Aslı Aydıntaşbaş
Türkiye, hem sistemsel hem de toplumsal anlamda derin bir değişim yaşarken geleneksel ittifakları da çatırdıyor.
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana NATO ekseninde kendini konumlandıran Ankara, yavaş yavaş Batı’dan uzaklaşıyor. Türkiye’yi yönetenler, uzunca bir süredir Türkiye’nin kendini Rusya, Çin ve Batı’ya eşit mesafede, bağımsız ve bağlantısız bir güç olarak konumlandırması gerektiğini söylüyor.
Zaten doğal seyrinde de ilerleyen bu süreç, Suriye iç savaşı ve ABD’nin Suriyeli Kürtlerle olan ittifakı nedeniyle hızlanmış durumda. En son Afrin operasyonu ve Trump-Erdoğan’ın telefon görüşmesi sonrasında, iki ülke arasındaki çatlak, iyice belirginleşti. Görüşmeyle ilgili “O dedi, bu dedi” polemiğini bir kenara bırakırsak şu net: Washington, Türkiye’nin Afrin operasyonunu kısa tutmasını ve itidalli gitmesini, Ankara ise YPG’ye olan yardımın kesilmesini istiyor...
Birkaç noktanın altını çizmekte yarar var.
Türkiye ve ABD arasındaki ittifak, tüm kızgınlıklara ve kırgınlıklara rağmen iki ülke için de önemli. Bunu sadece ben söylemiyorum. ABD’ye en fazla laf eden kişi olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da son iki gündür her konuşmada “Biz bu işleri Amerika ile yürütmek istiyoruz” vurgusu yapıyor.
Ancak mevcut gidişat, yani Ankara’da yükselen Amerikan karşıtı hissiyat ve ABD’de bürokrasi ve kamuoyunda yükselen Türkiye öfkesi, bu dinamiği kontrolsüz bir yerlere sürükleyebilir. Suriye bir mayın tarlası. Ben diğer yorumcular gibi Türk ve ABD askerlerinin Münbiç’te karşı karşıya gelmesi veya çatışması ihtimalini gerçekçi bulmasam da, iki ülke arasındaki kopuşun günbegün ilerleyeceğini düşünüyorum.
Artık biliyoruz ki ABD, Suriye’de İran’ın gücünü ve fiziki varlığını geriletmek için, kısa vadede Kuzey Suriye’den çekilmeyecek. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, bunu zaten açıkladı. Bana sorarsanız ABD’nin “Kürt devleti kurma” gibi bir niyeti yok; Kürtlerle olan ilişkisi çıkarlara dayalı (“transactional”). Ancak bu dönemde ABD kendi çıkarını, Kürtlerle mevcut askeri ilişkiyi devam ettirmek olarak tanımlıyor.
Demek ki kriz yönetimi yapılmazsa, ABD ve Ankara arasındaki türbülans, büyüyerek devam edecek.
Ben şahsen cuma günü Yeni Şafak’ta İbrahim Karagül’ün “ABD Türkiye İçinDüşmandır/Bir Gün Binlerce İnsan İncirlik’i Kuşatır” başlıklı yazısını, son derece önemsedim. Bu yazı şimdilik Ankara’nın İncirlik politikasını yansıtmayabilir; ancak tam da Ankara’dakilerin samimi hissiyatlarını yansıttığını düşünüyorum.
Haliyle, ana omurgası “askeri ortaklık” olan Türkiye-ABD ilişkilerinin askeri boyutunun önümüzdeki 10 yılda zayıflaması, İncirlik üssünün de bu çerçevede Irak ya da Ürdün’e taşınması büyük sürpriz olmaz.
Peki, bu uzaklaşmanın sancılı olmaması için ne yapmalı? Türkiye Batı ile, Batı Türkiye ile olan ilişkisini daha serinkanlı ele almalı. Daha önce de belirttiğim gibi, Ankara “her durumda kendi bölgesindeki” (Irak ve Suriye) Kürtlerle bir arada yaşamanın vizyonunu oluşturmalı. ABD ise, farklı ağızlardan bambaşka mesajlar vermek yerine, Ankara’ya karşı net ve dürüst olmalı.
Bu anlamda Münbiç, Türk-Amerikan ilişkisinin batağı değil daha rasyonel bir ilişkinin çıkış yeri olabilir. ABD ve Türkiye, Münbiç’le ilgili bir diyaloğa başlayıp hem gerilimi düşürme hem de Suriye’de istikrarlı bir yönetim kurma yoluna gidebilir.
Münbiç’in özelliği, bir Arap şehri olması. Haliyle ilelebet YPG destekli Suriye Demokratik Güçleri tarafından yönetilemeyeceği aşikâr. Afrin operasyonunda Ankara’ya itidal çağrısı yapan ABD, bunun karşılığında Münbiç’te bir adım atıp orada temsili bir yönetim için diyalog başlatabilir. Bu, bütün aktörler arasında gerilimi düşürecektir.
Bu sadece bir fikir. Konuya benden daha hâkim uzmanlar, farklı ve yeni fikirler ortaya atabilir. Önemli olan, ezber bozmak. Yeniden şekillenen bu bölgede, kalıcı ve sürdürülebilir bir düzen kurabilmek. Önemli olan, bölgemizde kan dökülmemesi, sivillerin zarar görmemesi için kafa kafaya vermek. Düşünmek.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018