Akın ÖZÇER
İspanya’da pazar günü yapılan erken genel seçimler, beklendiği gibi, ana muhalefetteki Hakçı Parti’nin (PP/ Partido Popular) tarihî zaferiyle sonuçlandı. Yüzde 44,6 oy oranı ve 186 milletvekilliği ile kendi rekorunu kıran PP, yaklaşık 16 puan fark attığı Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) için de onarımı güç siyasal bir tsunami yarattı. Yaklaşık 4,7 milyon oy ve 59 milletvekilliği yitiren PSOE’nin adayı Alfred Pérez Rubalcaba, partiye muhalefet görevini üstleneceği bu dönemde önderlik edecek yeni bir genel sekreter seçmek üzere Federal Kongre’nin bir an önce toplanması çağrısında bulundu. Siyasi gözlemciler, adaylığıyla ilgili bir şey söylememiş olan Rubalcaba’nın bu görevi üstlenmesinin tarihinin en kötü sonucunu (yüzde 28,5 ve 110 sandalye) almış olan PSOE’nin yeniden yapılanması bakımından önemli olduğuna işaret ediyor.
Kabul etmek gerekir ki Mariano Rajoy, üçüncü kez aday olduğu genel seçimlerde sağladığı bu tarihî başarıyı, öncelikle iktidar partisinin iyi yönetemediği ekonomik krize borçlu. İşsiz sayısının beş milyonu bulduğu, oranının yüzde 22’yi, hatta 30 yaşın altındaki gençler arasında yüzde 45’i aştığı, maaşların dondurulmasına kadar varan sıkı tasarruf önlemlerinin alındığı bir ülkede faturanın iktidara çıkması kaçınılmazdı. İspanya’nın şimdi sadece Yunanistan’da değil, İtalya’da da teknokrat bir hükümetin işbaşına geldiği bir dönemde, demokratik bir iktidar değişikliği yaşaması krizden çıkışı bakımından önem taşıyor. Mariano Rajoy’un seçim kampanyasında altını çizip durduğu gibi piyasaların İspanya’dan beklediği böyle bir siyasal değişimdi belki de.
Yeni hükümetin öncelikleri, ekonomiden dış politikaya kadar damgasını vuracağı ayrıntılar ayrıca ele alınacak konular kuşkusuz. Mariano Rajoy, zaten kendisine bu tarihî zaferi getiren seçim kampanyasını yürütürken, birbirine karşıt kesimlerin iktidara tepkisiyle partisine oy geleceğinin bilinci içinde hareket etmeye ve kimseyi karşısına almamak için programıyla ilgili ayrıntılara girmemeye özen göstermişti. Önceki gece sonuçlar belli olduktan sonra yaptığı konuşmada da “Mucizeler olmayacak, böyle bir söz vermedik” diyerek önümüzdeki dönemin İspanya için hiç de kolay olmayacağına dikkat çekti.
Bu itibarla, genel seçimleri, PP’nin kazandığı başarı değil, PSOE’nin karşı karşıya kaldığı siyasal tsunami üzerinden okumakta yarar var; zaten PP de bu seçimlerden güçlenerek çıkan ve sonuçlarından memnun olan tek siyasi parti değil. Sosyalist seçmenin PSOE hanesine yazılmayanlar kadar sola ve sağa kayan oylarının bazı siyasi partilere patlama yaptırdığı görülüyor. Katılımın yüzde 71,7 oranında gerçekleştiği seçimlerde sosyalist oyların önemli bir bölümünün kendi içlerinden çıkmış olan Rosa Diez’in Birlik, İlerleme ve Demokrasi (UPyD) partisine, diğer bir bölümünün de komünistlerin ağırlıkta olduğu Birleşik Sol’a gittiği anlaşılıyor. Bayan Diez, yüzde 1,2’den 4,7’ye, bir milletvekilinden beşe sıçrama yapan partisi için bu sonucu, “büyük başarı” olarak niteledi haliyle. Aynı şekilde, oylarını yüzde 3,8’den yediye, milletvekillerini de ikiden 11’e çıkaran Birleşik Sol (IU) da aldığı sonucu başarı hanesine yazdı doğal olarak. Hatta partinin yeni Genel Koordinatörü Cayo Lara, yaşadıkları oy patlamasının ardından yaptığı konuşmada “yoksulların evindeki sevince” işaret etti.
Aslında bu seçimlerin kazanan partileri bu kadarla da sınırlı değil. PSOE’nin anketleri yalancı çıkarırcasına sürpriz şekilde tarihî kalesi Katalunya’yı da kaybetmesi, geçen yılki özerk parlamento seçimlerini büyük bir oy oranıyla kazanmış olan milliyetçi Yakınlaşma ve Birlik (CIU/ Convergenciò e Uniò) için yeni bir zafer anlamına geliyor. Özerk hükümeti de elinde bulunduran CIU yüzde 29,35 oy ve 16 sandalye ile Katalunya’nın egemen gücü olduğunu ortaya koyuyor. Sosyalistler (PSC) için yüzde 26,6 oy oranıyla 14 milletvekili çıkarabildikleri ya da 2008’e oranla 11 milletvekili yitirdikleri Katalunya, bu tsunaminin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor kuşkusuz.
Bask Ülkesi’ne gelince, sosyalistler (PSE) burada da birinci parti konumunu yitiriyor. PSE aldığı yüzde 21,5 oyla 2008’de kazandığı dokuz sandalyeden beşini kaybederek dört milletvekilliği ile yetinmek durumunda kalıyor. Patxi Lopez’in özerk hükümetine dışarıdan destek veren PP de ancak yüzde 18 dolayında oy ve üç milletvekili alabiliyor. Katalunya’da olduğu gibi Bask Ülkesi’nde de siyasal tsunami milliyetçi partilere yarıyor. Özerk topluluğun birinci partisi, 2009 özerk parlamento seçimlerinde olduğu gibi yüzde 27,5 dolayındaki oy oranıyla beş milletvekili çıkaran Milliyetçi Bask Partisi (PNV/ Partido Nacionalista Vasco). Ama bu kez ETA’nın “silahlı faaliyete son” kararının tetiklediği abertzale (yurtsever) solun temsilcisi Amaiur seçimlerin “yıldızı” oluyor. Yüzde 24 oy ve çıkardığı altı milletvekili ile Bildu’nun 22 Mayıs yerel seçimlerinde yakaladığı başarıya yeni bir halka ekliyor. Amaiur, Navarra’dan da bir milletvekilliği çıkararak Bask milliyetçiliğinin egemen gücü PNV’yi geride bırakıyor.
Genel seçimlerden çıkan siyasal tablonun ana hatları böyle. Bu tabloda PP’nin İspanya için üstlendiği sorumluluk büyük. Ekonomik kriz kadar, bir süreliğine rafa kalkmış olan ETA’nın sonlandırılması süreci de iyi yönetilmesi gereken bir sorun ki Amaiur’un son seçim zaferiyle birlikte Mariano Rajoy’un başını ağrıtacak kuşkusuz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018