A.Turan ALKAN
-Sevgili büyüğüm, siyasi liderliğinize ve kabiliyetlerinize duyduğum derin hayranlık çerçevesinde zihnimi kemirip duran bir soruya cevap bulmak için soruyorum, lütfen yanlış anlamayınız...
-Sor bakalım, çekinme, hallederiz...
-Bu yeni anayasa meselesi efendim. Ölçüyorum, tartıyorum bizim onca hayati mesele arasında bu konuyu niçin gündeme getirmek istediğimizi bir dala konduramıyorum...
-Konuş konuş, dök içini...
-Öyle değil yani efendim, lütfen yanlış anlaşılmasın. Şimdi diyelim ki muhalefetten bazı partileri veya vekilleri bir şekilde iknâ ettik, yeni bir anayasa yaptık. Ne değişecek ki?
-Nasıl yani, ne demek istiyorsun sen bakayım?
-Efendim malumunuzdur, yeni bir anayasa eskisinden daha demokratik, daha liberal ve hürriyetçi olmalı. Şimdi yeni anayasa diye ortalığı velveleye verince bazı insanların zihninde olumsuz bazı beklentilere yol açmaz mıyız? Mesela bazıları, ‘Oh yahu, hukuk devletine geçiyoruz galiba; özel mahkemeler kaldırılacak; tabii ve temel haklara devlet daha çok saygı göstermeye başlanacak; insanlar sudan sebeplerle tutuklanıp hapse tıkılmayacak. Keyfî tutuklamalar sona erecek. Hukuk bürokrasisi hükümetten bağımsız ve tarafsız hale gelecek. Güçler ayrılığı sistemiyle vatandaş devlet karşısında daha fazla kendini güvende hissedecek filan gibi beklentiler... Ne gerek var efendim böyle tehlikeli fikirleri uyandırmaya, üstelik tam da hukuksuzluğa alışmışlardı sanki... Baksanıza, bunları yüzer yüzer toplayıp kamyonlara bindirip sürgünlere göndersek, öteki vatandaşların umurunda bile olmuyor zaten...
-Ne diyorsun sen kardeşim; ne hukuku, ne hukuk devleti, ne güçler ayrılığı? Kim üflüyor kulağına böyle muzır düşünceleri?
-Yani efendim, zaten bu kötülediğimiz anayasayla istediğimizi yapabiliyoruz. Meselâ siz bu kötü anayasa hükümlerine göre seçildiniz, ben de öyle; partimiz bu beğenmediğimiz hükümlerle durmadan seçim kazanıp duruyor. Ne gerek vardı ki?
-Sen bu işleri hiç öğrenemeyeceksin, anlaşıldı! Yahu hiç düşünmüyor musun, sokaktaki rastgele iki adamdan birinin yekdiğerinden nefret ettiği bir toplumsal psikoloji inşa ettik ve başarana kadar anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geldi. Düşünsene, bir seçim kaybettiğin anda, hakkında savcılığa teslim edilecek dava dosyalarının niteliği hakkında en küçük bir fikrin var mı? Duman oluruz resmen duman! Sen kendini iktidar bende zannediyorsun ama öyle değil; seni bu koltukta tutan şey nedir; basit bir genel seçim zaferi. İktidarız, muktediriniz ama gönlüm rahat değil, kendimi tam emniyette hissedemiyorum bir türlü... Yarın kaybettiğimizde ne olacak peki? Biz kılıç sırtında ayakta duruyoruz birader; bir an evvel fırsattan istifade yeni bir anayasa yapıyor gibi görünüp oyun kurallarını yeniden yazmasak âkıbetimiz meçhûldür.
-Hmm, öyle mi, bakın bunu hiç düşünmemiştim...
-Bana göre hava hoş arslanım; kanunen sahip olmadığım yetkileri bile kullanıyorum zaten. Yetki meselesinde sıkıntı yok; meşrûlukta sıkıntı var. Üniformalısıydı, üniformasızıydı bu bürokrasinin, muhtemel bir seçim sarsıntısında ışık hızıyla saf değiştireceğini bilmiyor musun?
-Öyle mi yaparlar; bilmem, çok samimi görünüyorlar da?
-Sen öyle san! Bak, bu arada senin meseleyi sahiplenmen lazım; sağda solda garip lâflar ediyor, ‘en hür basın bizde' filan gibi komik espriler yapıyorsun. Bunları bırak; olaya sahip çık. Git muhalefet liderlerini gez, fikirlerini alıyormuş gibi yap. Şu meşhur istikşâfî görüşmeler numarasını hatırla! Nasıl, ‘Aman geçimsiz görünmeyelim; belki oyumuz artar' diye kuzu kuzu gelip gitmişlerdi bir ay boyunca? Yine öyle yap. Küçük muhalefeti kafana takma; büyük olanını biraz oyala yeter, anladın?..
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016