A.Turan ALKAN
Çözüm, tek başına bir kelime, barış da öyle... Bu kelimelerin içini herkes kendi beklentilerine göre biçimlendiriyor. Aynı kelimeyi karşılıklı tekrarlamak anlam beraberliği sağlamıyor. ‘Kürt Barış’ın önündeki en çetin zihnî engel işte bu.
‘Çözüm’den benim anladığım şey, genel çerçevede Kürt asıllı vatandaşlar üzerinden devletin yürütegeldiği kimliksizleştirme ve sindirme yaklaşımının samimiyetle terkedilmesi, yaraların onarılması ve asimilasyoncu baskıların bir daha tekrarlanmayacağına dair sahici bir taahhüdde bulunulmasıdır. Çözümün muhatabı, Kürt halkıdır veya öyle olmalıydı. Oslo görüşmeleri, iliklenen ilk yanlış düğmeydi; Kiziroğlu Ahmet Bey’in pek tuttuğu ‘Kamu düzeni’ne silâhla kafa tutan bir terör örgütüyle masaya oturmak, çözümü daha başından sakatladı ve zehirledi.
‘Çözüm’den PKK taraftarlarının beklentisi farklı: Onlar silâhla, şiddet kullanarak kazandıkları pazarlık gücünü, öyle ortaya karışık bir takım demokratik reformlarla zayıflatmak istemiyorlar. PKK’nın elinde çift joker var, okeyci tâbiriyle ‘çift’e dolanıyor; hükümetin eli zayıf; henüz bir ‘per’ yapabilmiş bile değil. Görüşmeleri samimiyetsizleştiren ve çözümsüzlüğe iten faktör bu. PKK, kendince haklı sebeplerle çok daha fazlasını istiyor: Henüz muğlak bir ‘özerklik’ten başlayıp federal bağımsızlığa doğru uzanan güçlü bir otonomik yapı!.. Üstelik uluslararası konjonktür bu defa tam tekmil yanlarında. Kobani çatışmalarında, IŞİD’e karşı zayıf durumdaki Kürt savunmacılarının yanıbaşında beliren iyilik meleği (yani ABD’nin askeri desteği) Kuzey Suriye’deki Kürt otonomosinin de garantörüdür! Türk hükümeti bu gerçeği, ancak o meşhur ‘U dönüşü’ hadiselerine toslayınca farketti ve kısa bir şaşkınlıktan sonra durumu anlayıp hemen stratejik ortağının yanında yer aldı. Kaldı ki hükümetimiz, 2014 boyunca birbiri ardına aldığı saçmasapan antidemokratik kararlardan ve Ortadoğu politikasındaki başarısızlıklarından ötürü fazla seçeneği kalmadığını biliyor.
Ve bir not daha: Müzakere konuları hakkında Kürt ve Türk kamuoyu hâlâ hiçbir şey bilmiyor; görüşmeler gizli kapaklı yürüyor. Hepimiz son anda şapkadan sihirli bir tavşan çıkmasını bekliyor gibiyiz fakat Ortadoğu’da kimsenin şapkasında sihirli tavşan yok.
Yukarıda belirttiğim çerçevede ‘çözüm’e hâlâ taraftarım fakat sürecin hükümet tarafından kasten geciktirilmesi ve sündürülmesi sebebiyle bu ılımlı çözüm formülünün uygulama şansı kalmadı. Kürtler haklı olarak, tarihte Kürt bahtının yükselişte olduğu altın bir zaman yaşadıklarını düşünüyorlar ve stratejileri bu yüzden hep ‘daha fazlası’ üzerine kurulmuş durumda.
PKK’lı veya ılıman olsun, Kürtleri bu noktada suçlayamam. Hükümetlerin Kürt meselesinde samimiyetsiz ve dessâs tavrı yüzünden Kürtler artık uluslararası bir garantör istiyorlar; kendi nokta-i nazarlarından haklılar. ‘Birinci sınıf beyaz Türkler’e bile temiz bir yönetim, demokratik bir toplum sözleşmesi vaadedemeyen bir yönetim, uzun yıllar boyunca küstürdüğü, ötelediği ve incittiği diğer unsurlarına karşı nasıl inandırıcı olabilir ki? 2014, TC vatandaşları için berbat geçti; mâlum sebeplerden dolayı canının derdine düşen iktidar, çareyi hukuksuzluk ve demokratik temel hakları kısıtlamakta buldu; iktidarın tek tesellisi, hâlâ bir genel seçim kazanabilme ihtimâli... Bir seçim uğruna neleri kaybettiğimizi ne aziz Türk milleti biliyor, ne de hükümetin pek umurunda!
Hâsıl-ı kelâm, başından bugüne kadar samimiyetle sürdürdüğüm ‘çözüm’ü destekleme kararımı askıya alıyorum çünkü müzakere eden taraflara, her ikisine birden artık inancım kalmadı.
Kürtlerle beraber, ülkenin her yerinde birarada ve onurla yaşamaya daima varım: TC’nin karnından sezaryenle yeni bir Ortadoğu devleti doğurtulmasına ise asla![email protected]
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016