A.Turan ALKAN
Aziz Atatürk, Zâtınızla halef-selef olaraktan bu kutlu ve mânâlı günde sizinle biraz dertleşeyim dedim; işbu içten satırlarımdan bir şekilde haberdar olduğunuzu düşünmek içimi ferahlatmaktadır.
Aziz Atatürk, vefatınızın ardından cumhur ile riyaset arasındaki irtibat zayıfladı. Bu mektubumda bundan böyle riyaset yerine başkan kelimesini kullanmamı en iyi sizin anlayacağınızdan eminim. Evet, cumhur ile “başkan” arasına mesafeler girdi; hâlbuki devr-i saadetinizde ahali sadece Kızılay ve Çankaya civarlarında jandarma korkusu olmaksızın rahatlıkla turlamakla kalmıyor, canı çektiği zaman Köşk’e uğrayıp bir orta kahvenizi bile içebiliyordu. Biz bu kutlu geleneği ihyâ için evvelâ Başkân-ı Cumhûr’un doğrudan halk tarafından seçilmesini temin ettik. Eminim siz de sağlığınızda bunu çok arzulamış fakat fitne-fesat yuvası CHP grubunun tezviratı yüzünden buna fırsat bulamamış idiniz. O bakımdan Başkânıcumhûr olduğunuz gün, mevcut 281 vekilden sadece 158’inin reyiyle -Hani dilim varmıyor ama, biraz da apar topar- bu sıfatı kazanmış olmanız içimde hâlen derin bu ukdedir. Keşke siz de aynen benim gibi halka güvenerek seçimlere gitmiş ve gümbür gümbür seçilmiş olsaydınız!
Aziz Atatürk, bize bıraktığınız emanet emîn ellerdedir; evvelâ bizzat benim şu an Çankaya’da bulunmaklığım en güvenilir teminattır bu hususta; kezâlik devletin kadîm müesseleri, Ordu, AA, Meclis, İş Bankası vb. kurucu çizginizde ilerliyor. Karpiç lokantası maalesef yıkıldı ama! Bu listeye matbuatı da ilâve etmek isterdim; mamafih haylicesini imlâya getirerek vaktiyle Yunus Nadi, Siirt Mebusu Mahmut, Falih Rıfkı’nın yeni sürümlerini devreye sokup, devlete mûnis ve mûin bir bir matbuat havuzu teşkil ettik fakat, basına disiplin vermek meselesinde henüz sizin muvaffakiyet derecenize erişemediğimizi hicapla itiraf ederim. Vâkıa arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar. Meselâ sizin 925’te İsmet Paşa vesâtetiyle imza buyurduğunuz Takrîr-i Sükûn Kanunu’nu bugünlerde büyük bir hayranlıkla yeniden okumakta ve uzak görüşlülüğünüze bir daha hayran olmaktayım. Bu memlekete matbuat bir mıkdar lâzımdır fakat fazlası lüzûmsuzdur. Bir süre önce kısmen Meclis’ten geçirdiğimiz Takrir-i Sükûn benzeri kanunların, tayin ettiğim yeni hükûmet tarafından süratle tamamlanacağı konusunda müsterih olunuz aziz Atatürk. Kezâ sivil toplum şeysileri, yani o sendikaları, dernekleri vesairesiyle muhalefeti tasfiye konusundaki kararlılığınız bugün bize hâlâ rehberdir; ufkumuz rûşen oluyor. Neyse ki mevcut muhalefet, teneke borazana benziyor efendim. Sesi gür çıksa da okkası beş para. Ne zaman seçime girsek-afedersiniz- ikiseksen uzatıyoruz adamları; bu da bize moral antrenmanı oluyor.
Efendim, vakt-i saadetinize ne güzel irticâ vardı; ne mâkus talihimiz var ki elyevm, sekiz ay önce farkettiğimiz paralel yapı ile kararlı bir mücadele içinde bulunuyoruz. Paralel lafzını, MGK tutanaklarından sonra bu mübarek defterin sahifalarına derc etmek, benim içün tarifi imkânsız bir sürûr menbâı oluyor.
Aziz Atatürk, hamdolsun çoluk-çocuk iyidir fakat yargı bağımsızlığında bıraktığınız noktadan çok geride olduğumuzu esefle itiraf ediyorum. Efendim, afedersiniz hâlâ yargının bağımsız, tarafsız olmasını, bu yetmezmiş gibi kuvvetler ayrılığını savunmaya kalkışan bedhahlar var! Sizin vaktiyle buyurduğunuz, “Tabiatta taksim-i kuvva yoktur” vecizesini okuyunca, inanınız zevkten âdeta teleme peyniri gibi eridim, bittim. Hele hele kuvvetler ayrılığı denilen zındık cereyanı yerden yere vurarak “irticâ” diye nitelediğinizi okuyunca derhal “Budur!” diye haykırdım ve fikriyatınızla gençlik yıllarımda tanışmamış olmaktan dolayı kendime esef ettim.
Üstâdım, hâkimiyet-i milliye konusundaki sözleriniz de çok hoş; kayıtsız şartsız milletindir, o kadar! Millet kim, tabii ki milletin adamı olan kişi, yani ben! Vaktiyle Meclis’te okumuştum fakat mânâsı bugün tebellür ediyor. Büyük adamsın, kabul ettim.
Artık sıkça gelip giderim buralara; dertleşecek çok şey var ama şimdilik bu kadarla iktifa et. Müsterih ol; irticâın (paralel paralel!) canına okumak birinci vazifemdir, rahat uyu.
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016