleti) tanınması ve Bask halkının iradesi dayatmaların önünde gelmelidir” ifadeleri kullanılıyor. Bundan, ETA’nın diyalog talebinin, İspanya ve Fransa cezaevlerindeki mahkûmlarının durumuyla ilgili olduğu anlaşılıyor. İspanya’nın terörle mücadele politikasının temel unsuru, 1988’den bu yana, “silah bırakma karşılığı siyaset hakkı” olduğuna göre, ETA’nın bugüne kadar elinin tersiyle ittiği bu imkândan artık yararlanmak istediği sonucunu çıkarmak mümkün.
Ana muhalefet lideri Mariano Rajoy, partisindeki radikallerden farklı olarak, ETA’nın silah bırakmak zorunda bırakılmasını, “demokratik hukuk devletinin zaferi” olarak niteliyor. Bu doğru bir yaklaşım; zira İspanya, Franco diktatörlüğüne tepki olarak oluşan ve 1973 yılında rejimin ikinci adamı General Luis Carrero Blanco’nun zırhlı aracını havaya uçurarak terör örgütüne dönüşen ETA’yı, ne olağanüstü halle, ne karşı terörle, ne de dağlara, tepelere bayrak dikerek yendi. İspanya bu zafere bütün kurallarıyla işlettiği demokrasisi sayesinde ulaştı.
ETA’nın silah bırakmasında, siyasi kolu Batasuna’nın lideri Arnaldo Otegi’nin rolünü de kabul etmek gerekir. Otegi, iki yıl kadar önce cezaevinde kaleme aldığı ve abertzale (yurtsever) sol kesimde büyük yankı bulan mektubuyla ETA’nın bağımsızlık mücadelesini artık silahla değil siyasi yollardan vermesi gerektiğini savunmaya başlamıştı. Nitekim Bask milliyetçiliğinin kurucusu Milliyetçi Bask Partisi (PNV/EAJ) özellikle 2000 yılında yaptığı Kongre’den bu yana bağımsızlık hedefiyle politika yapıyordu. Ne var ki ETA’nın şiddet ve terörü araç olarak kullanması, PNV ile Bask Ülkesi’nde milliyetçi bir çoğunluğun (yüzde 55-60) kurumsal temelinin atılmasını engelliyordu.
Arnaldo Otegi, kendisini terör örgütüyle işbirliğinden 10 yıl hapis cezasına mahkûm eden özel mahkemeye (Audiencia Nacional) temmuz ayında verdiği ifadede, ETA ile arasına, 30 Aralık 2006’da Madrid Barajas Hava Limanı’nda bomba patlatarak son ateşkes sürecini dinamitlemesinden bu yana mesafe koymaya başladığını itiraf etmişti. Aslında bu eylem Başbakan Zapatero’yu da düş kırıklığına uğratmış; ETA ile görüşme süreci yerini polisiye önlemlerin sıkılaştırılmasına ve örgütle çevresinin Otegi’yi de kapsayacak şekilde adli kıskaç altına alınmasına yol açmıştı.
Arnaldo Otegi’nin ve tüm abertzale kesimin ETA’ya silah bırakması için baskı yapmasının ardında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bir bakıma onay verdiği 2002 tarihli Siyasi Partiler Organik Yasası’nın rolü de büyük kuşkusuz. Bu yasa şiddet ve terörle “çeşitli şekillerde” bağ kuran siyasi partilerin (ve sadece bu partilerin) yasaklanmasını (Venedik ölçütleri) öngörüyor. AİHM’in Batasuna ile kukla partileri ANV (Bask milliyetçi hareketi) ve EHAK’ın (Bask Toprakları Komünist Partisi) kapatılmasına karşı yapılan itirazı reddetmesi, abertzale sola, ETA silah bırakmadığı sürece artık yasal siyaset yapamayacağının işaretini de vermiş oldu.
Bu durumda ETA’nın her geçen gün imkânsızlaşan, tarihî liderlerini cezaevlerinde çürümeye mahkûm eden ve siyaset olanağını elinden alan silahlı mücadeleyi sürdürmesinin çekiciliği kalmamıştı. Buna karşılık silah bırakması, Bask Ülkesi’nde bağımsızlıkçı bir çoğunluk oluşumunu ve İbarretche planlarına benzer girişimleri kolaylaştırıyor. Hatta Aznar’ın İçişleri Bakanlarından Jaime Mayor Oreja’nın öne sürdüğü gibi ilerde Bask Ülkesi’nde Kosova modelini örnek alan tek yanlı bağımsızlık ilanının gündeme gelmesi de mümkün. Ancak 1978 Anayasası’na dayanan demokratik hukuk devleti bu konuda da İspanya’nın en büyük güvencesini oluşturuyor.
Kuşku yok ki ETA’nın silah bırakması, Türkiye için bir örnek oluşturan İspanyol deneyimini çok daha önemli hale getiriyor. Bu örnekten çıkarılması gereken dersler var; bunları da bir sonraki yazımda ele alacağım.
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023